• 7. Bölüm •

70.5K 3.8K 2.3K
                                    



🐿

Kemalin son attığı mesaj ile elimde telefonla öylece kaldığımdan beri 10 dakika geçmişti.

Şoktan gözlerimi o kadar çok açmıştım ki, şu an yanıyorlardı. Kafamı telefondan yavaşça kaldırıp aynı şekilde önümdeki boş duvara baktım.

Bana.

Miyavla.

Dedi.

Bana.

Havlarım bile amınakoduğumun çocuğu havlarım.

Asla ciddi olmadan yazdığım şey demek ki onun çok ciddi düşündüğü bir konuydu.

Kötü kedi gülüşü.

Sonunda yatağımın üzerinde ayağa kalkıp bir kaç kez zıpladım. İçimdeki heyecanı atmaya yetmeyince saçma danslarımdan birisini zıplayarak yapma devam ederken annem içeriye girdi.

"Aşkın, annem kaç kere seslendim ama yemeğe gelir misin artık? Baban geldi, sofraya bile oturdu."

Aynı heyecanla yataktan yere atlayıp annemin yanağından bir makas alarak onu arkamda bırakarak odamdan çıktım.

"Sen çağırırsında gelemem mi ben annelerin hası."

"Daha bu mahalleye geleli 3 hafta olmadı Aşkın hemen nasıl değişmiş ağzın." Annem arkamdan gelirken gülerek konuşmuştu.

Masaya oturup babamın yanağından da bi makas aldım. "Nasılsınız başbuğ başkumandanım?"

Başbuğ başkumandanım diyince aklıma Kemalim geldi.

Hiç çıkmıyorduki şerefsiz.

"Sizin aksinize yoğun ve yorgun bir gün geçirdim Aşkın bey."

"Hemen anlatır mısınız sayın babacığım zira senin parmaklıklar ardındaki suçlularından bile daha suçlu olduklarını düşündüğüm okulumdaki mahlukatlardan bile şu sıralar ses seda yok."

Babam söylediğim şeye gülüp çorbadan bir kaşık aldıktan sonra konuşmaya başladı.

"Kemal var ya bizim mahallenin abisi." Kısa bir duraksayıp kaşlarını kaldırdı. "Gerçi tanıştın mı bilmiyorum. Geçen gün bir kavgaya karışmışlardı diğer semtteki gençlerle, daha doğrusu Kemal gidip çocukların içini dışına karıştırmış."

Babam anlatıyordu ama ben resmen şaşkınlıktan ağzımdaki ekmeği çiğnemeyi unutmuştum. "Eee baba?"

"Neyse işte en son kavga bittiğinde çocuğun teki kaçarken elindeki bıçağı fırlatmış bizim Kemal'e, eline girmiş çocukcağızın."

"Hiih"

Ellerimi bi anda ağzıma kapatıp şokla gözlerimi açtığımda annemle babam endişeyle bana bakmışlardı.

"Oğlum ne oldu?"

Gözlerim istem dışı dolarken annem çoktan masadan kalkıp yanıma gelmişti.

Bir kaç damla göz yaşımın yanağımdan aktığını hissederken babama dönmüştüm.

"Çok mu yaralanmış?"

Sesim o kadar titremiştiki ne söylediğimi anladığını bile sanmıyorum. Bu sefer babamda endişelenip ayaklandığında çoktan minik hıçkırımlarım ağzımdan kaçıyordu.

Yanımda ayakta olan annemin beline sarılıp ağlamaya devam ettim.

Onun eli yaralıyken onunla dalga geçmiştim.

Çok kötüydüm.

"Oğlum yok bir şeyi Kemal'in iyi şimdi. Gelirken karşılaştık hatta keyif sigarası yakmış oturuyordu parkta."

Annemden ayrılıp ayaklandım hemen. Gidip görmeliydim onu. Hemde hemen.

"Baba ben gidip bi bakayım mı? Sanki gidip görmezsem acı çekmeye devam edecek gibi geliyor bana."

Babam şaşkınlıkla ağzını bir kaç kez açıp kapadı. "Tabi oğlum git bak sen." Dedi en sonunda bocalayarak.

Gözlerimi silip üstümde ne olduğuna aldırmadan dışarı çıktım ve koşarak merdivenlerden indim.

Annemin kırmızı pullu terlikleriyle koştuğumu bilmeden hemde...

🐿

Bu arada evet Aşkın çok duygusal bi bebek daha doğrusu duygularını çok hissederek yaşayan bir tip.

Cesur Velet (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin