• 0.7 •

59.7K 4.2K 679
                                    

•••

(Yayımlanma Tarihi: 23

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Yayımlanma Tarihi: 23.09.2022)
•••

|Vera Atlas|

Yaklaşık iki saat önce yanımdan ayrılan Ömer Bey'in hemen ardından odada yükselen adım sesleri refleksle perdenin arkasına sinmeme sebep olurken bir yada birkaç askerin revirdeki yataklara kendisini boylu boyunca atarak, "Bittik amına koyayım." homurtuları ile bir süredir süren sessizlik bozulmuştu.

"Sana dedim değil mi? Şu tanımadığın, kimin bacısı, karısı olduğunu bilmediğin kadınlardan uzak dur dedim! Biraz beni dinlesen de seninle beraber benim de iflahım sikilmese nasıl olur acaba?" Sert bir soluk sesinin hemen ardından odaya girer girmez konuşan adamın sesi tekrar duyuldu. "Oğlum taş gibi hatun. Ekrem Astsubayın kardeşi olduğunu nereden bileyim. Nefesimi kesti. Felaket güzel bir hatundu."

"Gördüm lan. Kalçaları, göğüslerinin dolgunluğu falan felaket iyiydi. Kesin 90 takıyordur. Off, siktir ya. Aklıma düşürdün gece gece amına koyayım!"

Midem büyük bir hızda çalkalandı. Gözlerimin karardığını hissettim. Kulaklarımda hafif bir uğultu yükseldi ve bu sırada yumuşak bir şeyin fırlatma sesi kulaklarıma doldu fakat her ne ise bir yere çarpmadan tutulmuş olmalıydı. "Oğlum yengen olacak o senin. Keserim bak soluğunu."

"Siktir lan oradan! O kız sana bakar mı?"

Gülümsediğine dair sert bir nefesin ardından bir kıkırtı sesi dağıldı odaya. Gözlerimi sımsıkı yumdum. "Bana bakmayan sana mı bakar lan?"

"Yok. İkimize de bakmaz oğlum. Ben 1.72 boyumla aynada kendime zor bakıyorum. Kızda bir boy var 1.85 anasını satayım. Kazayla düğününe gitsem elimden tutup pistten atar beni."

Çok kısa bir an sessizlik oluştu ancak bir anda kahkahalarla gülmeye başladıklarında tedirginliğim arttı. Şu anda perdenin arkasında kalan iki erkeğin şen şakrak hallerinin aksine zihnimde dönüp duran kirli düşüncelerini hazmetmeye çalışarak aniden bulanmaya başlayan midemi kontrol etmeye çalışıyordum.

Hepsi mi aynıydı?!

Kirli düşünceleri, mide bulandırıcı kelimeleri, zihniyetleri hep bir noktaya bağlanıyordu. Önlerindeki o pis organlarına. Ellerimi kollarımı nereye koyacağımı şaşırarak etrafta gözlerimi gezdirdim. Buradan bir an önce toparlanıp çıkmalıydım. Burada onlardan bir sürü vardı. Yakın arkadaşlarının, tanıdıklarının kız kardeşlerine karşı böyle düşünen insanlar bana neler yapmazlardı. Ben bana dokunulmasını istemiyordum. Bedenim hakkında yorumlar yapılsın ya da beni hayallerinde kıyafetsiz bıraksınlar istemiyordum. Ben sadece herkesten, her şeyden uzakta yaşamak istiyordum.

MÜNFERİTWhere stories live. Discover now