8. BÖLÜM "BAŞLANGIÇ"

Start from the beginning
                                    

Yutkunup kapıyı yavaşça açtım ve gözlerim önce Aleda'yla, sonra Berçin ile buluştu. "Berçin.. biraz konuşabilir miyiz?"

Bir kaç saniye yüzümü inceledikten sonra başını sallayıp oturduğu yerden kalktı ve Aleda'ya bir şeyler söyleyip yanıma geldi. 

"Ne oldu?"

"Burada değil de başka bir yerde konuşmak istiyorum."

İç çekti ve aşağı inmeye başladı. Ben de onun arkasından inip Asrın ile Hakan Amca'ya baktım. Bir şey konuştuklarını görüp onları bölmeden evin kapısına ilerledim. Tam kapıyı açtığım sıra Banu Teyze'nin sesini duydum.

"Çocuklar nereye?"

"Bir şey konuşup geleceğiz Banu Teyze."

Dudaklarını anladım dercesine büzüp başını salladı. "Tamam ama çabuk olun yemek hazırlıyorum bak."

Ona gülümseyip evden çıktım ve ayakkabılarımı giydim. Aynı şeyi Berçin de yaptığında kapıyı kapatıp merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım.

"Nereye gidiyoruz?"

"Terasa."

Bir ses gelmediğinde merdiven çıkmaya devam ettik. Bir kaç saniye sonra büyük, siyah demir bir kapıya rastladım. Üzerinde "Teras" yazıyordu.

Kapıyı ittirdiğimde bomboş ve büyük bir teras olduğunu gördüm. Arkamdan Berçin'in girdiğini hissetmemle yürümeye devam ettim. Korkulukların oraya gelip aşağı baktım. Bayağı yüksekteydik.

Rüzgar hafiften esmeye başlayınca ona döndüm. Benim gibi aşağıya değil de, kısılmış yeşil gözleriyle gecenin karanlığına bakıyordu. Rüzgar, onun kumral saçlarını hafifçe savurup kokusunu bana yolluyordu.

Onu izlemeye devam ederken dudaklarımı araladım. "Ben aklında canlanan o kötü adam değilim. Gerçekten değili-"

"Bana açıklama yapmana gerek yok eğer konu buysa. Sonuçta açıklama yapmanı gerektirecek birisi değilim." Yutkundu. "Aptal aptal davranıp, sana kim olduğunu sorduğum için özür dilerim."

İç çektim. "Evet, bir açıklama yapmama gerek yok haklısın. Ama ben yapmak istiyorum. Dinlemeni istiyorum."

Bir cevap vermediğinde konuşmaya başladım. "Benim annem kanserdi. Ben altı yaşındayken akrabalarımız evi basmıştı, sırf annem hasta diye boşanmalarını istiyorlardı. Ama bugün öğrendim ki hasta olması yüzünden değilmiş. Babam pis işlere bulaşmış ve bu işleri hem bize hem de kendilerine bulaştırmasın diye yapmış bunca şeyi akrabalarım. Neyse, o gün son görüşmemdi Asrın ile. O günden sonra babam beni yanına almıştı fakat bir gün eve hiç gelmedi. Dışarıda onu beklerken bugün evimi basan, Kerem denen herif beni altı yaşımdayken kaçırdı."

Yeniden yutkundu. Bana bakmıyordu ama gözlerinde hüzün ve merak duygusunun olduğunu görebiliyordum.

"Babamın arkadaşı olduğunu, beni babama götüreceğini söyledi. Ben de çocuk olduğum ve bir başıma çaresiz kaldığım için inandım ona. Ama o gün aslında hayatımın biteceği ya da bambaşka bir şekilde başlayacağı günmüş. Eğitim diye adlandırdıkları eziyetler, sırlar, gizemler, kötü insanlar, kötü sözler, şiddetler, yaralar.. kötü olan ne varsa oradaydı. Ben buna maruz bırakıldım ve anlattığım şeylerin bir çok gerçeğini bile bugün öğrendim. Nasıl kötü bir adam olabilirim? nasıl çocuk yaşımda onlara karşı koyabileyim?"

Karanlık AyWhere stories live. Discover now