sixteen.

3.2K 483 205
                                    

kitabım okunmuyor, pek okunacağını da sanmıyorum artık. fazlasıyla ümitsiz yazıyorum, yine de yanımda olan bir iki kişinin hatrına yazmaya devam edeceğim. en azından okuyanların oy verip yorum yapmasını rica edeceğim, ancak bu şekilde desteğinizi görebilirim. bir de profilimi takip edin iblislerim, unutmayalım onu da.

bilgi; önceki bölümü anlamayan arkadaşlar için bir konuşma yapmak istiyorum. Şimdi öncelikle Mastema bir tanrı değil, Mastema tanrıya karşı gelen bir iblis. Ancak zamanla kendi iblislerini oluşturacak güce gelmiş ve 'iblislerin tanrısı' olarak anılmaya başlanmıştır. Yehova ise gerçek tanrı, meleklerin tanrısı. Yehova dünyayı yaratırken yanlış kaderler yazıyor ve onları yok edemiyor. Bu yanlış kaderler bilinçleniyor ve bir şekilde herhangi bir noktada bir olaya etki ediyor. Yehova örneğin bir çocuğun kaderine ölümle ilgili yanlış bir şey yazıyor. Bu yanlış kaderi düzeltiyor ancak onu yok edemiyor. Bu kaderde bilinçleniyor ve herhangi başka bir olayda kendini başka şekillerde açığa çıkartıyor. Taehyung'da kader açığının yarattığı bir varlık ve Yehova bile bunun farkında değildi. Örneğin kader açığı başka şekilde de bu savaşa etki edebilirdi, Taehyung'u yaratmazdı ve sadece toprakları ortadan ikiye ayırırdı. Ya da kader kendini bu savaşta belli etmez, sadece bir çocuğun erken ölümüne sebep olurdu. Bu tamamen değişkenlik gösteriyor yani, anladınız mı? Anlamadığınız bir yer varsa yorumlardan da sorabilirsiniz, cevaplarım. Biraz karmaşık biliyorum ama anlayınca çok havalı emin olun. :)

Dişi ve erkek tanrı yenik oldukları için dünyaya ve insana kolay ulaşamıyorlar; çünkü insanın çevresi şeytanın öğretisi ve böylece uyandırılan, güçlendirilen gücü ile sarılı.

"Bir sonuç alabildiniz mi?" Jeongguk masasının üstünde bulunan haritada göz gezdiriyor, tüm araf ve kalan kısımları ezberlercesine süzüyordu. Bu sırada yanında bulunan asker yutkunmuş, başını eğmişti. "Üzgünüm efendim, tüm köyleri, kasabaları, şehirleri dolaştık lâkin kader açığının oluşturacağı birine rastlamadık."

Jeongguk derin bir nefes vermiş, ayağa kalkarken yumruğunu sıkmıştı. Yıllarca çalıştığı bu savaşın bir kader oyunu ile bölünmesini istemiyordu. Asker karşısındaki iblisin sinirlendiğini anlamış, üstüne daha fazla gitmemek adına odadan yavaşça çıkmıştı. "Aptal Yehova, siktiğimin evrenini yaratırken nasıl yanlış bir kader yazabilirsin?" Jeongguk derin nefesler alarak camına ilerlemiş, genel olarak grinin ve kahverenginin ev sahipliği yaptığı evrene bakmıştı. Cehennemi oldu olası sevmemişti, bu evrenin havası onu boğuyordu. Lâkin onun toprakları burasıydı, beğenmemek gibi bir şeyin bahsi bile geçemezdi. Bu sebeple bir kez daha atmıştı içine, bir kez daha.

Tam bu anda açılan kapı ile arkasını dönmüş, gördüğü melezi ile gülümsemişti. Bu kasvetli ve boğucu havaya rağmen Taehyung yanında olduğu zaman kendini iyi hissediyordu. Buraya geldikleri zamandan itibaren Taehyung her ne kadar ondan kaçsa da Jeongguk üstüne gitmemiş, daha doğrusu gidememişti. Başını kaldıracak vakti bile bulamıyordu. Şimdi ise Taehyung kendi ayakları ile yanına gelmiş, ufak gözlerini ona dikiyordu.

"Seni özledim." Dedi şeytan, "Sabahtan beri neredeydin?" Taehyung elini sıkıca bileğine bastırıyor, gözlerini kaçırıyordu. İki gün önce bileğine kendi kendine kazınan izi yok etmek için elinden geleni yapmış, ancak ne olursa olsun silememişti. "Askerler ile ilgileniyordum, senin yanında durarak başını ağrıtmak istemedim." Diyerek geriye doğru bir adım atmış, kapıya yakın durmayı seçmişti.

"Savaşta uygulayacağımız taktikleri bir defter haline getirdim, aralarından işe yaramayacak olanları seçersin. Üç günümüz kaldığını unutma." Taehyung elindekini masaya bırakmış, arkasını dönüp gideceği sırada kolundan tutulmasıyla korkuyla şeytana bakmıştı. "Nereye gidiyorsun, neden iki gündür benden uzak duruyorsun?" Jeongguk sorgular bir biçimde melezin ifadesini süzmüş, ardından başını iki yana sallamıştı. "Özür dilerim, üstüne gelmemeliydim. Bu savaş işleri seni çok etkilemiş olmalı, seni bu işe sokmamalıydım. Odana gidip dinlen, tamam mı?"

mastema - taekook. ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin