thirteen: ice-cream

255 15 49
                                    

"Erimiş metal omurga boşluğuna nüfus etmiş ve birkaç nokta da omurgayı aynı zamanda zarı ve bel kemiğinin üst kısmını eritmiş." dedi doktor. Hastanın yanına gelirken konuşmasına devam etti.

"Hasarı bilmediğimiz için mekanik kollakesmenizi, zırhı parçalamamızı ve gerekirse omurga erimesi için C7T1'den T12'ye kadar leminottabi(?) kullanılmasının öneriyorum." aynı zamanda oda'nın tamamını dolduran metalik kollara bakarak konuşarak.

"Hazırız doktor." dedi kadın doktor.

Ameliyat için hazırlıklar tamamlandıktan sonra başhekim eline testereyi aldı ve işlemi uygulayacağı yeri belirledi. "Aranızda atölye dersi alan var mı?" diye sordu başhekim.

Diğer doktorlar bu soru ile güldü. Baş hekimden de küçük bir kıkırtı döküldü. Bir ses duyan doktor açmış olduğu testereyi kapattı ve dikkatle metalik kolları astıkları yere baktı. Bir süre oraya baktıktan sonra gözünü oradan çekti ve tekrar testereyi başlatıp metalik kolu kesmek için ona yaklaştırdı.

Her şey de tam o sırada olmuştu. Bir metalik kol baş hekimi arkadan tutup bir köşeye fırlattı. Baş hekimin fırlatılması ile kadın doktor çığlık attı ve tüm kollar hareket haline geçti. Etraf dağılmaya, doktorlardan ise çığlık sesleri yükselmeye başladı.

Metalik kollar doktorları tuttuğu gibi bir köşeye fırlatıyordu. Bu durumdan korkan doktorlar kaçmaya çalışıyordu.

"İmdat!! Yardım edin!!" diye bağırdı kadın doktor zorla tutunurken.

Dört metalik kol ameliyat haneyi alt üst ederken içeride birkaç doktor kalmıştı. Bir doktoru tuttuğu gibi duvara vurdu, metalik kol ve masanın üzerine uzandı tarak boğazından sıkmaya başladı. Doktor bu durumda ne yapacağını bilemeyince köşede duran testereyi fark etti ve onu almak için uzanmaya başladı lakin metalik kol buna izin vermedi, doktoru bir duvarda bir sağa bir sola salladı.

Yere düşen doktor ile beraber masada ki eşyalarda düştü. Başka bir demir kol kadına doğru ilerlerken, adam testereyi aldı ve metalik kolu kesmek adına onu çalıştırdı. Bunu fark eden diğer metalik kollar diğer insanları bıraktılar ve adama doğru geldiler adam korkuyla elinde ki testereyi çalıştırmayı bıraktı lakin çok geçti.

Olivia Marshall ağzından;

Okuldan sonra Peter, beraber zaman geçirelim diye tutturmuştu. Ben de onu kırmayaraktan kabul etmiştim. Şimdide bir sahilde ellerimizde ayakkabım yanımda Peter yürüyorduk. Sadece yürüyorduk, kimse konuşmuyordu.

Peter bir anda durdu. Sorunun ne olduğunu anlamak amacıyla ona döndüm. "Peter ne oldu? Neden aniden durdun?" diye sordum merakla.

Peter eliyle bir yeri işaret ederek "Dondurma! Küçükken hep dondurma yerdik, hem de sahilde. Sen burada otur ben hemen alıp geliyorum."

Onun bu tatlı konuşmasına karşı gülümsedim ve başımla onaylayarak yere oturdum. Peter da dondurma almak için dondurma arabasının yanına gitti. Peter gelene kadar sessizce denizin dalgalarının sesini dinledim. Çok uzun bir süre geçmeden Peter yanıma oturdu ve dondurmayı bana uzattı. En sevdiğim dondurmadan almıştı vanilya ve limon.

"Hâlâ en sevdiğim dondurmayı hatırlıyor musun?" şaşkınca sordum Peter'a.

Gülümsedi. "Tabii ki evet! Senin hiçbir özelliğini, sevdiğin, sevmediğin ne varsa hiçbir şeyi unutmam ben Oliv."

acquaintance - Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin