Lovers of Stranges

Episode 20: What They Do Not Want To See

S.H.I.E.L.D. Fen ve Teknoloji Akademisi'nde tuhaf bir hafta oluyodu. Peter'ın ortada olmaması herkesin dikkatini çekmişti. Neyse ki Maria Hill-Fury bu tip kriz yönetimlerinde iyiydi. Birçok öğrenciyi susturabilmişti. Susturamadığı iki kişi vardı. Ned ve MJ. Bu ikili süreki sorguluyordu. Ned her ne kadar Maria Hill'den çekinse de MJ'in cesareti onu de etkiliyordu.

MJ artık dayanamamıştı. S.H.I.E.L.D. ana binasına gitmişti bugün. Babasını görme bahanesini kullanmıştı. Nick Fury babası olduğu için işi de çok kolay olmuştu. MJ; Nick Fury ve Maria Hill'in küçük kızı, Darcy Fury'nin küçük kız kardeşiydi. Bir Fury olarak kimsenin onu durdurmasına izin vermezdi.

Babasının ofisine girmek zor olacaktı. Bunu yapmamaya karar verdi. Onun yerine annesinin ofisine yöneldi. Buraya girmek daha kolaydı. Şansına ne annesi ne de babası ana binadaydı. Bu sayede vakit sıkıntısı çekmiyordu.

Annesinin bilgisayarının başına geçip açmak için birok parola denedi. Aklına gelen onlarca şeyi denedikten sonra bilgisayarı açabilmişti. Dosyalar arasında "Peter Parker" ismini arattı. Karşısına onlarca dosya çıkmıştı. Bu dosyaların içinde yüzlerce farklı belge vardı. MJ'in hepsini incelemeye vakti yoktu. Bu yüzden elinden geldiğince önemli olanlrı seçmeye çalıştı. Birkaç video de akarşısına çıkmıştı bu süreçte. Çoğu Peter'ın antreman videoları olsa da son video'yu açtığında MJ'in kanı donmuştu.

Peter'ın, May Hala'sı videoya girmişti önce. Sonrasında gelen onlarca kurşun sesi ve parçalanan cam eşyalar. Video'yu ileri sardığında bir silüetin içeri girdiğini gördü. Yüzü kapalıydı. Adam baygın yatan May'e birkaç kurşun sıkmıştı. Sonrasında Peter'ı kucakladığını gördü. Adamın yüzünü seçmeye çalışıyordu. En sonunda maskesini çıkarttığında bunun tanıdık bir adam olduğunun farkına vardı. Gördüğü kişi Grant Ward'dı.

MJ videoyu hızlı bir şekilde getirdiğ flash belleğe aktarırken annesinin bilgisayarında bu defa "Grant Ward" ismini arattı. Bu kişnin bir ajan olduğunu biliyordu. Sonuçta Grant Ward, abalsı Darcy Fury'nin eski sevgilisiydi. MJ doyalardan birini açtığında okuduğu yazıya inanamadı. "GRANT WARD BİR HYDRA AJANI!" Hydra'nın S.H.I.E.L.D. içine sızdığını tamin edebiliyordu MJ. Ama bu kadar yakındaki bir ajanın Hydra olmasını bekelmiyordu.

Bu bilgiyi ve bulduğu birkaç önemli dosyayı da flash belleğe aktardıktan sonra hızlıca ve kimseye görünmeden annesinin ofisinden çıktı. Şanslıydı aslında. Binadan çıkmadan önce babasını görmüştü. Yakalanasaydı elindeki bütün bu bilgiler çöpe gitmiş olacaktı.

~~~~~
Elindeki flash belleği tutarak sokakta yürüyordu. Ne yapması gerektiğini bilmiyoru. Birsiyle görüşmek zorundaydı. S.H.I.E.L.D. zaten durumdan haberdardı. Onalra gitmek saçma olurdu. Zaten anne ve babası bu sorunları hallediyor gibilerdi. Tabii Peter'ı bulmaya yaklaşamamışlardı o ayrı. Polise gitmek saçma bir hamleden fazlası olmazdı. Bu işe daha büyük birilerini bulaştırmalıydı.

MJ: Darcy.

Darcy: MJ, ne oldu bitanem, senin akademide olman gerkmiyor mu?

MJ: Avengers merkezine geliyorum, bu konu önemli. Anne ve babama söyleme.

Telefonu kapattığında karşı tarafta şaşkın bir Darcy bırakmıştı. Darcy endişelenmişti. Kız kardeşinin sesi hiç iyi gelmiyordu.

MJ merkze girdiği anda ablası ona sıkıca sarılmıştı. Bu sarılmaya kısaca karşılık verdikten sonra elindeki flash diski Darcy'ye verdi.

Darcy: Neler oluyor MJ?

MJ: Hydra, Peter'ı kaçırdı.

İki kardeş arasında bir sessizlik oldu. Darcy kaşlarını çatmıştı. Kız kardeşi ne diyordu? MJ onun şokunun geçmesini beklemeden yanındaki laptopa flash belleği taktı ve videoyu açtı. Darcy izlediklerine inanamıyordu.

Darcy: Ben bu sorunla ilgileneceğim, Avengers'la birlikte. Ama sen şu anda akademiye gidiyorsu. Ve kimseye güvenme MJ. Aileden ve Avenger'dan başka kimse ile bu konuyu konuşma.

MJ: Tamam.

MJ hiç istemeden onaylamıştı bu durumu. Sonuta bu iş artık Avengers'ın işiydi. Kendisinin karışmaması daha iyi olurdu. Daha gençti, her şeyi mahvederek ne kendi ne de Peter'ın canını tehlikeye atmak istemiyordu.

~~~~~
Stephanie, Darcy'den aldığı telaşlı telefondan sonra anında abisinin odasına dalmıştı. Tabii bu iyi bir karar değildi. İçeri girer girmez gözlerini kapatma gereği hissetti. Kenarda kart oynayan Levi ise hızlı bir şekilde Tony ve Stephen'ın üstünü kapatmıştı.

Stephen: VİNCENTİA!

Stephen panikle bağırmıştı. Stephanie ise bulunduğu durumdan memnun olmasa da orda olmak zorundaydı. En azında şu anlık.

Stephanie: Bağırma bana. Avengers merkezine gitmemiz lazım. Acil bir durum. İkiniz de giyinip gelin artık.

Yüzünü buruşturduktan sonra hızlıca bir portal açtı. Açtığı portaldan Levitate ile birlikte geçer geçmez portalı da kapatmıştı.

İki adam odada yanlız kaldıklarında Levi sonunda onların üstünü örmteyi bıraktı.

Stephen: Bir dahaki sefere ben mi merkezde kalsam?

Tony: Darcy odama kamera bile yerleştirebilir. Burda en azından sadece Stephanie odana dalabiliyor.

Stephen onun haklı olduğuna dair ufak bir mırıltı çıkarttı. Tony kalkıp giyinmeye başladığında ise kendisi de kalkıp giyinmeye başlamıştı. Sonuçta merkeze ne kardar geç giderlerse diğerlerinin dırdırını o kadar fazla çekerlerdi.

~~~~~
Stephen ve Tony'nin portalla toplantı salonuna gelemsi ile herkes tamamlanmıştı. Kimse henüz ne olduğuu bilmiyordu ama etrafta panikle volta atan Darcy hepsini endişelendirmeye yetmişti.

Tony: Ne var küçük Hill-Fury?

Darcy: Peter'ı Hydra kaçırdı. Ve Peter'ın artık özel güçleri var.

İki haberi de hızlıca söylemişti. Diğerleri ise ona anlamaz bir şekilde bakıyorlardı. Sarışın kadın neyden bahsediyordu.

Darcy, önce video'yu sonra da MJ'in getirdiği diğer tüm belgeleri Avenges ve iki Strange kardeş ile paylaşmıştı. Sonuç ise kan dondurucuydu. Peter, özel güçleri olan bir çocuktu. Hydra'nın elindeydi. Başına ne geleceği ise belliydi. Bucky'ye de yaptıkları gibi onun beynini yeniden proglamlayacaklardı. Kanındak örnekleri kullanarak belki de onlarca insanı Peter gibi yapacaklardı. Sonuçta orası Hydra'ydı. Kimseye merhamet göstermezlerdi.

Stephen ve Tony sahnes Patrick'in aşırı derece bir kiss sahnesi istemesi sonucu ortaya çıktı. Sahneye karşı tepkim: Köy yanarken orospu saçını tararmış.

Bölğm başlığı konusunda çok takıldık ama bence bu en iyisi oldu gibi ya...
-MareenaDea