27.Bölüm

20.3K 1.6K 1.8K
                                    

merhabalar! nasılsınız?

lick me 500k olduuu! okuyan ve destekleyen herkese çok teşekkür ederim. beni çok mutlu ettiniz 🥺💜

son olarak bu bölüme yorum sınırı koyuyorum, bu konudan ne kadar rahatsız olduğumu biliyorsunuz zaten. ek bir açıklamaya gerek yok.

1k yorum gelene kadar - sacma sapan random yorumları saymayacak, sileceğim direkt (örneğin 1,2,3 gibi) - bölüm atmayacağım. bu sırada bölümü yazacak ve sizi fazla bekletmemeye çalışacağım.

iyi okumalar.

Ellerim, yumuşacık saçlarının arasında gezinirken derin bir iç çekip dudaklarımı ıslattım. En kısa zamanda saçlarını siyaha boyatmasını rica edecektim çünkü artık kalbim dayanmıyordu böylesine güzel olmasına.

Çok güzeldi, yemin ederim Taehyung çok güzeldi.

Saçlarından, burnuna kaydırdığım ellerimi uyanmaması için çok ama çok yavaş bir şekilde gezdiriyordum yüzünde. Yorgundu, kızgınlığının ilk defa bu kadar ağır geçtiğini söylemişti henüz uyumadan önce. Vücut sıcaklığı öylesine yüksekti ki, parmak uçlarım yanacak gibi hissediyordum.

Ben de onun gibi kızgınlıktaydım fakat eşimin yanımda olması beni mutlu ediyor ve sakinleştiriyordu. Çok mutluydum ve mutluluğumun yalnızca birkaç gün süreceğinin bilincinde olmak aklımı karıştırıyordu. Sürekli düşünüyordum fakat elde tutulur bir şeyr karar bile verememiştim.

Kore'ye dönünce hesap verecek olmamızın yanı sıra bizi üzecek ve sıkıştıracak aile bireylerimizin varlığı şu an canımı sıkıyordu. Kabul edeceklerini sanmıyordum, en azından yakın bir sürede.

Ailem, Taehyung ile olan ilişkimin birazını biliyor olsa bile onlardan habersiz mühürlendiğimizi öğrenince kızacaklarına emindim. Taehyung'un ailesi ile nasıl konuşacağımızı bilmiyordum bile. Bu durum gözümde büyüdükçe büyüyor, şu an bile düşünüyordum.

Taehyung anlamıştı neden üzüldüğümü, bunun farkındayım fakat detaylarını henüz bilmiyordu. Bilmesini de istemiyordum zaten. Böylesine zor bir durumdayken benim gibi düşünceler ile başını ağrıtmasını hiç istemezdim.

Vücüdumda tatlı bir yorgunluk vardı. Nedeni ise yanımda mışıl mışıl uyuyan adamdı. Bu beni istemsizce gülümsetiyor, yumuş yumuş yapıyordu. Bazen nefesimi tutarak onu izliyor, bazen kendime hakim olamadan yumuşacık yanaklarında dudaklarımı gezdiriyordum. Henüz yeni çıkmaya başlayan sakalları parmak uçlarıma değiyor, gülümsetiyordu.

Ben Taehyung'u sakallı görmek istiyordum. Daha doğrusu her halini, en doğal şeklinde görmek istiyordum.

Parmaklarımı yanaklarından çekip tekrardan dudaklarına kaydırdığımda hissettiğim ıslaklık ilk olarak irkilmemi sağlarken sonrasında parmak uçlarıma öpücük bıraktığını fark edebilmiştim.

Gözlerimi kocaman açıp yüzüne eğildiğimde ve aramızda kısacık bir mesafe bıraktığımda, gözlerini nihayet açmış ve kocaman gülümsemişti.

Düşmüştüm.

Ciddi anlamda düşmüştüm. Bir anda irkilip geriye çekildiğimde yatağın ucunda olduğumu hesap edememiş ve halının üzerine yapışmıştım. Gülerek uzandığı yerden doğrulduğunda bana elini uzatmış, tuttuğum gibi kendine çekerek eski konumumu bana kazandırmıştı.

"Çok şirinsin, seni yemek istiyorum." diye mırıldandığında hafifçe geriye çekmiştim kendimi. Çünkü gerçekten yiyecek gibi bakıyordu ve şakası yok gibiydi. "Şakacı" dedim kıkırdayıp. Pekala kıkırdamak için kendimi zorlamıştım, çünkü ben ağzımı açtığım anda Taehyung dudaklarını yalamaya başlamıştı.

Lick Me | TaekookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora