One more time

1.9K 222 102
                                    

Bakışa bak bakışa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bakışa bak bakışa.. 🤤🤤

İyi okumalar😘

Steve loş ışığın hakim olduğu koridoru sakin adımlarla bitirdi ve ağır adımlarla indi salona inen merdivenleri. Herkesin uyuduğunu düşündüğü için sessiz olmaya özen gösteriyordu. Steve bir süper asker olduğu için sekiz saat uyku onun için çoktu. Çoğu gece geç saatlere dek kitap okurdu. Buzda kaldığı 70 yılın ardından okunması gereken tonla kitap vardı. Steve Rogers ise şimdiye dek hatrı sayılır bir yol katetmişti.

Salona girdiğinde koltuğa kıvrılmış kadını gördü. Tonia, üzerine koltuk battaniyesini çekmiş kitap okuyordu. Yorgun yüzü Steve'in dikkatinden kaçmamıştı. Ona yaklaşmaya devam ederken korkutmamak için sakin sesiyle konuştu.

"Uyumamışsın." Tonia bakışlarını kitabından ayırıp Steve'e çevirdiğinde Steve onun gözlerinin içinin kızardığını gördü. Kaşlarını çatmayı son anda bıraktı. Tonia hakkında öğrendiği en önemli şey; birinin onun zayıf anlarına tanıklık etmesini istemediğiydi. Bundan daha önemlisi ona acıdığını düşünmeleriydi. Bu yüzden Steve ifadesini vaktinde kontrol edebildiği için rahatladı.

"Tony ve Hera'nın fazla gürültülü bir ilişkileri var. Uyuyamadım." Steve'in kaşları şaşkınlıkla havalandı ve hemen ardından gülerek başını sağa sola salladı. Tonia onların sesini duymaktan sıkıldığı için burada olabilirdi ama gözlerindeki kızarıklığın sebebinin bu olmadığını biliyordu. Uzun süre uykusuz kalmış olmasının ya da şiddetli bir ağlama krizinin hediyesi olabilirdi. Belki de her ikisinin de.

Steve koltukta onun yanına oturdu ve daha yakından baktı yorgun yüzüne. Tonia, onun dikkatli bakışları üzerine yerinde kıpırdandı. Medikaldeki tuhaf konuşmalarının ardından Tonia, Steve'in kendisi üzerinde tuhaf bir etkiye sahip olduğunu fark etmişti. Garip bir otorite ya da daha başka bir şey. Bunu şimdi tekrar hissediyordu ve bu yüzden pek rahat olduğunu söyleyemezdi. Aralarındaki tuhaf gerilimi dağıtmak ister gibi konuşmaya başladı.

"Sen neden uyumadın?"
"Kitap okuyordum, senin gibi. Acıktım." Tonia kaldığı sayfaya ayracını bırakıp kitabı sehpaya bıraktı.
"Süper asker bünyen yemekleri çabucak eritiyor anlaşılan." Steve onun yaptığı göndermeyi fark etti ve güldü.

"Kesinlikle öyle. Daha fazla enerjiye ihtiyacım var."
"Ne yiyeceksin? Belki sana eşlik edebilirim." Steve buna kesinlikle çok sevinirdi. Son zamanlarda Tonia'nın çevresinde olmasını seviyordu. Hatta o çevresinde değilken bile gözleri hep onu arıyor, kendisine alaycı bakışlar atmasını bile bekliyordu. Bu yüzden şimdi, ortada kimse yokken birlikte yiyecekleri yemeğe hayır demezdi.

"Köri soslu makarna?" Tonia beğeniyle alt dudağını ısırdı.
"Kesinlikle yiyeceğim yüzbaşı." Steve gülerek ayağa kalktı ve elini uzatarak onu da kaldırdı. Birlikte mutfağa geçerlerken ikisi de sırıtıyordu. Tonia, mutfak masasındaki yerini aldı ve Steve'in yemek yapmasını izlemeye koyuldu.

Different UniverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin