11. Payidâr

482 51 58
                                    

(25 eylul pazar 2022)

Selamlar, koskoca bir yaz tatilinden sonra ilk bölümü atıyorum smxhsmbxkd şimdi şöyle bir şey söyleyeceğim. Bu kurgu gördüğünüz tüm kurgulardan bir tık farklı. Buradaki her yan karakterin ağzından da sahneler var yer yer. Bu bölüm kevser'in anlatımıyla bir küçük yer var. Gerçek yaşanmış bir kitap olduğu için arkadaşlarımın ağzından da okumanızı istedim 💜

Bölüm şarkısı: Gökyüzünü Tutamam

Yorum yapıp oy vererek okursanız seviniriim hayalet okuyucular smxbksxhd

•••

"Telefonunu bırakta kahvaltını et kızım." dedi halam söylenerek. "Bak börek yapmış annen."

İçimde kopan fırtınaları sessizleştirerek bir dilim börek aldım. Canım o kadar çok yanıyordu ki, ağlamak istiyordum. Ailemin ne kadar büyük bir yükün altında ezildiğimi bilmemesi ve onlardan bunu saklayarak iyiymiş gibi rol yapmakta canımı yakıyordu.

"Baban diyor ki okul çıkışları erkek kardeşin olmadan tek eve gelme." diye mırıldandı annem.

Dişlerimi sıktım. "Anne okul ve ev arası sadece beş dakika. Aynı okulda olabiliriz ama çıkışta kalabalık olmasın diye Murat'lardan on dakika önce çıkıyoruz. Bu soğukta dışarda mı bekleyeceğim?"

"Ne bileyim vallahi biliyorsun babanın huyunu."

Çatalı sertçe tabağıma bıraktım. "Neyi biliyorum ya?" diye bağırdım. "Neyi biliyorum ben anne? O adam bizi büyüdüğüm şehirden alıp buraya getirdi kendi orada! Burası madem küçük ve kötü bir yer neden bizi buraya getirdi?"

O kadar sinirliydim ki, hırsımı bu konuyla çıkarmak istiyordum.

"Babana neden bu kadar düşmansın Nazlı?" dedi halam ama o da nedenini çok iyi biliyordu.

"Benim ruhumu öldürdü!" derken tutamadığım gözyaşlarım yanaklarımdan süzüldü. "Ben kitaplarımı kapı arkalarında saklanarak yazıyorum. Benim hayallerime düşman, saçlarıma, bana ve bana dair her şeye düşman. Herkes çocuk nasıl yapılır biliyor ama nasıl yetiştirilir bilmiyor!"

Cevap beklemeden kahvaltı masasından kalktım ve hızlı adımlarla odama geçtim. Bu ev beni çok boğuyordu. Evet annemi ve kardeşlerimi çok seviyorum ama onları alıp gidemiyorum. Sizde bazen gitmek istiyor musunuz? Aklınıza anneniz gelince vazgeçiyor musunuz?

Gözyaşlarım aralıksız akarken Kevser'den gelen mesajla düşüncelerimden sıyrıldım. En iyi sanal arkadaşım, üç yılım benim. Keşke bir kere sarılabilsem, sarardı yaralarımı.

Birini ne kadar sürede tanıyıp sevebilirsiniz?
Ben onu üç yıl önce, yazdığım hikayenin yorumlarında tanıdım. Yarım saat içinde sevdim, kimse yoktu o vardı. Ve bazen, bir insanı tanıyıp sevmek için aylara yıllara ihtiyacınız olmaz. O gerçek bir kız kardeş.... Belki bir kere bile sarılamadım ama onun bir mesaj uzağımda olduğunu hep hissettim. Birlikte gülüp ağlamak onunla güzeldi, mesafelere rağmen onunla büyüdüm. Ve şimdi dördüncü yılımız, ders çıkardığımız çok şey var.

Kevser: Nazlı günlerdir konuşmuyorsun. Daha ne kadar sürdüreceksin bunu?

Nazlı: 1 sesli mesaj.
"Kevser farkında mısın, benim kitabım kaldırıldı. Basılacaktı, milyonlar okunmuştu. Ben şimdi ne yapacağım? Anlamıyorsunuz beni."

Kevser: seni elbette tam olarak anlayamam Nazlı. Ama oturduğun yerden öylece bekleyecek misin yani? Ayağa kalk ve kim olduğunu kanıtla. O kitabı tekrar yayınla. Sana güveniyorum

Chegaste ao fim dos capítulos publicados.

⏰ Última atualização: Sep 25, 2022 ⏰

Adiciona esta história à tua Biblioteca para receberes notificações de novos capítulos!

Mesajıma Bakmayan Çocuk // TextingOnde as histórias ganham vida. Descobre agora