KISIM 12

2.8K 87 12
                                    

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. İYİ OKUMALAR CANLARIM. 

Ulaç yorgunlukla kendini yatağa atıp gözlerini tavana dikti. Bahçesi resmen mezarlığa dönmüştü, bu onu rahatsız ediyordu. Mutlu olması gereken bir durum onu neden rahatsız ediyor diye istemeden düşündü. Belki onları uzağa gömmeliydi, huzurlu evini bununla kirletmemeliydi. Ama artık çok geçti, onları çıkartma riskini alamazdı.

Öte yandan Lilya ise huzurla uyuyordu. Melinda birkaç gün arkadaşlarında kalacaktı, hem parti düzenleyecekler hem de film izleyeceklerdi. Lilya orada kalmasını istemiyordu ama çok hevesli göründüğü için onu kırmadı. İstediği üniversiteyi kazanmıştı, ödüllendirilmeliydi. Annesi olsa öyle yapardı. Lilya, kardeşi ile ilgili bir karar verirken hep annem ne yapardı diye düşünüyordu. 

Lilya bir süre sonra sebepsiz yere uyandı, bu aralar uyanmaları fazlaydı. Neden olduğunu anlayamıyordu. Kalktı ve sabahlığını üzerine geçirip kahve içmek için odasından çıktı. Belki bir kahve arkadaşı iyi olurdu, Murat uyandı mı diye onun odasına geçti ama zaten yatakta değildi. Yastığının üzerindeki kağıdı görünce kaşlarını çatarak o tarafa ilerledi. Ne demek oluyordu bu? Gerçekten bu kadar bıkmış mıydı onlardan? Bir veda bile etmeden, not bırakarak gitmiş miydi? Bir daha görüşmek istemiyorum da ne demekti? Murat'ın hiç adeti değildi bu ama Melinda görmemeliydi, çok üzülürdü. Anne ve babalarından sonra Murat tarafından da istenmemek ona ağır gelirdi, Lilya notu alarak sakladı ve aşağı indi. Işıkları açtı ve o sırada polis ışıklarının evinin yanından geçtiğini gördü. Neler oluyordu? Murat yola çıktığında kaza mı yapmıştı? 

Lilya hemen üzerine bir şeyler giyinip polislerin ilerlediği yöne, arabasıyla gitti. Araba Alex'in evinde durmuştu ve bahçede konuşuyorlardı. Bir süre sonra polisler içeri girdi ve Alex, Lilya'yı görünce buruk bir gülümsemeyle yanına gitti. 

"Neler oluyor Alex?" dedi Lilya endişeyle.

"Evime biri girdi," dedi sıkıntılı bir sesle.

"Sana zarar verdi mi?"

"Hayır, onu alt ettim ve kaçtı. Bir şey çalamadı ama uyuyor olsaydım ve seslere uyansaydım beni sersem yakaladığı için canımı epey yakardı. Elinde demir bir sopa vardı."

"İyi ki silah yoktu, şimdi daha iyi misin?"

"Evet, sen ne yapıyorsun bu saatte burada?"

"Murat abi bize haber vermeden, bir not bırakarak terk etmiş bizi. Ben de ışıkları görünce o yolda kaza yaptı sandım."

"Yani adam sizi terk ediyor ve sen yine de kaza yapmış olabilir diye endişelenip yola çıkıyorsun öyle mi? Gerçekten fazla düşüncelisin."

"Ona çok şey borçluyuz, bu Murat abinin adeti değildir aslında. Bir şey olmuş olmalı, canını sıkan bir şey..."

"İnsanlar hep terk edilir, bir sebep ararsan üzülen sen olursun. Bırak hata onda kalsın yoksa düşünmekten dolayı bir süre sonra hatanın sen olduğunu düşünürsün."

"Melinda'ya bundan bahsetme, o kız kardeşim. İlla ki tanışırsınız, bunu duyarsa çok üzülür."

"Merak etme, bunu burada unuttum."

"Bu gece burada kalmak istediğine emin misin? Ben olsam ödüm patlardı."

"Aslında bu saatten sonra uyuyabileceğimi sanmıyorum, bir kahve arkadaşı fena olmazdı."

"Tamam, atla arabaya."

"Bir saniye." Alex koşarak içeri gitti ve polislerle bir şeyler konuşup tekrar çıktı. "Gidebiliriz."

SADECE BENİMSİN (+18)Where stories live. Discover now