19. Bölüm

8.5K 313 44
                                    


Biraz geç oldu ama. :)

Oy vermeyi unutmayın!

Sizi seviyorum.

&

4 Gün Sonra

"Deniz yine gelirsin zaten! Niye bu kadar hırpalıyorsun kendini?" derken arkadaşımın omuzlarına sardım kollarımı. Yarın İstanbul'a gideceği için yarım saattir ağlıyordu.

"Ya biz ağlamıyoruz anasını satayım! Kanada'ya gitmiyorsun Deniz. İstanbul şurası zaten." Oya'a onaylamaz bir bakış atıp kaşlarımla Deniz'i gösterince yüzünde bıkkın bir ifade oluştu. Ardından ayağa kalkıp Deniz'in sağ tarafına oturdu ve o da oradan sardı kollarını.

"Ben orada çok yalnızım." diye mırıldanıp tekrar ağlamaya başlayınca Oyayla hüzünle birbirimize baktık. Deniz hayatının çoğunu yalnız hissederek geçiriyordu. Annesi ve babası çocukluğunu yalnız geçirmesine sebep olmuşken şimdi bile hiç görmüyorlardı kızlarını. Ki zaten artık görme şansları yoktu. 2 yıl önce Londra'ya taşınmışlardı. Sürekli iş için gidip gelmekten yorulup temelli yerleşmişlerdi.

Deniz onların yokluğuna alışmış olsa bile daha ilk geldiği gece söylediği gibi İstanbulda hiç bizim kadar yakın arkadaşı yoktu. Anne babasından görmediği ilgiyi de akrabaları gösterecek değillerdi. İçimden gelen ağlama isteğini bastırıp daha sıkı sarıldım arkadaşıma.

Herkesin hayatı aynı olmuyordu. Benim sıradan bir hayatım vardı. Bu zamana kadar en üzüldüğüm olaylar babaannemim ölümü ve annemle babamın boşanmasıyken arkadaşlarım daha ağır şeyler yaşamıştı. Oya'nın abisi ölmüş, annesi komaya girmiş ve ailesi paramparça olmuştu. Deniz bir kere bile anne baba sevgisi görmemişti. Poyraz babası tarafından yönetilen bir robot gibiydi. Tercihlerini babası bilmiyordu mesela. Bilse kim bilir neler olurdu...

"Doğru söyle lan. Kerem'e alıştın sen değil mi?" Oya  ortamın duygusallığını dağıtmak için konuşunca ben de hemen destek çıktım. Gözlerimi kısıp yeni fark ediyormuş gibi abartılı bir tepki vererek "Tabii ya! Siz 2-3 kere buluştunuz bizsiz. Sen onun için üzülüyorsun." dedim.

Deniz gülümseyip gözlerini silerken "Çok iyi anlaştık onunla. Ama asla sevgili muhabbeti yok yani. Gerçekten arkadaş olduk. Çok kafa çocuk." diye cevapladı.

İmayla kaşlarımızı kaldırıp ona bakınca "Ay yemin ederim sevmiyorum ya. Gram o yönden sevgim yok çocuğa. Hem ben sarışın seviyorum kızım." dedi hızlıca.

"İyi hadi çıkıyoruz o zaman." İkisi bana anlamamış gibi bakınca devam ettim. "E son gecemiz. Deli gibi eğlenmemiz lazım. Öyle bir içeceğim ki! Burnumdan votka çıkacak." Onları gaza getirir gibi konuştuktan sonra odama doğru koşarken son kez bağırdım. "1 saat sonra salonda!"

•

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Dj • Yarı Texting Where stories live. Discover now