• 26. Bölüm •

58.4K 3.7K 3.4K
                                    

İyi geceler

🐿

Şu an ne yapıyordum ben?

Neriman teyzeyle oturmuş taze fasulye kırıyordum.

"Ay valla çok güzel kırıyorsun Aşkın oğlum."

Gururum okşandı. Teşekkür ederim Neriman teyzecim.

Aynen öyle, artık anne yok. Teyze.

"Valla Neriman teyzecim her şeyde böyle garip bir şekilde yetenekliyim ben de anlamıyorum. Maşallah ama." Omuzlarımı gererek konuşunca yaptığım oyuncu tavra güldü ve fasulyeleri kırmaya devam etti.

Hafta sonu olduğu için öğlene kadar uyumayı planlıyordum aslında ama sabah babam daha hava aydınlanmaya yeni başlamışken beni uyandırmıştı. Amcası vefat ettiği için apar, topar Bolu'ya gitmeleri gerekmişti. Beni de evde tek kalmaktan çok korktuğum için uyandırıp, Neriman teyzelere bırakmışlardı. Uyku sersemi olduğum için üstümü bile değiştirmeden kendimi Neriman teyzelerde salonda koltuğun üstünde bulmuştum. Biraz uyumuş ve 10 gibi kalkmıştım. Şimdi de Neriman teyzeyle oturmuş bir şeyler izlerken fasulye kırıyorduk.

Kemal ise geldiğimden beri evde değildi, hatta gece de eve gelmemiş. Neriman teyze arada böyle gece boyunca da çalıştığını söylemişti. Ve şu an saat 12 olmasına rağmen hala ortalıklarda yoktu.

Bir yandan gelecek ve beni burada görünce ne tepki verecek diye heyecanlıydım ama bu heyecanı hissetmek beni sinirlendiriyordu.

Neriman teyze, televizyondaki programa daldığı için fasulye kıran eli durmuştu. Bu haline gülümsedim.

Kapıdan gelen tıkırtı sesiyle hızlıca salon kapısına döndüm. Dış kapıdan geliyordu.

Gelmişti.

O geceden sonra yani 4 gündür bir daha karşılaşmamıştık. Elimde olan fasulyeyi kırarken bakışlarımı kapıdan çekip televizyona dikmiştim. Kendime engel olamadan arada hızlı bir şekilde kapıya tekrar bakıyordum.

"Selamün aleyküm."

Sesini duyduğumda hızlanan kalbime çok ağır sövmek istedim.

Kafamı televizyondan çevirmezken, gözlerimle yandan kapıya baktım. Salon tarafına adam akıllı bile bakmadan yukarı katın merdivenlerine ilerleyecekken beni fark etmiş olacak ki adımları durdu ve geri adım atıp kafasını bu sefer tamamen salon tarafına çevirdi.

"Aleyküm selam oğlum. Hoş geldin."

Hızlıca tekrar televizyona dönüp ona bakmamaya çalıştım.

"Hoş buldum anne." Salona girmişti. Ona bakmasam da hareketlerini fark edebiliyordum. "Hoş gelmişsin."

Bana hitaben konuştuğunu anlayıp, düz bir ifadeyle ona döndüm.

"Hoş buldum."

"Ay oğlum, Merallerin cenazesi olduğu için sabah Bolu'ya gittiler acil bir şekilde. Aşkın'da tek kalmaktan korktuğu için burada kalacak onlar gelene kadar."

Sağol valla Neriman teyzecim. Çok makbule geçtin.

"Allah rahmet eylesin." Bunu söylerken hala bakışlarını üzerimde hissediyordum. Yavaşça tam karşıma, televizyonun yanındaki tekli koltuğa oturdu. 

Sessiz bir şekilde yüzüne bakmadan "Amin." Dedim.

Altında siyah bir kargo pantolonu, üstünde ise aynı renkte tüm kaslarını belli eden bir tişört vardı.

"Oğlum niye oturdun böyle? Git bi duşunu al, güzelce uyu, kendine gel bi. Gözlerin mahvolmuş yorgunluktan." Neriman teyzenin sesinde bariz bir üzüntü vardı. İstem dışı Kemal'e baktığımda hala bana baktını gördüm ama bakışlarımı çekmedim.

Cesur Velet (bxb)Where stories live. Discover now