1. Yalancının Mumu

1.4K 118 908
                                    

(7 Şubat pazartesi 2022)

Selamlarr 🦋

Mükemmel olduğu düşündüğüm bir bölümle geldiim. Her paragrafa yorum yapıp oy verirseniz sevinirim. Yorum yapmadan okuyanlar okumasa da olur falan dşnckdlsldld

Bölüm şarkısı : Madrigal - Kelebekler

•••

"Dur dur silinme sakın!" diye çığlık atarak adamın koluna yapıştım.

Fotoğrafçı adam tahammülsüzce nefesini bırakırken bilgisayara yaklaştım. Oh, silinmemiş. Rahatlayarak gülümsediğimde fotoğrafçı adam boğazını sertçe temizledi. Anlamayarak başımı iki yana salladım.

"Ablacım kolumu bırakacak mısın? Lazım oluyor da."

Anında ellerimi adamın kollarından çektim ve o da yarım kalan işine döndü. İnstagramdan bulup fotoğraflarını sevgilimmiş gibi göstereceğim Onur'la fotoğrafımı shoplaması için fotoğrafçıya gelmiştim. Adama sürekli müdahale ediyor, kollarını tutuyordum. Çünkü bazı detayları silerse shop olduğu belli olurdu. Bunu istemezdik değil mi?

"Bitti abla." dedi adam gözlerini bilgisayardan ayırmadan. "Şimdi ben bunu sana gönderiyorum, ayriyeten iki adette çıkarttıyorum, yanlış mıyım?"

Başımı hızlıca iki yana sallarken, "Doğru." dedim. Birkaç saniye geçmemişti ki artık fotoğraflar galerimdeydi. "Teşekkürler, ben burada bekliyorum. Fotoğraflar ne zaman çıkar tahmini?"

"On beş dakika."

Adam bilgisayarın başından kalkıp yavaş adımlarla alt kata inerken bende köşede ki koltuğa oturdum. Shopu biraz inceledikten sonra paylaşacaktım. O zaman görürdüm ben o aylardır sevgilim yok diye alay eden kitleyi.

Shop o kadar gerçekçi görünüyordu ki neredeyse ben bile Onur denen çocukla sevgili olduğuma inanacaktım. Fotoğrafta elini omzuma atmıştı, ben ise onun göğsündeydim. Ben gülümsüyordum, o ise sertçe bakıyordu. Onur'un kahverengi dağınık saçları benim alnıma değiyordu. Sanki gerçekten sarılmışız gibi... Ah, evet! Çok başarılı bir shop. Onur bunu görse şok olur herhalde.

"Yakışıklı çocuk, gözlerini alamıyorsun." diye mırıldandı fotoğrafçı adam. Sesinde alay mı sezmiştim? "Ama sana bakacağını sanmıyorum."

Kaşlarımı çatarak adama baktım. "Neden bana bakmayacakmış?" diye tersledim. "Neyim var ki benim? Gayette güzelim."

Güzel bir kızdım. Kahverengi gözlerim, simsiyah dalgalı saçlarım, kocaman elmacık kemiklerim ve fındık burnumla sıradan ama hoş bir yüze sahiptim. 1.67 boyumla kum saati gibi bir vücudum vardı. Çıkma teklifleri alıyordum ama reddediyordum. Çünkü... Hayatıma girecek erkek özel olmalıydı. Farklı ve çekici. Tıpkı bir kitap karakteri gibi.

"Eğer bu çocuk sana bakacak kadar çocuğu etkilemiş olsaydın buraya gelip shop yaptırmaz, gider ona sarılırdın." dedi fotoğrafçı adam ve bilmişçe göz kırptı.

Böyle bir tepki beklemediğim için duraksadım ancak cevap vermedim. Gözlerim usulca ekrana kaydı. Yakışıklıydı ama peşinden koşacak değildim. Kahverengi dağınık saçlara sahipti. İçimden bir ses saçlarının yumuşak olduğunu söylüyordu. Ela gözleri, belirgin çene kemiği ve burnunda küçük bir hızması vardı. 1.87 boylarında, az kasları olan ve sürekli eşofman, sportif giyinen biriydi. İçi nasıldı zerre fikrim yoktu. Zaten karakterini merak etmiyordum. Sadece çocuğun fotoğraflarını kullanacağım o kadar.

Mesajıma Bakmayan Çocuk // TextingTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon