Dj • Yarı Texting

28. Bölüm

Multide Emre var. 🤤

Aslında bugün başka bölüm atmayacaktım ev kalabalık olduğu için ama kısa da olsa Oya ve Emre'den de bir bölüm yazayım dedim.

Tabii ki yine arada yazacağım bu ikiliyi.

Kitabım hakkında *saygı çerçevesi* içinde yaptığınız her eleştiri benim için çok kıymetli.

Oy vermeyi unutmayın!

Sizi seviyorum.

&

-Oya'nın Anlatımından-

Boşandığını Öğrendiği Günden 1 Hafta Sonra

"Ben sana nasıl uyduysaaaam aşkıın yalanmış
Aşkın yalaanmış
Kollarında uyumuşuum hepsi rüyaymışş
Hepsi rüyaymıış!"

Şarkıya eşlik ederken üstüme geçirdiğim siyah kalem eteği düzelttim ve çantamı, telefonumu alıp ofisimden çıktım. Üstüme geçirdiğim dekolteli bluz beni iyi hissettiriyordu. Çekici giyinmeyi her zaman severdim. Dekolte senin soyadın Oya.

Şarkı hala açıktı ve duyulabilecek kadar yüksekti. Ayrıca benim de yüksek sesle eşlik etmemle çalışanların hepsi bana bakıyordu. Zerre götümde değildi. Ki ritim tutturarak attığım adımlar ve sallandırdığım kısa saçlarıma onlar da gülerek veya oldukları yerde dans edip şarkıya eşlik ederek karşılık veriyorlardı. Burada seviliyordun sanki Oya.

"Oya Hanım burası iş yeri! Kapatır mısınız şarkıyı?!" Mal Pelin'in tiz sesini duyunca bir anda durdum ve topuklularımın üstünden sola döndüm. Şimdi senin babanı laciverte boyamaz mıyım.

Yavaş adımlarla dibine kadar yaklaşırken şarkı hala çalıyordu. Keşke iş yeri olmasa da şunun suratını dağıtsam. Şiddete meyilli halin beni korkutmuyor değil.

Düz ifademle benden 10 cm kısa kadına baktım. Topuklularımla birlikte 18 cm vardı aramızda. Hehe, Pelin topuklu giyemiyor.

"Evet Pelin Hanım burası iş yeri. Burada saatlerce çalışıyoruz biz. Ve hepimizin biraz motive olmaya ihtiyacı var. Bir şarkı açtım diye ölmezsiniz. İyi günler."

Hiç beklemeden şarkının sesini daha fazla açıp aynı şekilde asansöre bindim. Boş asansörde duvara yaslanıp aynaya bakarken hislerimin yoğunluğuyla derin bir nefes aldım ve şarkıyı kapattım. Tam 1 hafta olmuştu fakat ondan hiçbir haber yoktu. Tamam hemen yanıma gelmesini beklemiyordum ama 1 hafta... Belki de seni o kadar sevmedi Oya. Sadece hoşuna giden bir kızdın belki. Ve şimdi bekar bir adam olarak başka kızlarla takılıyordur. Niye takılmasın? Senin gibi 2 saatte birine aşık olmamıştır belki de.

Cidden bu kadar mıydı? Aramızdaki çekimi ben mi uydurmuştum? İçim fevkalade bir sinirle doldu. Bu siniri bir şekilde boşaltmalıydım. Yanımda Derya olsa en azından bir tane yapıştırırdım koluna fakat yoktu. Muhtemelen şu an sevgilisiyle uçaktaydı. Hayır Oya. Muhtemelen şu an uçaktaki insanların kafasını sikiyordur korkudan.

Tehlikeli olacağını bilsem de aklıma gelen ilk şeyi yaptım. Ayağımla asansörün duvarını tekmelemeye başladım ve sinirle saydırdım. "O kadar şey yaptım adam bana ulaşmadı bile lan! Artık bekar tabii! Bekar sonuçta! Karı kız takılıyordur kafasına göre! Ben de aptal gibi bana gelmesini bekleyeyim burada. Ben böyle durumun amı-"

Tam bu sırada asansör kapısı açılınca ayağım havada bir şekilde açık kapıya baktım ve şaşkınca bana bakan Emreyle göz göze geldim.  Hızlıca vücudumu düzleştirdim. "Amııığğğaaaaaaan!" diye tamamladım birden cümlemi. Saçlarımı düzeltirken "Emree?! Naber?" dedim hiçbir şey olmamış gibi. EMRE KARŞIMDAYDI!

Otoparka daha 4 kat vardı. Ben ne olduğunu anlamayıp ona bakarken bir anda içeri girdi ve iki kolumdan tutup bedenimi duvara yapıştırdı. "Emre.." Bocalamış bir haldeydim ve ne diyeceğimi bilmiyordum.

"Bunu yapmayı ne kadar istediğimi tahmin bile edemezsin." Dediği şeyden hemen sonra dudaklarımın üstünde hissettiğim baskıyla şaşkınlıkla gözlerine baktım. O ise gözlerini kapatmış ellerini kollarımdan belime indirmişti. Emre Akpolat beni öpüyordu! Ve şimdi dudaklarımı aralayıp ona karşılık verdiğime göre EMRE AKPOLATLA ÖPÜŞÜYORDUK!!