27.DUYGULAR-DUYUMLAR

223 6 2
                                    

Herkese Merhaba.
Lütfen aşağıdaki açıklamayı okumadan geçmeyin.

İyi Okumalar

...

Kafamda dönüp dolaşan belirsizlikler beni tatmin etmemiş aksine çıkılmaz kör bir kuyuya itmişti. Ben tehlikede isem ailemde tehlikedeydi. Ve buna rağmen onlarla gidiyordum. Kalbime ağrı girmiş gibi hissettim. Ailemi bırakıp gidiyor muydum gerçekten? Hayır, gitmem doğru değildi. Beş dakika önce bindiğimiz arabada sessizlik hakim sürerken bu sessizliği bozdum.

-İleyda ailemin yanına dönmek istiyorum. Böyle olmaz. Ailemi bırakıp daha doğrusu tehlikede bırakıp kaçamam." Sesim titremişti. Nasıl onları bırakıp giderdim.
İleyda duymasına rağmen tepki vermemişti. Onun yerine telefonundan bir numara çevirip sesi hopörlöre aldı.

-İleyda?" Karşı taraftan gelen sesle gözlerim dolmuştu. Derin bir nefes alıp konuşmak üzere ağzımı açmıştım ki İleyda parmağını dudağına götürerek 'sus' işareti yapmıştı.
-Var mı bir haber?" Diye sordu Gülsu'ya. Derin bir iç çekiş gelmişti karşı taraftan.

-Yok. " Gülsu'nun sesi bozuk geliyordu. Ağlamış gibi. Konuşmak istedim. İleyda'nın elini tuttum. Bende konuşayım istedim. Umutsuzca başını salladı.
-Kaçırmışlar. Otogardaki kameralardan incelediler. Daha sonra havaalanından bir ihbar gelmiş.Eniştesi ihbar üzerine gitmiş.Oradaki kameralarda incelenmiş ama herhangi bir şey çıkmamış. Yanlış ihbar olduğu söyleniyor."

Aldığım nefes ciğerlerime batıyordu. Sağ gözümden damlayan yaşı parmaklarımla sildim.
İleyda'ya eniştem diye fısıldadım. O sıra arkadan ablamın sesini duymuştum. Emin olamamıştım. Gözlerimi İleyda'ya çevirdim heyecanlı bir şekilde.
- Sen Helya'nın evinde misin? Ailesi nasıl iyiler mi?"
Heyecanla dinlemeye devam ettim.

-Evet iyiler ama çok üzgünler. Aklım almıyor benimde . Nasıl kaçırılmış? Şerefsiz amcası yapmış olabilir diyorlar. Polis iyice araştırma yapıyor.
Bekliyoruz bir haber gelmesini. Eniştesi elinden geleni yapıyor. Şimdi kapatmam lazım. Ailenin yanındayım destek olmalıyım onlara. " Yine arka taraftan ablamın sesi gelmişti. Kalbim cız etmişti. Duyuramıyordum sesimi. Burdayım iyiyim diyemiyordum. Şu an için ortalıkta olmamam daha iyi demişti İleyda. Nasıl dayanacaktım. Ailem orada benim için endişelenirken ben burada nasıl dayanacaktım?

-Tamam bir haber alırsan beni ara muhakkak."

-Ararım."

Telefon kapanmış ,kısacık süren diyalog bitmiş, bende bitmiştim. Ama ailemin güvende olduğunu biliyordum şimdi. İçim biraz da olsa ferahlamıştı.Nefes almak için camı açtım. Temiz havaya dönüp derin bir nefes çektim içime. Gökyüzüne baktım. Yıldızlar çok azdı. Aralarından birine diktim gözlerimi. Yol boyunca o yıldıza anlattım derdimi. Ben anlattım o parladı. Ben anlattım o ağladı. Ben anlattım o dinledi. Ben anlattım o gitti.

Gözlerimi dinlendirmek adına yumdum. O sıra derin uykuya değil, derin düşüncelere daldım.

Anlamıştım.
Bazen bazı şeyler ,hayatımızda olan olaylar, bize olayın içindeyken çok anlamsız ve saçma gelirdi. Çünkü o an o olayı yaşarken her hal duygusuna girerdik. Öfkeliyken mantıklı düşünememek gibi. Benim olayım çok daha farklıydı. Ben ne olayın içinde ne de olayın dışında mantıklı düşünemiyordum artık.
Melis 'in hayatımı mahvetmeye çalışan tek insan olacağını düşünüyordum bu vakte kadar. Yine de kin besleyen bir insan olmadığım için hep aralık bir kapı bırakmıştım ardımdan. Ta ki üniversitede onunla karşılaşıncaya kadar. Belki dedim,belki yaptığından pişman olup özür dilerdi ama hayır tam tersi üniversitede tamamiyle düşmanca tavırlar sergiliyordu. Ilk defa anlamıştım 'bir insan yedisinde neyse yetmişinde de odur' cümlesini.

KALBİN NEFESİ Where stories live. Discover now