One Shot

522 67 51
                                    

Tek elim omzumdaki çantanın kulpundayken diğer elim kabanımın cebindeydi.

Yavaş adımlarla yan tarafımdaki mağazaların ışıklarının aydınlattığı sokakta yürürken bir nefes çektim içime.

Sıkıntılı bir nefes.

Yorgundum,yorulmuştum.

İş temposunun yanı sıra yaşadıklarım beni mental olarak zayıflatmıştı.

Kendime izin versem soluksuz günlerce ağlardım.

Yerden kaldırdığım bakışlarım tanıdık gözlerle çarpışınca sol tarafımda bir yerler teklemişti.

Durdum.

Tıpkı onun yaptığı gibi.

Çevremizden gelip geçen yabancı insanların yanı sıra şuan gözlerine baktığım adam daha yabancıydı bana.

Tam o anda etrafa yayılmaya başlayan melodi ile istemsizce parmaklarımı sıkmış ve elimi yumruk yapmıştım.

İçimde bir yerlerde kıyamet kopuyordu.

Sesin sahibi oydu.

Sokağa yayılan,bana geçmişimizi hatırlatan bu lanet şarkı ona aitti.

Karşımdaki bana bakan gözlerin sahibine.

Jungkook'a.

'Bana dokunan solgun sesin'

Yavaş adımlarla bana doğru yürümeye başlamasıyla geriye doğru adımlamamak için zor duruyordum.

'Lütfen adımı bir kez daha tekrarla'

Nefes alışverişlerim düzensizdi.Bedenim gibi ruhumda titriyordu artık.

'Donmuş gün batımının altında duruyorum'

Onunla ilgili anılarım hücum ederken zihnime gözlerim dolmuştu.

'Sana doğru adım adım yürüyeceğim'

Han nehri.

Mutlu anlarımızın yuvasıydı.

Haftada en az bir gece oraya gider ve uzanırdık çimlere.Suyun yüksek sesi ve gecenin karanlığı ruhumuzu beslerken birbirimizin gözlerine bakardık.

Aramızdaki çekimin tadını çıkartırdık.

Tıpkı labirent gibi olan gözlerinin içinde kaybolurdum.Çıkışı bulamazdım.Bulmak istemezdim de.

Kahverengi.

Onun gözlerinde güzeldi.

'Hala seninleyim'

Aramızda iki adımlık mesafe kala durduğunda yutkundum.

8 ay.

Koskoca 8 ay geçmişti onunla ayrılalı.

Yine o güzel renk gözlerinde nefes alıyordu.

Bende nefes almak istemiş gözlerinden gözlerimi çekmemiştim.

'Birlikte gülmek ve birlikte ağlamak'

Yemek yapardık mesela.

O yemek yapmayı severdi,bende onu izlemeyi.

Tezgaha yaslanırdım yemek yaparken çatılan kaşlarını izlerdim.

Benim izlediğimi fark ettiğinde gülümserdi hep.İşine devam ederken gözlerim benimle buluştururdu.

Çok geçmeden tek eli tezgahtayken diğer eliyle belimden tutar ve kendine çekerdi.

'Bu basit duygular belki de sahip olduğum tek şeydi'

Still With You//Jungkook•One ShotWhere stories live. Discover now