• 62. Bölüm •

Começar do início
                                    

"Kemal!" Diye sert bir şekilde fısıldadım. Beni takmadan diğer göğsüme geçtiğinde sert bir şekilde saçını çekip yüzlerimizi hizaladım.

Ne olduğunu anlamayan bakışlarıyla aşırı tatlı duruyordu. Evet tatlı. Kızarmış ve ıslak dudaklarına dayanamayıp hızlıca öptüm.

"Annem kalktı." Kurumuş dudaklarımı yaladığımda bakışları dudaklarıma kaymış ve hızlıca öpmeye başlamıştı.

Kudurmuş bu da ya.

Dinime küfreden müslüman olsa...

Tamam sustum.

Saçlarını tekrar sıkıca çekip uzaklaştırdım onu kendimden, baygın bakışları gözlerime çıkınca uyarıcı bir şekilde konuşmaya çalıştım.

"Kendine gel herif, anneme basılıcaz!"

Bu sefer odama daha yakın olan banyo kapısı açılıp kapanınca Kemal'de duymuş olmalı ki, hızla üstümden kalktı. Annem 5 dakika sürmez çıkardı banyodan.

Kemal ayağa kalkmış, çoktan pantolonunu bile giyinmişti. Koyu renk gömleğini üstüne giyerken kendimi tutamayıp sesli bir şekilde kahkaha attım. Düğmelerini iliklerken şaşkınca bana baktı.

"Basıldık." Dedim kahkahalarımın arasından. "Of çok saçma."

Kemal'de gülümsememe bakıp tebessüm etti. Çıplak vücudumu yataktan kaldırırken yavaş olmaya özen gösterdim. Malum az önce üzerimden dozer geçmişti, ya da ben onun üstünden geçmiştim. Herneyse.

Yerde olan gri eşofmanımı bacaklarımdan geçirip giyindim. Sızlayan deliğimi Kemal'e çaktırmamaya çalışıyordum çünkü sayın deli 'sekse ara verelim iyileşene kadar' diyordu.

Masamın üstündeki paketin içinden 2 tane ıslak mendil alıp tekinle ellerimi sildim, sonra Kemal karşısına geçtim ve iliklediği düğmelerini açtım tek tek.

"Yanlış iliklemişsin." Diyip kıkırdadım. Annemden korkmuştu resmen.

Çözdüğüm düğmeleri bu sefer doğru bir şekilde ilikleyip ellerimi göğsüne yasladım ve kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

Eğilip alnımı öptü.

Odamın kapısı tıklatıldı. "Aşkın, anneciğin kalktım ben. Kahvaltı hazırlıyorum sizde yavaştan kalkın artık."

"Tamam anne." Dedim hala gülümserken.

Kemal yere eğilip, eşofmanımla aynı renk olan tişörtümü aldı ve başımdan geçirdi. Saçlarımı gözümün önüne gelmesini umursamadım. Öylece duruyor kollarımı tişörtten geçirmesini bekliyordum.

Sonunda tişörtü giydirdiğinde ellerini saçlarıma attı ve dağınıklığı düzeltti. Benimle ilgilenmesini ve onunla ilgilenmeyi seviyordum.

Geri çekilirken saçlarımın üstünü öpmeyi ihmal etmedi.

Mutfaktan gelen sesleri umursamayıp Kemal çekeleyerek tekrar yatağa yatmasını sağladım. Yüz üstü yattığında ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.

Açıkta kalan sırtının üstüne uzandım.

"Sana kapıyı annem mi açtı?" Yanağımı sert sırtına doğru yasladım ve bir elimi gömleğinden içeri sokup, sıcak tenine dokundum.

Onaylarcasına bir ses mırıldandı. Huzurlu geliyordu sesi.

"Sabaha kadar çalıştın yani yine?" Tekrar onayladı beni.

"Köpek patronundan nefret ediyorum." Dedim sitemle. Titreyen vücudundan güldüğünü anladım. "Sende et tamam mı?" Ses gelmeyince elimin altında olan derisini sıktım. "Tamam mı dedim?"

Cesur Velet (bxb)Onde histórias criam vida. Descubra agora