28

6K 718 132
                                    

Haftanın ikinci bölümünü atıyorum şok oldunuz dimi ldlcsşcşsld

O yüzden bol bol yorum atıp yıldıza basarsanız sevinirim.

-

Park Jimin, sevgilisinin kolları arasında biraz daha sakinleştiğini hissediyordu. Hoseok'un söyledikleri onu biraz olsun rahatlatmış ve tüm içtenliğiyle arkadaşına yanında olduğunu hissettirmeye karar vermişti. Onu şimdiden çok fazla özlemişti.

Sonra birden aklında o kelimenin altı kırmızı harflerle çizilmişti.

Hissetmek.

Aniden beyninde çakan şimşeklerle kaşları çatılırken birkaç saniye kendisine düşünmesi için süre tanımıştı. Düşünceleri oradan oraya hızlı bir şekilde savrulurken sakin kalmaya çalışıyordu. Bazı şeyler beyninde iyice oturduğunda ise gözleri kocaman olmuş ve hızla oturduğu yerde doğrulmuştu.

"Aman Tanrım!" Aralık dudakları arasından çıkan iki kelime ile sevgilisi ona dönerken, Jimin'in bu hali onunda kaşlarını çatmasına neden olmuştu. Çünkü omega kocaman açtığı gözleriyle öylece bir noktaya bakıyor ve ağzının içinde bir şeyler mırıldanıyordu.

"Jimin?" diyerek ona seslendi Hoseok. "Ne oluyor, iyi misin?"

Jimin "Buldum." diye söylendiğinde ise "Neyi buldun?" diye sormuştu ona Hoseok. Jimin aniden oturduğu yerden kalkmış ve sağa sola yürürken tekrar çatılan kaşlarıyla bir süre daha düşünmüştü.

"Jimin?" diyerek tekrar sevgilisine seslendi alfa. Onun bu hali kendisini endişelendirmişti çünkü o biraz... delirmiş gibi görünüyordu.

Jimin aniden sevgilisine dönmüş ve kocaman gülümseyerek "Hoseok, buldum!" diye yüksek sesle bağırmıştı. "Taehyung'un nasıl uyanacağını buldum!"

Hoseok'ta merakla ayaklanırken "Nasıl buldun?" diye sormuştu. Ancak Jimin ona cevap vermemiş ve vücudunda hissettiği adrenalinle birkaç sevinç hareketi sergilemiş sonrasında ise sevgilisinin yüzünü kavrayarak ona sert ancak kısa bir öpücük bahsetmişti.

Gözleri adeta parlarken "Bunu bizimkilere söylemem lazım!" diye çığırmıştı.

Arkasını dönerek koridorda koşmaya başladığında ise hedefi sadece en yakın arkadaşının odasına bir an önce varmaktı. Hoseok girdiği kısa süreli şoktan sıyrılarak sevgilisinin arkasından koşmaya başladığında bir yandan da ona doğru bağırıyordu.

"Jimin, koşma düşeceksin!"

Ancak Jimin şu anda onu umursayacak durumda değildi. Hissettiği mutlulukla sadece bir dakika içinde Taehyung'un odasının önüne varmış ve geçtiği koridorlar boyunca bağırmaya devam etmişti.

"Buldum işte, buldum!" Herkesin bakışları ona dönerken o ise kocaman gülümsemiş ve cümlesine devam etmişti. "Taehyung'un nasıl uyanacağını buldum!"

Herkes şok ve büyük bir merakla ona bakarken biraz soluklanmak için kendine süre tanımak istemişti. Ancak sessiz ve bitkin bir şekilde sandalyede oturan Jungkook duyduğu sözler üzerine o kadar heyecanlanmıştı ki göğsünde ki acıyı bile unutarak ayaklanmıştı hızla.

"N-nasıl, buldun mu gerçekten?"

Kalbi heyecandan bin kat daha hızlı atarken kurdu ise saatler sonra ilk kez canını acıtmaktan vazgeçerek durulmuştu. Umutla karşısında ki omegaya bakarken "Jimin, söyle lütfen." diye mırıldanmıştı. Gözleri dolu dolu olmuştu fakat bir o kadar da gülmek istiyordu. Omegasına kavuşmak en çok istediği şeydi.

permission to love | taekookWhere stories live. Discover now