34. Bölüm

1.9K 120 12
                                    

Medya: Derya

İyi okumalar canlarım

Ve evet isim değiştirdik💜

•••

Bomboş sokaklarda elimdeki çantamla yürüyordum.

Çağlar'ın ben bu haldeyken beni öylece bırakmasını nasıl atlatabilirim bilen var mı?

Sinirle bir kahkaha yükseldi boğazımdan. 5 aylık ilişkimiz vardı ve ben bu gece o kadar şey yaşamışken Çağlar gidecek yeri yoktur benimle kalsın diyeceğine benden ayrılmıştı. Şaka gibiydi ve ben de gülüyordum. Bana olan sevgisini de görmüştüm böylece.

Belki de her şey güzel bir vücut ve güzel bir yüz içindi. Bana dokunmayı seviyordu sadece belki. Ben de o kadar kolay lokma olmuştum ki. Böyle bir kız da değildim aslında. Her zaman mesafemi koruyabilen biri olmuştum ama 26 yaşıma kadar Çağlar kadar kimse libidomu bu kadar yükseltmemişti. Bu benim suçum değil de. Tamamen arzularımın suçuydu. Ya da kimi kandırıyorum.

Konuşmak tanışmak için vücudumu atmıştım sonu böyle olacaktı tabii ki ne bekliyordum ki? Bir anda kendimden bedenimden iğrendim.

Pişman mısın?

Pişmandım. Hem de çok. Ama pişman olduğum konu Çağlar'a yaklaşma şeklimdi. Tanışma şeklimizdi. Bunca aydır beni utandırmaz ve düşündürmezken bu gece yapmıştı bunu. Ne yapacaktım peki şimdi?

Kafamı iki yana sallarken caddeye indiğimi fark ettim. Kaldırımdan yürümeye başladım. Tek tük araba geçiyordu. Yine de içimi bir korku kaplamıştı. Saat gece 4'e geliyordu.

Bir anda arkamda açılan araba farlarıyla hiç o tarafa bakmadan hızlıca yürümeye devam ettim. Araba hala peşimden gelince birden koşmaya başlamıştım. Adımlarımın ani bir şekilde durdurmasına sebep olan şey arkamdan gelen o sesti.

"Derya, bekle!"

Hızlıca arkama döndüm. Oradaydı...Çağlar 5-10 adım kadar uzağımdaydı. Hatta attığı hızlı adımlarla çoktan bana yaklaşmıştı. Yanıma ulaşır ulaşmaz da beni çekip omuzlarımı sardı.

"Salağım ben. Dünya'nın en ahmak adamıyım. Özür dilerim güzelim. Gerçekten özür dilerim. Kendime gelemedim sadece."

Çekildi ve yüzümü avuçları arasına aldı. Bense bu sırada dolmuş gözlerimin aksine ona sert bir şekilde bakıyordum.

"Derya...Derya ben seni seviyorum. Ben seni gerçekten seviyorum. O an benim yüzümden ölecek olman döndü durdu kafamda. Sen kadına karşı çıkamasan belki de ben seni kaybedecektim. Güzelim..."

Parmakları yüzümde dolaşıyordu. Dudağıma bir öpücük kondurup geri gözlerime baktı. "Ben kaldıramadım, kendimden nefret ettim tüm gece. Sonra gerizekalı gibi ilişkimizi bitirip, gitmene izin verdim." Kafasını iki yana salladı. "Hataydı."

Ellerimi yüzümdeki ellerinin üstüne koydum ve bir anda indirdim. "Dokunma."

Bakışları acı doldu. Kahveleri her zamankinden daha telaşlı ve üzgündü. "Yapma." Burukça güldüm.

"Bundan 20 dk önce ben de sana yapma demiştim." Titrek bir nefes alırken kendimi buna hazırladım.

"Sen haklısın Çağlar. Bizim ilişkimiz, çok saçma ve zararlıydı. Ki zaten düzgün bile başlamamıştı. Bunu bana söylediklerinden dolayı senden intikam alıyormuşum gibi düşünme. Zaten bir gün bitecekti aramızdakiler. Çünkü biz daha baştan kaybettik. Bunun en azından yıllar geçmeden gerçekleşmesi ikimiz için de en iyisi.

Evet, benim suçum. Vücudumu kullanarak seninle sevgili oldum resmen.
Ben daha masum bir ilişki istiyorum Çağlar. Beni arama. Karşıma çıkma. Unut. Tamamen unut. Çünkü ben de öyle yapacağım."

Gözlerindeki o hayal kırıklığıyla dolu ifadeye son kez bakıp arkama döndüm. Hızlı hızlı yürürken göz yaşlarım adımlarımla yarışıyordu. Canım acıyordu. Hem de çok. Kararımı sorgulamaya daha cümlemin ortasında başlamıştım.

Nasıl diyebilmiştim o lafları? Nasıl arkamı dönebilmiştim hayatımın anlamına? Nasıl yapabilmiştim? Gözlerimden ardı ardına yaş akarken bulanıklaşan görüşüme rağmen adımlarım aynı hızda devam ediyordu. Fakat bir anda bileğimden tutulmasıyla durmak zorunda kaldım.

Beni kendine çevirip belimi tutarak yüzlerimizi aynı hizaya getiren kişi Çağlar'ın ta kendisiydi.

Şaşkınca ona bakarken o parmaklarını usulca yanaklarıma getirdi ve göz yaşlarımı silmeye başladı. Sonra dudaklarını yaklaştırıp öpmeye başladı onları.
İster istemez kapanan gözlerimden yaşlar akmaya devam ediyordu. Dudakları yüzüme her değdiğinde kalbim daha da hızlı atıyordu. İçimde kopan fırtınaların sesi ulaşıyor muydu acaba kulaklarına?

"Baştan başlayalım Derya. En baştan. Bir sinema salonunun bilet sırasında tanışalım mesela. Ya da bir kafede. Ya da yolda çarpışarak. Her şeye yeniden başlayalım güzelim. Yeter ki sen gitme. Bitirme beni lütfen." Sesi titremişti. Benimse bedenim...

Kendimi bir anda koyverdim. Ağzımdan tutamadığım bir hıçkırık koptu. Ellerimle yüzümü kapatırken Çağlar'ın vazgeçmeyip beni tekrar kazanmaya çalışmasına ağlıyordum.

Beni seviyordu. Beni gerçekten seviyordu. Her şeye tekrardan başlayacak kadar seviyordu. Omuzlarımdan sardı beni. Dayanamayıp hemen kollarımı beline sardım. "Seni çok seviyorum."

Kulağıma eğilip fısıldadığı o sihirli kelimeler kalbime ulaşmıştı dolanmadan. Daha sıkı sarılırken ben de karşılık verdim. "Seni çok seviyorum."

Dj • Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin