Kına /41.Bölüm

5.4K 454 130
                                    

1,5 yıl sonra

Dışarıdaki heyecanlı koşuşturmayı izlemeyi bırakıp kucağımda uyuyakalan kızıma baktım. Bütün gün Ömer Asaf ile amcasının peşinden koştukları için yorgun düşmüştü benim minik kızım. Oğlum mu? O aynı amcası gibi uyanık ve heyecanlı.

Ecrin'i beşiğine yatırıp hazırlıklara yardım etmek için aşağıya indim. Ahsen bilmem kaçıncı kez misafir listesini kontrol ediyordu.

"Zeynep bu masalar yeter dimi? Kimsenin ayakta kalmaması gerekiyor."

"Ahsen biraz sakin mi olsan?"

"Olamıyorum Zeynep. Abim evlenirken ben sakin falan olamıyorum."

"Yalnız hatırlatırım. Benim de abim evleniyor." Ahsen bana gözlerini devirip eve girdiğinde yukardan izlediğim telaşı bir de buradan izledim. Said abimin düğünü için neredeyse her şey hazırdı.

Masalar, misafirlere verilecek ikramlar, çok hoş süslemeleri olan nikah masası, nikah şekerleri.. Her şey sade ama bi o kadar şıktı. Said abim tam da kendisi gibi bir düğün organizasyonu hazırlamıştı. Bir insan hem damat olup hem de bunları nasıl yapar demeyin. Çünkü bu damat çok farklı bir damat.

"Senin bu annen yine bir yerlere gitmiş." Abimin sesi ile gülümseyerek arkamı döndüm. Oğlum, amcasının kucağında şaşkın şaşkın bir bana bir amcasına bakıyordu.

"Yine çocuğun kafasını karıştırdın abi. Allah razı olsun."

"Ne var kızım. Şimdiden alışsın deyimlere."

"Ane dii."

"Yok oğlum anne gitmedi bak ben buradayım." Ömer Asaf'ı abimin kucağından indirip yere bıraktım. Önünde diz çöküp yukarı sıyrılmış olan tişörtünü düzelttim.

"Sen yemeğini yedin mi?" Ömer Asaf hızlı hızlı kafasını sallarken yumuşak yanaklarına birer öpücük bıraktım.

"Aferin benim akıllı oğluma. O zaman uyku saati gelmiş öyle değil mi?"

"Hayı."

"Ama oğlum hani konuşmuştuk seninle. Güneş tepeye çıktığı zaman uyuyacaktık." Abim de eğilip bizimle aynı hizada durdu.

"Benim aslanım uyumak istemiyor annesi. Neden zorluyorsun?" Gözlerimi açabildiğim kadar açıp abimi uyarmaya çalıştım. Şu an benim tarafımda olması gerekiyordu.

"Gözlerini öyle belertme. Yeğenim bana çekmiş işte." Ömer Asaf'ın yanında tartışmak istemediğim için abimi duymazlıktan geldim.

"Eci nede?" Oğlum sonunda kardeşin yokluğunu fark etmişti.

"Ecrin uyudu." Bir elini göğsüne koyup minik ağzını araladı.

"Ben?" Gülümsedim. Ömer Asaf'ın uyumasını sağlayan tek şey Ecrin'in uyumuş olmasıydı çünkü.

"İstiyorsan sen de uyuyabilirsin." Minik adımları ile bizi geride bırakırken doğruldum. Eve girip uyumak için odasına çıkmak istiyordu. Ömer Asaf'ın arkasından giderken abimin omzuna vurdum.

"Ne diye çocuğun yanında öyle konuşuyorsun? Öğlenleri uyuması gerektiğini biliyorsun."

"Senin sinirlenmen hoşuma gidiyordur belki."

"Abii!"

"Ömer Asaf'ın uyuyacağını ikiniz de biliyoruz. " Abimin haklı olduğunu biliyordum ama onunla uğraşmak da benim hoşuma gidiyordu. İnsanın bir abisinin olması çok güzel. Elhamdülillah.

Abimi arkamda bırakıp merdivenlere varmak üzere olan oğluma yetiştim. Merdivenleri kendisi inip çıkabilse de düşme ihtimaline karşı yanında duruyordum.

Sadece Anne&BabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin