Bu ev gerçekten tuhaftı. Aile üyelerinin ne zaman ev de olup olmayacağını asla bilemiyordun. Geleli beri Seokjin hyung ya da Başkan Namjoon'u görmemiştim mesela. Sadece yemeklere katılıyorlardı.

Jimin'in oda da olmadığını fark edince rahat bir nefes vererek rahatlamıştım. Erken olsada o gelmeden önce yatıp uyumak ve mümkünse yüzünü bile görmek istemiyordum. Bu yüzden hızlıca üzerimi değişerek yatağa girmiştim.

....

Ertesi gün🦃🇹🇷

Jimin...

Daha fazla dayanamayarak gözlerimi eçmış ve tavanı izlemiştim. Uykudan uyanan insanlar normal de dinç olurdu. Fakat benim için aynı şey söz konusu değildi. Tüm gece uyumaya çalıştığım için vücudum yorulmuştu.

Bakışlarımı neredeyse tüm gece izlediğim tavandan Taehyung'a çevirmiştim. Akşam geldiğim de uyuyordu. Ben gelmeden önce uyuduğu için gerçekten çok fazla sevinmiş ve onu uyandırmadan sessizce yanına yatmıştım.

Hâlâ onunla aynı yatağı paylaşmaya alışamamıştım.

Uyurken oldukça rahat görünüyordu. Onu izlerken fark ettiğim gerçeklerden biri de buydu. Gülümseyerek tamamen ona dönmüş ve biraz da yandan izlemek istemiştim.

Fakat ona dönerken başka biri ile göz göze gelmiştim.

Jeongguk ile.

Bir süre doğru mu görüyorum diye bekledikten sonra iç çekerek yattığım yerden doğrulmuştum. Doğru görüyordum. Jeongguk, Taehyung ile ikimizin tepesine dikilmiş bizi izliyordu.

"Manyak mısın Jeongguk, korkuttun beni."

Kollarını önüne bağlayarak kaşlarını havalandırmış ve beni uyarmıştı.

"Bana manyak dediğini biri duyarsa hücreye atılırsın. Böyle şeyleri artık öğrenmen gerek."

Az önce Taehyung'u izlerken yakalanmamışım gibi boğazımı temizlemiş ve yüzümü sıvazlayarak esnemiştim.

Ve o hiç göz kırpmadan beni izlemeye devam etmişti.

Ben Kral olsam buralarda takılmazdım fakat o işi gücü yokmuş gibi bizim kıytırık odaya gelmiş bizi izliyordu.

Gerçekten çok tuhaf bir uzaylıydı.

"Ne istiyorsun? Ne zamandır bizi izliyorsun?"
Diye sorarken ona arkamı dönmüş ve ayaklarımı yataktan aşağı sarkıtmıştım. Daha dün Taehyung'u seçeceğini söylemiş olsa bile bundan haberim yokmuş gibi davranacaktım.
Çünkü Taehyung'un yoktu. Onun haberi olmadığı sürece biraz daha şansım vardı.

Hâlâ Jeongguk'u ikna edebileceğime inanıyordum.

En azından denemeye devam edecektim.

"İleride yatağıma alacağım kişileri bir de uyurken görmek istedim."
Duyduğum şeye karşı bir süre tepkisiz kalsam da dayanamayarak omuz düşürmüştüm.

Emri vakiden nefret ederdim ve Jeongguk'un kesinlikle emri vaki yapmadığı bir vakit yoktu.

Bizi istediği yere sürükleyebileceğine inanıyordu. Tamam Kraldı. Sürükleyebilirdi fakat mor gezegene değil dünyaya ait olduğumuzu da sık sık hatırlaması gerekiyordu.

"Çok fazla hayal kuruyorsun."
Derken yataktan kalkmış ve ona dönmüştüm. Başını iki yana sallayarak beni reddetmişti.

"Ben hayal kurmam Alkım. Sadece isterim ve yerine getirilir."
Haklıydı.
Bu ayrıntı onu bir miktar havalı falan gösteriyor da olabilirdi fakat daha önce dediğim gibi umrumda değildi.

Purple Planet (VMİNKOOK)Where stories live. Discover now