"BŞ"-Bölüm 6- (Alaz'ın ağzıdan)

42K 161 12
                                    

Güney'i sanırım geberttim. Ama sikimde değil babamı aramalıyım ve bu ölüm işiyle uğraşmasını söylemeliyim. Telefon birkaç kez çaldı ve babam en sonunda açtı.
"Efendim aslanım bitirdin mi işini!"
"Hemde nasıl başkan hadi hallet şu işi bide polisle uğraşamam daha Dirim piçini öldürcem!!"
"Tamam o kolayda nasıl öldürdün onu söyle!" küçük bir kahkaha attık ve.
"Döve döve!!!" bu işten fazlaca zevk almıştım. Devrim beni dinlememiş peşimden gelmeye başlamıştı ki arabayı çok hızlı sürdüğüm için izimi kaybettirdim. Aslında nasıl bir şizofren olduğumu görmesini istemedim. Cebimden bıcağı çıkardım ve penisini kestim. Onu gebertmiştim. 4.cesedim okulumun başkanı bi aralar en yakın arkadaşım Güney olcağı aklıma gelmezdi. 5.cesedim kesinlikle Dirim olcaktı. Babamın elemanları geldiğinde Güney'in cansız bedenini orda bıraktım ve eve gittim. Devrim telaşla bana bakıyordu. Ellerim ve tişörüm hep kandı. Ben olsam bende teleşlanırım. Aslında normal konuşcaktım ama küfür ettiği için onu gebertmeşdim. Ve hakettiğini yaptım. Diğerleri gibi. Çoğu cesedim Devrim'i üzdüğü ve yıprattığı için etrafındaki insanlardı. Özellikle de üvey babası Faruk amca. O ölümü haketmiyordu ama Devrim güzel ve lüks bir evde yaşamayı ve zenginliği tatmayı hakediyordu. Gerçek babasıyla yaşamayı hakediyordu. Yoksa suçsuz insanları öldürmem. Bu planı Aziz Ağca'yla birlikte yapmıştık ben Devrim'i o kızını istiyordu. Bunu yapmak zorundaydım.
"Ne yaptın Güney'e öldürdün mü yoksa!!" evet diyemedim yalanda söyleyemedim. Hiçbişey demeden banyoya girdim. Küçük bir duş aldım. Devrim kapının önünde beni bekliyordu.
"Ne oldu anlatmıycak mısın?!?" tabiki de anlatmıycaktım. Ne diycem şey ya ben senin için 4 adam öldürdüm üvey baban Faruğu da ben öldürdüm ha bide Güneyi de öldürdüm mü diycektim?!? Onun minik kalbi ne de hızlı atar şimdi. Küser bana kızar. Kıyamam ki ben ona. Ona olan aşkım yüzünden katilim zaten. Sakin olsun diye kollarını sıvazladım koltuğa oturdum. Kucağıma da onu oturttum. Dudaklarına aç köpek gibi bakıyordum. Dayanamadım ve azıcık öpüverdim. Öpüşmemiz son bulduğunda.
"Meleğim bak sana sadece şunları söylüycem. Bu hayatta ne yaptıysam senin için yaptım. Güney... Artık Güney yok. Yani hayatımızdan çıktı. Endişelenme gün gelicek hepsini öğreniceksin bunu bilmen yeterli!!" alnını öptüm. Ona yalan söylemekten çok sıkıldım. Ama buna mecburdum. O güzel gözlerinden bir damla kan aktı. Eboli hastasıydı. Annesi öldükten sonra çok ağladığı için eboli olmuştu. Ağlarken göz yaşı değilde göz kanı akıtıyordu. Bazen kendi kendine kanamaya başlıyordu. İlacını kullanırsa sorun yoktu. Üvey babası ilacını alamadığı için krizleri bu aralar artmıştı. Aziz Ağca zorla ikna edip ilaçlarını almıştı. Eğer ilaçlarını tüketmezse kansızlıktan ölebilirdi. Ben onsuz yaşayamazdım. Ağlamasından nefret ediyor o ağlayınca sinir krizi geçiriyordum. Öfkeyle bir anda koltuktan kalktım ellerime saçlarıma geçirdim. Dişlerimi sıkıyordum hemde fazlaca onu ağlattığım için kendimi öldürmek istiyordum.
"Ağlama kes şunu lanet olsun kesss!!!! AĞLAMA LAN!!" sesim sinirle birlikte çok çıkmıştı. Korktuğu için ağlaması artmıştı. Hemen yanına gittim ve ona sarıldım hemde fazlaca sıkı. Kulağına küçük fısıltılarla,"Seni Seviyorum. Lütfen ağlama yoksa kendimi öldürürüm!!!"
"Sakın öyle bişey yapma Ayaz. Benim ailem sensin. Senden başka kimsem yok. Nolursun gitme!!" yalvarır gibi söyledi bunları.
"Tamam meleğim sen kovsanda gitmem!!!" öpüştük, öpüştük ve daha çok öpüştük....

Sabah kalktığımda kucağımda küçük birşey vardı. Ben bu kıza bayılıyorum. Minik maymunum benim. Onu uyandırmadan mutfağa indim. Dolapta hiçbişey yoktu. Marketi arayıp birşeyler istedim. Ona kendi ellerimle kahvaltı hazırladım. Ayaz Soyurgal bir kıza kendi elleriyle yemek hazırlıycak vayy bee!!
En sonunda kahvaltı bitmişti meleğimi uyandırmak için yukarı çıktım. Çok güzel uyuyordu. Anından öptüm ve "Hadi meleğim kahvaltı yapalım, bugün okula gitmeyip gezelim, seninle güzel bir gün geçirmek istiyorum bayan!!" küçük kıkırtılar çıkardı ve "Öküz" diyip boynuma atladı. "Sen bana yemek mi yaptın?!? İnamıyorum!!! Gerçekten mi?!?" dedi. O kadar çok şaşırdı ki sanki imkansız birşeymiş gibi davrandı ama gerçekten imkansızdı. Ona şaşırmak bile çok yakışıyordu. Dayanamayıp dudağına yapıştım. Onu hızla yatağa ittirdim. Beni bi anda itti ve "Midem bulanıyo boğğ" koşarak tuvalete gitti ne oluyodu yaa. Bende peşinden merakla koştum. "İyi misin sevgilim?!?" Ses yok. "Devrim güzeliiimmm" yine ses yok. Dayanmayıp kapıyı kırdım ve içeri girdim. Bana pis pis sırıtıyordu. Şaka mıydı yani?!? İşte şimdi bittin Devrim.
"Sen bana kafayı yedirtirsin görürsün sen şimdi!!!" cebimden çıkardığım silahı beynime doğrulttum. Hayata son vericektim. Bu kızla bir ömür geçmez.
"Ayaz napıyosun sen kafayı mı yedin?!?"
"Evet bana kafayı yedirttin. Şimdi sana son sözüm ben seni çok sevdim minik kuşum!!!" Devrim ağlıyordu. Hemde salya sümük. Silahı kafamda patlattım. Heryerde kan olmuştu... Kimi kandırıyom ben oyuncak tabancaydı ve ben sapasağlamdım. Amacım Devrim'e öyle değil böyle korkutulur demekti. Kendisi kaşınmıştı. Üstüme doğru seni öldürcem der gibi geliyordu evin içinde koşuyor bi yandan da "HELP MEEEEE!!!" diye bağırıyordum. Evet bu kızın yanında cici kız dışarda sosyopat psikopat oluyorum. Çünkü bi tek bu kız bana huzur veriyordu. Beni yakaladığında bi ton küfür ediyor ve aklı sıra beni dövüyo. Çok sevimli sıpa. Sarıldım hemde sımsıkı fısıldayarak "Seni geberticem köpek!!" dedi hayin planlarını üzerimde uyguluycaktı heralde. Zil çaldı. Bu atmosfer bozuldu. Kimdi lan bu saatte.
"Ayaz Soyurgal?!?" kapıdaki polisler neden geldiler?!?
"Benim buyrun!!!" Devrim arkamda saklanıyordu.
"Bizimle emniyete geliceksiniz!!" neden olduğunu anlamıştım. Devrim atladı ve.
"Neden peki?!?" endişeli gözüküyordu.
"Güney Özalp cinayeti yüzünden!!" şok olmuş gibiydi. Polisler kelepçeyi ellerime geçirdiği için canım acımıştı. Son kez ona baktığımda bacakları titriyordu onu bu hale getirdiğim için kendimden iğreniyordum. Sadece "Seni seviyorum Meleğim!!" diyebilmiştim. Çok kötü ağlıyordu koştu geldi ve bana sarıldı. Dudağıma minik bir öpücük kondurdu ve kulağıma doğru yükselip(boyu yetmiyor) "Seni seviyorum Ailem!!!" polisler zorla arabaya bindirdi beni. Tüm sokak bize bakıyordu. Bunun olcağını biliyordum. Ama herşey düzelicekti. Devrim sadece arabanın arkasından bakıyordu. Tek bildiğim şey onun için kendimi bile öldürebilirim ve onu Annem'den bile çok sevdiğim...

Arkadaşlar biraz kısa oldu. Ailevi şeyler var. Diğer bölüm uzun olucak. Umarım beğenirsiniz. Kitabı sevdiyseniz arkadaşlarınıza da tavsiye eder misiniz?!? Şimdiden teşekkürler.
Multide karakterler var :-)

Baba Şevkati!!!(+18)Where stories live. Discover now