13

12.2K 1K 672
                                    

Taehyung mide ağrısı şikayeti ile gelen hastayla ilgilenirken aklı oldukça karmaşıktı. Düşünmek istemese bile aklı dün gece yaşananlara gidiyordu. Ayrıca sanki sürekli dudaklarının üstünde bir baskı hissediyor gibi oluyordu ve içi karıncalanıyordu. Sonra tüm bu düşüncelerden kurtulmak için kendisini bulduğu her işe atıyordu.

Yoongi malzeme almak için geldiğini söylese bile hekimin odasına girdikten saniyeler sonra hızla çıkıp gitmişti. Ne olduğunu anlamamıştı fakat soramamıştı da.

Şimdi ise elindeki eldivenleri çıkartarak çöp kutusuna atarken kapıdan giren Jimin'e gülümsemşti.

"Günaydın, erkencisin?" Jimin çantasını rastgele bir yere bırakırken çatılı kaşları ile yürümüştü Taehyung'a doğru. Taehyung ise bozuntuya vermemeye çalışarak gülümsemeye devam etmişti.

"Erken uyandım bugün. Bu arada dün gece gelemedim, hyung rahatsızlanınca onunla ilgilenmek zorunda kaldım."

Uydurduğu bahaneden hemen sonra tedirginlikle alt dudağını ısırmıştı. Jimin'in bir şeyleri anlamamasını umuyordu, en azından şu an için çünkü mantıklı bir açıklaması yoktu bile olanların.

"Ah, endişelenmiştim bende. Jungkook hyung iyi mi bari?" dediğinde hızla kafa sallamış ve önünde bir şeylerle uğraşıyormuş gibi yapmaya başlamıştı.

"Hıhım, iyi, evde dinleniyor."

Ancak Jimin çatılı kaşları ile ona biraz daha yaklaştığında gerginlikle kafasını geriye çekmiş ve arkadaşına tuhaf bakışlar atmıştı. "Onun gibi kokuyorsun."

Jimin yüzünü buruşturarak konuştuğunda Taehyung büyüyen gözleriyle hızla ondan birkaç adım uzaklaşmıştı. "Ö-öyle mi? Hiç farkında değilim." Ardından garip bir şekilde gülümsediğinde Jimin'in kaşları iyice çatılmıştı. "Rahatsızlanınca fazla feromon salgılamış sanırım, bende biraz rahatsız hissetmiştim gece."

Ardından arkasına dönerek birkaç kağıdı eline alarak ilgileniyormuş gibi yapmaya başlamıştı.

"Jungkook kızgınlıkta değil miydi? Nasıl rahatsızlandı, rahatsızlığı neydi peki?"

Jimin beyaz önlüğü üzerine geçirirken arkadaşını sıkıştırmadan durmuyordu. Çünkü zaten kızgınlıkla olan bir alfa nasıl hasta olmayı becerebilmişti ki?

Taehyung ise birkaç saniye kağıtları karıştırmayı bırakmış ve söyleyecek yalan düşünmüştü. Çünkü arkadaşının onu bu kadar soru yağmuruna tutmasını beklemiyordu.

"Önemli bir şey değildi ya, boşver şimdi. Sen ne yaptın ben gelmeyince?" diyerek konuyu dağıtmış ve odada başka bir noktaya ilerlemeye başlamıştı. Jimin'in gözleri birkaç saniye üzerinde dolanmış ardından dudak büzerek omzunu silkmişti.

"Erken uyudum dün gece, bir şey yapmadım yani."

"Jimin, gelmişsin." İçeri giren doktor ile Jimin gülümseyerek eğilmiş ve selam vermişti. "Eğilmene gerek olmadığını söylemiştim."

"Günaydın Seokjin hyung, bugün nasılsın?"

Seokjin aynı onun gibi kocaman gülümsemişti. Bu kasabaya yeni gelen bir alfa doktordu ve işe başlayalı sadece bir hafta olmuştu. "Teşekkür ederim, iyiyim." Ardından Taehyung'a dönmüştü çattığı kaşları ile. "Sabah seninle beraber gelen beta ne için gelmişti? Odaya girdi ve sonra bir şeyler mırıldanarak gitti? Hiçbir şey anlamadım."

Seokjin ilk başta kapıyı bile çalmadan içeriye dalan betaya kızacaktı kabalığından ötürü fakat beta o anda beklemediği bir şey yapmış ve ağzının içinde bir şeyler mırıldanarak koşa koşa gitmişti. Haliyle Seokjin şaşkındı. Çünkü bu kasabaya henüz alışamamıştı.

permission to love | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin