Şu bir günde en net öğrendiğim şey şüphesiz alfaların kızgınlığın bir hayli azgın geçtiğiydi.

"Aşkım" dedim tamamen refleks olarak. Şüphesiz bu durumda en son söylemem gereken kelimelerden biriydi. Taehyung'un kırmızıya dönen irisleriyse bunun en büyük kanıtıydı. "Masaj yapayım mı sana hm? Semsert olmuşsun."

Şu anlık ondan uzak durmamın tek nedeni, seviştikten hemen sonra tamamen yorgun düşüp bayılıyormuş gibi uyuya kalmasıydı. Henüz yemek yememiştik ve gün ayalı çok olmuştu. Neden o kadar yorgun düştüğünü anlayamıyordum, kurdu benim kurdumdan daha dayanıklıydı normalde. Endişeleniyordum birazcık.

"Haklısın" dedi gülmemek için alt dudağını ısırırken. "Semsertim." yaptığı imayı anlamamış gibi yaptıktan hemen sonra omzundan hafifçe ittirip yüz üstü uzamasını sağlamıştım. Pekala benim ittirmem bir işe yaramamıştı çünkü beni uğraştırmayıp yüz üstü yatan oydu.

Üzerindeki örtüyü geriye itip kalçasının hemen altına, uyluklarına oturup ellerimi çıplak sırtında gezdirdim.

Alt dudağımı dişlerim ile ezip derin bir nefes aldıktan sonra sadece iç çamaşırı olan vücuduna bakmamaya çalışarak bel hizasına indirdiğim ellerimi, geniş omuzlarına kadar çıkarttım.

Pürüzsüz ve sıcacık teni avuçlarımı yakarken iç çekerken buldum kendimi. "Taehyung" diye mırıldandım hemen ardından. "Saçlarını siyaha boyamaya ne dersin?"

Başını yan çevirip rahat bir pozisyona geçtikten sonra omuzlarını silkti. "Olabilir, uzun zamandır kırmızı kullanıyorum ve saçlarım yıpranmış gibi." gülümsedim keyifle.

"Evet" dedim duraksayan ellerimi kollarında gezdirirken. "Ben de o yüzden söylemiştim." yalandı. Yıprandı dediği saçları benim saçlarımdan daha yumuşaktı. Ama bunu onun bilmesine hiç mi hiç gerek yoktu.

"Beni düşündüğün için teşekkür ederim." dedi fakat sesindeki ima apaçıktı. Anlamıştı fakat üstelemedim. Sonuçta kabul etmediğim sürece bir sorun olmazdı. "İşe yarıyor mu masajım?" diye sordum kalçamı tek bacağının üzerine yerleştirirken. Uyluklarına bayılıyordum.

"hmhm" diye mırıldandı sadece. Yumuşak yaptığım mesajı birazcık sertleştirmek adına omuzlarını hafif hafif sıkıp bırakmaya başlamış, vücut sıcaklığı yüzünden şimdiden terlemiştim.

Dişlerimi dudağıma bastırmaktan, dudağımı kanatmıştım ama bunu engelleyemiyordum. Feromonları tüm odayı doldurduğu yetmezmiş gibi ciğerlerimi de dolduruyordu ve benim her saniye sakin kalmamı biraz daha zorlaştırıyordu.

Hatta kalamıyordum.

Sakin ol Jeongguk, alt tarafı biraz daha bekleyeceksin. Hiç sorun yok, dayanabilirsin biliyorsun. Sadece biraz daha sab- siktir et.

Gözlerimi yumarak, fark ettirmemeye çalışarak belimi hafifçe büktükten sonra kesintiye uğrayan masajıma gözlerim kapalı devam ettim. Aklım bulanıyordu.

"Biraz daha yukarı." dediğinde yumduğum gözlerimi aralamış kendime lanetler ederek tüm odağımı masaja vermeye çalışmıştım. Taehyung'da bir sorun vardı sonuçta ve bu beni endişelendiriyordu. Hiçbir alfanın böyle güçsüz düştüğünü duymamıştım. Belki de doktoru arayıp sormalıydı.

"Acıkmadın mı?" diye sordum boğazımı temizleyerek. Tanrım, neredeyse inleyecektim! Zor tutmuştum kendimi.

"Acıktım" dedi omuzlarına bastırdığımda hafifçe inleyerek. "kurt gibi açım hatta" fark etmeyeceğini umarak uyluğuna hafifçe sürtümdüm. Fena halde ıslanmıştım. "Yemek yiyelim o halde, ben de acıktım." dedikten hemen sonra kalçamı tekrardan hafifçe sürtmüş, sert uyluğunu hissetmemle gözlerim kayarak kapanmıştı. Feromon yayıyor muydum bilmiyordum fakat çok iyi bir durumda olduğum söylenemezdi.

Lick Me | TaekookWhere stories live. Discover now