Nazlı : Bebeğim (Burnunu çekerek) Tamam ağlama, ağlama. Gelecek baban şimdi. İyileştirecek seni tamammı?
Masalın henüz beş aylık olduğu zamanlarda Nazlı doğum izninde iken
Nöbete kalmıştı Ali. Nazlı kızını banyo ettirdikten sonra yatağının yanı başındaki beşiğe yatırıp kendiside uykuya dalmıştı. fakat gece yarısına doğru gelen ağlama sesiyle birlikte uyanarak kendine gelmişti. Masalın beşiğine giderek kucaklamış, acıktığı için ağladığını Varsaymıştı. Fakat kızının öptü sırada fark ettiği yüksek ateş ile birlikte sersemlemiş ne yapacağını şaşırmıştı. Kendisininde Doktor olduğunu hatırlayarak kızının ateşini sirkeli su ile düşürmeye çalıştı. Fakat değil düşmek. Git gide arttığını fark edince panikle Ali'yi arayıp eve gelmesini istemişti. Masal doğduğundan beri ilk defa hastalanıyordu.
Çığlık çığlığa ağlayan Masalı kucağına alıp omuzuna yaslayarak sırtını sıvazladı Nazlı. onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama belliki rahatsız olan Masal susmak bilmiyordu. Bu da Nazlı'yı iyiden iyiye paniğe sokuyordu. Masal susmadıkça nazlı da ağlamaya başlamıştı. Trafikte kalan Ali'nin gecikmeside olayın tuzu biberi olmuştu.
Nazlı : Bebeğim. Hadi lütfen sus. Eee, Eeee, Eee Dandini dandili kınalı bebek. Elleri kolları danalı bebek. (Kendine kızarak) Offff bu ninni böyle değidi. Bir ninni bile söyleyemiyorum!
Artık ağlamaktan katılacak korkusu ile elinden geleni yapıyordu Nazlı. Fakat Nafile. Masal Ağladıkca ağlıyor, Bağırdıkca bağırıyordu. Nikahet kapı zili duyulduğunda kızını yatağa bırakarak koştura koştura alt kata kapıyı açmaya gitti Nazlı. Ali'yi görünce hemen boynuna atlayarak ağlamaya devam etti. Ama bu olay saniyeler sürmüştü. Ali'yi kolundan tuttuğu gibi yatak odasına bıraktığı Masalın yanına götürdü.
Nazlı : Ateşi otuz dokuz derece! Ağlıyor susturamıyorum. Ateşinide düşüremiyorum. Ne olur bir şey yap Ali!
Ali : (Masalı kucaklayarak) Sakin ol Nazlı. Gel önce bir ılık suda yıkayalım. Yine düşmezse hastaneye gideriz.
Nazlıyı ne kadar sakin olması için rahatlatmaya çalışsada içten içe kriz geçiriyordu Ali. İlk defa beneğini bu halde görmenin verdiği panik içinde hakimken bir baba olduğunu hatırlayarak duygularına sahip çıkıyordu. Bunu Masal doğduğunda öğrenmişti. O artık bir baba olarak her şeye en doğru müdahaleyi etmeliydi.
Ilık bir duşun ardından sakinleşen Masal'ın ateşi otuz yediye düşmüştü. Nazlı tekrar ateşi çıkmasın diye sadece bezini takmıştı. Ağlaması duran Masal yorgunlukla Ali'nin kucağında uyuya kalmıştı.
Nazlı : Neden böyle olduki?
Ali : Bilmiyorum. Ama normaldir. Sabah bir hastaneye götürür kan testlerini yaptırırız. İçimiz rahat olur. Ama tekrar ateşi çıkarsa beklemeden gider bir serum takarız.
Nazlı : Dün bahçeye çıkarmıştım. Üşütmüş olabilirmi acaba?
Ali : Bu havadamı Nazlı? Gündüz sıcaklık Kırk dereceye kadar çıkıyor. Üşütmesi imkansız. Zaten sümüklenmemiş.
Nazlı : Bademciklerimi şişti yoksa?
Ali : Nazlı Masalın bademcikleri yok. Panikten ne dediğini bilmiyorsun.
Nazlı : Ne yapayım Ali! Korkuyorum.
Ali : (Dudaklarını Masal'ın Alnına yaslayarak) Masal için bir çanta hazırlarmısın? Kucağımdan bırakamıyorum. Ateşi yükselmeye başladı. Bu geceyi hastanede geçirsek iyi olacak.
Hızlıca hazırlanıp evden çıktı Vefa ailesi. Ali kucağındaki kızıyla arka koltuğa oturken Nazlı direksyona geçti. Bir kaç kırmızı ışık cezası yemelerine rağmen durmadan hastaneye vardılar. Ali hızla acilden içeri girdiğinde önceden haber verdiği Ferman hocası onları karşılayarak iki numaralı yatağa aldı.
Ferman : (Masalın kafasına bir öpücük kondurarak) Amcasının prensesi ateşlenmişmi hı. Paniğe gerek yok. Şimdi bir kan alıyoruz ve serum takıyoruz. Sabaha geçmiş olur.
Nazlı : Hocam d- durdk yere bu kadar ateş normal deil. Geçmesi lazımdı şimdiye.
Ali : Nazlıyla aynı fikirdeyim hocam. Biz anne babası olduğumuz için objektif bakamayız diye size haber verdim. Lütfen iyice her değerine bakarmısınız!
Ferman : Sakin olun. Ben sadece doktor değil aynı zamanda Leylanın babasıyım unuttunuzmu? İnanın leyla ilk ateşlendiğinde Beliz ve bende böyle korktuk. Tamam Masal biraz fazla ateşlenmiş olabilir fakat o daha bir bebek. Böyle böyle büyüyecek bu çocuk. Siz her seferinde böyle yaparsanız ooohooo.
Ali : Selvi hemşire gibi bilgece konuştunuz hocam. Fakat şuan bunu tebrik edemeyeceğim.
Ferman puflayarak kafasını iki yana sallayıp ortamdan ayrılırken Nazlı acilde oldukları için yatağın perdelerini çekti. Serumun etkisiyle yatakta mışıl mışıl uyuyan Masaldan gözünu ayırmadan sandalyeye oturdu.
Ali : Aşkım. İyileşecek Masalımız. Ve bende bir daha asla nöbete kalmayacağım. Bende baba iznine çıkıyorum. Sizi yalnız bırakmayacağım. Söz!
Ali nadir anlarda Nazlıya Aşkım derdi. Normal şartlarda Nazlı'nın kur yapacağı bu kelime duymamazlıktan gelindi. Nazlı'nın şuan asıl takdığı şey "Baba izni" idi.
Nazlı : Baba iznimi (Gülümseyerek) Sevgilim böyle bir şeye gerek yok. (Yanağından öperek) Ayrıca sen benim zaten hep yanımdasın. Teşekkür ederim.
Ali : Hayır. En azından bir süre izin şart. Hadi sen Masalın yanına uzan da uyu biraz. Bu gün zor geçti senin için.
Nazlı : Ama sen? Nöbetteydin zaten. uykusuzluktan gözlerinin altı morarmış Ali :(
Ali : Bende uyuyacağım Nazlı (Sandalyeyi yatağın başucuna çekerek oturur) Ara ara Masalın ateşini kontrol edeceğim. Lütfen rajat rahat uyu.
Nazlı : (Yatağa uzanarak) İyi geceler öpücüğüm?
Ali gülümseyerek ve perdelerin kapalı olmasının verdiği rahatlıkla Nazlı'nın dudağına nazik bir öpücük kondurur.
Ali : İyi geceler tatlı rüyalar sevgilim :)
Sabaha kadar saat başı Masalın ateşini ölçmüş, kontrollerini yapmıştı. Hatta çıkmış olan kan sonuçlarını bile incelemişti. Tertemizdi. Gece boyuda Masalın ateşi hiç yükselmemişti. İş başı saati geldiğinde haberi alan ekip geçmiş olsuna geldi. Onların seslerine uyanan Nazlı direk kızına baktı.
Ali : Merak etme. İyileşti.
Açelya : Neden haber vermediniz bize Nazlı! Çok kızdım sana. Teyzesi değilmiyim ben bu çocuğun!!!
Nazlı : Açi inan panikden doktor olduğumu bile unuttum.
Ali : (nazlıyı onaylar bir şekilde) Bende!
Açelya dudaklarını büzerek Masalı kucaklar. Her yerine öpücük kondurur. Masal'da bunların bir karşılığı olarak Açelyanın çenesini damaklarıyla ısırır. Açelya fark ettiği acıyla birlikte Masalın alt dudağını çekerek damağına bakar.
Açelya : E diş çıkarıyorya bu çoçuk.
Ali ve Nazlı Şaşkınca ayaklanır. Ali masalı kucağına alarak ağzına bakar.
Ali : Aaaa gerçekten diş. Bu ateşin sebebini açıklıyor. Nasıl fark edemedik biz bunu.
Nazlı : Gerçekten terzi kendi söküğünü dikenmezmiş. Nasıl aklıma gelmez benim ya!
Ali : (Gülerek) Artık Tavşanımız tavşanlığının hakkını veriyor. Alt dişlerde çıktığına göre havuç kemirebilirsinn (Masalı boynundan öper)
nazlı Ali'nin kucağından kızını alarak sarmalar.
Nazlı : Tavşanım benim. Çok korkuttun anneyi. Bidaha sakın ateşlenme olurmu?
Ali : Buna cevap verebileceğini sanmıyorum Nazlı.
Nazlı : Sen cevap ver onun yerine ozaman :)
Ali : Bu mümkün deil ama.
Nazlı : (Aliyi öperek) Allah allah :))
