"BŞ" - Bölüm 2-

39.2K 194 11
                                    

Aziz Ağca'nın babam olduğunu öğrendiğimden beri hayatım borum bok. Sürekli kabuslar görüyorum ve en acısı Enes Aziz ağca'nın üvey oğlu ve benim biyolojik kardeşim!! Kafamdaki onca saçmalıkla birlikte okula geldim iki gündür Dirim yok ve Alaz sürekli beni izliyor. Rahatsız edici ama o çocuk söz konusuysa sorun yok. Kendine gel Devrim Dirim senin sevgilin unutma. Ancak Dirim ile Alaz'ın kavgasından sonra Dirim bana karşı baya iyi ve sevgi dolu davranmaya başladı. Yani telefon konuşmalarında en azından. Nedeni ne bilmiyorum ve çok merak ediyorum. Bu düşüncelerden sıyrılmamı Heves'in bana dik dik bakması neden oldu,"Neyin var kuzum 2 gündür dalıp duruyorsun söz konusu Dirim değil sen pek sevmessin onu ne oldu bebek?!?" hiçbişey anlamında başımı salladım. Heves herzaman ki gibi inanmadı. Onu umursamadan kantine gittim. Dirim okula gelmişti ve tek başına orada oturuyordu umursamadan su alıp sınıfa doğru ilerledim. Heves Enes ile tuvalet arkasında yiyişiyordu. Herzaman ki gibi onlarıda görmezden geldim. Sınıfa çıkarken Kimya sınıfında Alaz'ı gördüm tek başınaydı. Bana 'gel gel' anlamında elini sallıyordu. İşte tam zamanıydı. Ona doğru hızla gidip,"Buyur" dedim eeee kusura bakmayın ama ben öküzüm. "Çok güzelsin aq" dedi gözlerimi okadar börtlettim ki yerinden çıkmışlardı. "Tamam", diyebildim sadece. "Tamam", dedi sadece öyle kaldık 5 dakika zil sesi aramızdaki atmosferi dağıttı yanımdan hızla geçerken"Bi arkadaşım için bunu yapmak zorundayım UFAKLIK", dedi ve hızla sınıfa çıkan merdivenlerden çıktı. Ne olduğunu anlamamıştım. Derken Alaz köşeden çıkan Enes ile tokalaşıp konuşmaya başladı. Bunu tahmin etmeliydim. Yanlarından geçerken hızlı ve sessiz bir şeklde"piç kurusu" diyiverdim. Enes bi anda "sanada merhaba KARDEŞİM" dedi ve ben şok ben iptal ben vefat. İnanmıyorum buda biliyordu demek öfkeyle birlikte"KAPA ÇENENİ" diye cırladım. Bu yaptığım baya aptalcaydı ama yaptım işte. Aziz Ağca okul müdürünün kapısından çıktı ve benim omzuma elini koyup"iki dakika sakin ol meleğim gel şöyle konuşalım ve Enes sende geliyosun hemen" dedi beni ve Enes'i sürükleyerek arabasına doğru götürdü. Evlerine geldiğimizde okul çıkışı olmuştu çoktan. Evleri şehir merkezine ve okula çok uzaktı. Yaklaşık 2 saat yolculuk yapmıştık ve en sonunda muazzam bir evin önünde durmuştuk. Ancak dizilerde ya da rüyamda görebileceğim tarzdaydı. Evin içi ayrı güzeldi benim yaşlarımda bir kız "Hoşgeldiniz Devrim Hanım birşeyler istermisiniz?!?", ben hayır diycekken Aziz Ağca bir anda lafa atladı ve "Evet hemen yemeklik birşeyler ve dinlenecek oda hazırla Serpil ve mümkünse çabuk ol!!!!" inanmıyorum bu adam çok kötü ve benim babam böyle biri olamazdı benim babam Faruk Paksoy böyle bir adam değil ve çok iyi birisi ben babamın bu adam olmasını istemiyorum. Ben tam arkamı döndüm bir an önce gidicektim burdan burada kalmak istemiyor sızmış babamın yanına gitmek istiyordum. Arkamı dönmemle Enes'e çarpmam bir oldu "Nereye böyle ufaklık?!?" sen kim oluyosunda bana ufaklık diyorsun diyemeden beni ters çevirip çok yumuşak bir koltuğa oturttu daha doğrusu yapıştırdı.
"Evet kızım baban sandığın ayyaşın yine sızdığı bir gün o mektubu görmüşsün sanırım ve evet ben senin öz mü öz babanım" sensin o ayyaş ben senin benim babam olmanı istemiyorum demek istedim ama ağzımı açmadan,
"Eşyalarını getirttim ve bundan sonra bizimle yaşıycaksın"
"İstemiyorum ben babam sandığım ayyaşla yaşamak istiyorum" dedim ağzını taklit ederek.
"Savcılıktan kağıt aldık ve mecbur bizimle yaşıycaksın reşit olana kadar buna mecbursun!", hiçte bile mecbur değilim ben babamı istiyorum. Serpil denilen kız elinde bir tepsiyle içeri girdi ve önümdeki minik sehpaya yerleştirip odadan çıktı. Daha teşşekkür edemeden uçtu bildiğin. Önümdekilere dokunmadım bile halının desenlerini inceliyordum. Sessizliği Enes bozdu.
"Eee bundan sonra bizimlesin ve hiç yemek yemeden kalamassın karnını doyurmalısın kardeşim." he he ondan yemiyom aq. Hemen yanıma oturdu ve zorla ağzıma birşeyler dıktı. Mecburen yedim ve tavuk kovalar gibi odam olcak yere getirdi beni.
"Bana bak ufaklık Hevesle aramı yapmazsan bu evde işkence görürsün ona göre!!!" inanmıyorum bu çocuk bildiğin pskopat hemen odadan çıktı ve kapıyı çarptı kapının ardından "Bende seni seviyorum kardeşim" dedi bu çocuk bildiğin psikopat burada ölmessem iyidir. Hemen ufak çaplı bir duş aldım ve üstüme dolaptan birşeyler bakmaya başladım. Dolap Enes'in zevkine göreydi fazlaca belliydi. Herşey aşırı kısa yada açıktı. Hemen fazla abartı olmayan bir dar pantolan ve üstüne fazla açık olmayan bir buluz giydim. Aşşağı indiğimde Heves Alaz ve Enes bir arada oturmuş gülüşüyorlardı. Annemin mezarına gidecektim ses çıkarmadan çıkmaya çalıştım ancak Alaz beni farketti ve,
"Nereye böyle ufaklık" bu ne ya herkes ufaklık diyo anaaa...
"Sanane?!?" diyiverdim hemen evin kapısını açtı benmi kendisiyle birlikte dışarı çıkardı.
"Sanane mi banane öylemi sen varya... Ben kaç aydır senin peşindeyim lan farketmedin gram!!" sen öyle san gerizekalı.
"Farketmedim mi sanıyosun bir defa peşinden geldim sen kaçtın yalan mı?!?"
"Yanıma gelmemen lazımdı o yüzden kaçtım"
"Ama sonuçta geldim sen gittn farketmişim yani!!! Şimdi bırakta annemin yanına gidiyim!!!"
"Hayır gidemessin oraya gidip ağlamanı ve canını yakmanı istemiyorum şimdi içeri gir ve karnını doyur!!!" bu kelimeleri dişlerini sıkarak söylediği için hiçbirşey diyemedim ve eve tekrar girdim. Herkes bize bakıyordu ve Heves koşarak yanıma geldi.
"Aaa canım noldu ne işin var burda senin?!?" dışarıdan içeri girdiğim için dışarıdan geldim sandı. Çaktırmadım. Gülümseyip sarıldım Alaz bi anda atlayıp,
"Aaa şey evet grup ödevimiz varda onu yapıcaz Enes ben Devrim Pamir", derken içeri Pamir girdi ve
"Evet derse başlasak mı?!?" bunlar iyi çakallar. Heves bi anda somurttu ve
"Ben gidiyim o zaman hem Enes de ödev yapcakmış." umutsuzca söyledi.
"Hayır onlar yapsınlar ben resimlere yardım ederim siz Devrim'in yani misafir odasına gidin bizde odama çıkalım sevgilim" bunları söyledikten sonra göz kırptı ve odaya doğru Hevesi alıp çıktı. Enes çok panik yapmışa benziyordu bacakları titriyordu ve bize bakıp 'ohh' şeklinde ses çıkardı. Bizde benim odama çıkıp oturduk. Mal mal tavana bakıp düşünüyordum Alaz yatağıma yayıldı bildiğin ve Pamir tuvaletimi işgal etti.
"Neden seni takip ettiğimi merak etmiyor musun?!?" Alaz biraz bıkmış bir şekilde bunları söyledi.
"Sanki sorsam söyliyceksin!!"
"Belki söylerdim beni tanımıyorsun söylerdim."
"Söylemezdin!!!"
"Peki öyle olsun ama söylerdim buna emin ol!!"
"O zaman söyle" bıkmış ve bi o kadar meraklı bir şekilde söylemiştim.
"Seni tanımak için ve açıkcası çok güzel bi kızsın seni seninle yaşamak istiyorum!" bu çocuk abaza yemin ederim ben bişey konuşmadan Pamir tuvaletten çıktı ve koşa koşa tuvalete girdim. Pamire omuz attığım için yıkılmıştı. Ama umursamadan tuvalete girip kapıyı kilitledim ve ihtiyacımı gidermeye başladım. Acayip karnım ağrıyordu. Aman Allah'ım heryerim kan olmuştu kilodum pantolonum bacaklarım heryerim. Benim Heves'e ulaşmam gerek ve bu odadan çıkamam telefonuda içerde unuttum. Allah kahretsin!!!

5 dakka sonra
"Hadi Alaz telefonumu ver acil lan" tuvaletten bağırıyordum fakat neden olduğumu söylemessem telefonu vermiycekti. Pamir aşşağı bişeyler atıştırmaya inmişti.
"Lan oğlum regl olmuşum ped lazım şimdi telefonumu getir piç kurusu!!!"
İçerden kahkaha sesleri geliyordu. Ve galiba içeride saadece Alaz yoktu. İnanmıyorum yaa içeride herkes vardı. Heves bi anda,
"Susun lan nasıl canı acıyordur şimdi onun bekle kuzum getiriyorum." işte bu yüzden seviyorum bu kızı. Herşey lan bu kız 5 dakka sonra elinde kilot pantolon ve bi paket pedle tuvalete daldı.
"Al canım yalnız herkese rezil oldun benden söylemesi"
"Umrumda değil pijama getir bana yatıcam"
"Peki tatlım da nerde yatcan?!?"
"Şey ben... Burda biraz yatıyım sende yanımda kal beni kaldırırsın 1 saat sonra"
"Tamam şekerim" tuvalete pijamaları getirdi ve aşşağı indi bende üstüme geçirip yatağa girdim. Tam uykuya dalıcağım zaman elinde bir bardak ballı süt ve sıcak su torbasıyla Alaz içeri girdi.
"Bunu iç şunuda karnına koy sonra yat" dedi hiçbirşey dememe izin vermeden. "Dilin yok mu senin?!?" dedi yok anlamında başımı salladım. Yüz hatlarını incelediğimde aynı Ayaz'dı yaz aşkım Ayaz. Ne çok severdi beni bende onu severdim çok tipsizdi ama kalbi çok temizdi iyi çocuktu Ayaz sadece yazın görüşebiliyorduk diye ayrılmıştık. Ama hala aklımın bir köşesinde kalmıştı o. Benim incelememden rahatsız olup başını çevirdi ve hızla odadan çıktı. Odadan çıktığında hemen sütü içtim sıcak su torbasını karnıma koydum ve derin bir uykuya daldım. Yorucu bir gündü ama herşeyi geride bıraktım. Bazen umursamaz olmak iyidir. Rüyamda Ayaz'ı görmek dileğiyle!...

Multide Heves var :)

Baba Şevkati!!!(+18)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon