Kar Tavşanı

916 117 94
                                    

Ali : Nazlııığğğ Kallkkk kallkk!

Sabahın henüz Yedi'si ve günlerden pazar olmasına rağmen erkenden kalkmış olan Ali mükemmel bir kar manzarası ile karşılaşmıştı. Yanı başlarındaki beşikte mışıl mışıl uyuyan bir yaşındaki oğullarını uyandırmamak için fısıldayarak sesleniyordu.

Ali : Şşş Nazlı! Kime diyorum uyansana!

Ali'nin seslenişini duymasına rağmen ses etmeden uyumaya devam ediyordu Nazlı. Tek isteği pazar günü erkenden kalkmamaktı. Ali'de tam vazgeçmişlikle geri uyuyacağı sırada odaya pata küte altı yaşındaki Masal daldı. Heyecan ve sevinç içinde yatağa atladı.

Masal : KARR KARRR KARRRR! Hadi anne baba Kalkınnn! Karrr yağmışşşş.

Kızının bu sesli gelişi ile gözlerini sonuna kadar açmıştı Nazlı.

Nazlı : Şşş Tavşanım! Kardeşin uyuyor biraz sessiz konuşabilirmisin?

Masal : Oda kalksın amaa. Birlikte kar topu oynayacağız, Kardan adam yapacağızz.

Ali : Yaparız tavşanım. Ama o daha bebek ve biraz daha uyuması gerek. Hadi biz seninle kahvaltı hazırlayalım. Annende Yiğit bebek uyanınca onunla birlikte gelir.

Nazlı : Sonrada sıkıca giyinip hep birlikte bahçeye çıkarız olurmu?

Masal : Oluurrr.

Ali ve Masal Kahvaltı hazırlamaya indikten sonra mutluca biraz daha uyuklamak istedi Nazlı. Fakat bu saadeti Yiğit'in uyanması ile son bulmuştu.
Şiddetle ağlayan oğlunu beşiğinden alarak kucakladı. bir yaşına basmış olmasına rağmen kendi odasında uyumuyordu. Geceleri uyandığında Annesini yanında görmesse çığlığı basıyordu.

Nazlı : Fındığğıımm! Günaydın Aşkıımm.

Yiğit annesinin kollarına gelince ağlaması dinmiş ve kıkır kıkır gülmeye başlamıştı. Geçen ay bir yaşına basan Yiğit bebek kelimelerini henüz yeni telaffüz etmeye çalışmaktaydı. Nazlı'ya Ane, Ali'ye Bab ve Masal'a ise Maça diye sesleniyordu. Yürümeye ise on aylıkken başlamıştı. şuan düşe kalka koşturma aşamasındaydı. Yiğit ismini oğluna Nazlı koymuştu. Anlamı ise kelime anlamından daha fazlasıydı. Hamile olduğunu öğrendiği gün kaybettiği hamile bir hastasının oğlunun adıydı. Yiğit çok güçlü bir çocuktu. Annesi için kilometrelerce koşarak hastaneye gelip yardım çağırmıştı. İşin aslı çok tırajedik bir hikayede olsa Nazlı o gün karar vermişti. Eğer erkek olursa bebeğinin adını Yiğit koyacaktı. Nazlı'nın aksine Ali ise kız olacağını idda ederek Ece ismini diretiyordu. Fakat Yiğit bebek kendini göstererek olaya son noktayı koymuştu.

Nazlı : Gel bakalım bebeğiim güzelce bezini değiştirip babanın ve ablanın yanına gidelim.

Mutfakta ise işler hâyli eğelenceliydi. Sofrayı çoktan kuran baba kız şuanda Yiğit'in Mamasını hazırlamaktaydı. Bu sırada ise Ali Masal'a masalın bebekliğinden olan bir anısını anlatıyordu.
Mutfak tezgahından bacaklarını sallandırarak büyük bir keyifle babasını dinleyen masal ise duyduğu her kelime ile katılarak gülüyordu.

Masal : Peki mamayı suratına püskürttüğümde bana kızmadınmıı?

Ali : Tabikide hayır tavşanım. Ozaman şen minnacıkdın. Aynı Yiğit gibi. Hatta sen yürümeye bile başlamamıştın.

Masal : Ben de Yiğit gibi on aylıkkenmi yürüdüm baba?

Ali : Hayır. Sen Yaş gününde yürümüştün. Kardeşin senden birazcık önce yürümeyi öğrendi. Ama sende erken konuşmaya başlamıştın.

Masal : Yaaaa. Peki ilk ne dedim?

Ali : (Gülümseyerek) İlk kelimen mama olmuştu. (Masalı gıdıklayarak) Aç tavşanım benim.

AlNaz (Tek Bölümlük Hikayeler)Where stories live. Discover now