AİLE

856 55 51
                                    

"Şimdi burası Serdar abinin evi mi anne?"

Yağmur, Zehra'nın elinden tutmuş, önünde durdukları apartmana bakıyordu.

Zehra Yağmur'u oraya getiren Sermet'e teşekkür ettikten sonra, Yağmur'la beraber apartmana doğru yürürken, bir yandan cevap verdi.

"Evet aşkım, Serdar abin bizim bugün buluşacağımızı duyunca, bizi evine davet etti."

İkisi el ele apartmandan içeri girdiler.

O esnada Serdar oturma odasında durmuş etrafa bakınıyordu. Telaşlı bir şekilde, belki de on beşinci kere kanepenin yastıklarını düzeltti, sehpanın üzerinde duran Yağmur için aldığı yapbozları tekrar sıraya koydu, sonra bir koşu mutfağa gidip hazırladığı yiyecekleri kontrol etti. Tam o esnada kapı çaldı.

"Geldiler!"

Koşturarak gidip kapıyı açtığında, karşısında duran Zehra ve Yağmur'a kocaman gülümsedi.

"Hoşgeldiniz!"

Yağmur annesinin elini bırakıp Serdar'a sarıldı.

"Serdar abi! Seni çok özledim!"

Serdar gülümseyerek Yağmur'un önünde diz çöküp yanağını okşadı hafifçe.

"Ben de seni çok özledim prensesim." 

Sonra ayağa kalkıp ikiliyi sevgi dolu gözlerle izleyen Zehra'ya döndü ve eğilip yanağına bir öpücük kondurdu.

"Sen de hoş geldin."

"Hoşbulduk."

Serdar Yağmur'un elini tuttu. "Hadi gelin, içeri geçelim."

Beraber salona doğru yürüdüler. İçeri girdiklerinde Yağmur Serdar'ın elini bırakıp odanın içinde dolaşarak meraklı gözlerle etrafı incelerken, Zehra ve Serdar da gülümseyerek izlediler küçük kızı.

"Evin çok güzelmiş Serdar abi, ama sanki biraz süslersek daha iyi olacak gibi," dedi Yağmur duvarlara bakarak.

"Öyle mi?" dedi Serdar kaşlarını kaldırıp. "Peki bu konuda bir fikrin var mı küçük hanım?"

"Aslında var!" dedi Yağmur neşeyle. Sonra elini üzerindeki hırkanın cebine daldırıp katlanmış bir kağıt çıkardı.

"Ben bunu sana yapmıştım!"

Serdar kağıdı Yağmur'un elinden alıp açtığında, karşısında Yağmur'un çocuksu çizgileriyle yapılmış, renkli bir resim vardı. Güneş, ağaçlar, üç tane de çöp adam. Çöp adamlardan ikisinin omuzlarında pelerine benzer bir şey dalgalanıyordu.

"Bu pelerinli kişiler annenle benim sanırım," dedi ciddi bir ifadeyle Yağmur'a.

Yağmur, yaptığı resmin doğru anlaşılmış olmasından memnun, neşeyle başını salladı.

"Evet! Hani siz süper kahraman gibi bir şeysiniz ya, e süper kahramanların da pelerini olur." Sonra resimdeki diğer çöp adamı işaret etti. "Bu da benim, üçümüz dışarıda geziyoruz! Siz pelerinli olduğunuz için kimse sizi tanımıyor!"

Zehra ve Serdar birbirlerine bakıp şefkatle gülümsediler. Yağmur'un bu masum hayali, ikisinin de kalbine dokunmuştu.

"Çok teşekkür ederim güzelim," dedi Serdar. "Bunu hemen asacağım duvara."

Hemen gidip bir yerlerden bant buldu, ve Yağmur'un resmini kanepenin arkasındaki duvara yapıştırdı.

"Çok güzel oldu," dedi Yağmur'a gülümseyerek.

Yağmur el çırptı. "Gördün mü anne?"

Zehra sevgiyle gülümsedi kızına. "Gördüm birtanem, gerçekten çok güzel olmuş."

SEVMEK VE ÖLMEK ZAMANIWhere stories live. Discover now