Sen Beni Bir Ayda Unutursun

Beginne am Anfang
                                    

Kutay dilinin ucuna gelen şeyle birlikte hırsla Uygar'a baktıysa da öğretmenin kulak tırmalayan sesi ile birlikte koridorda yankılanan azarlar neticesinde sessizleştiler.

Öğretmen bir koluna Tayfun'u bir koluna Kutay'ı alıp nasihatler çekerken arkadan geliyordu Uygar ve Kaan.
Kaan arkadan pıtı pıtı yürürken Uygar duraksayıp gülümsedi oğlana.

"Senin olayın ne ?"diye fısıldadı Uygar kanlanan gözlerini mavilere dikerken.

"Derken?"dedi Kaan alayla.

"Kutay ile ne iş sen ?"dedi Uygar hırsla.
"Ne oluyor yani? Nereden çıktı bu abilik oyunun?"

"Kutay harika biri ve bana çok ilgili."dedi Kaan tebessümle.
"Yardım isteyeni geri çevirmiyor..

"Bana oynama..."diye tısladı merdivenlerden inerken Uygar.
"Ben onun gibi koruma iç güdüsüne girmem..."

"Niçin bana kızgın bakıyorsun ki Uygar Abi."diye mırıldandı Kaan mavilerini süzüp.
"Siz kavga ediyorsunuz diye benim odama gelmesi suç mu? Benim de arkadaşım olamaz mı Kutayyy."

"Oğlum."diye gürledi Uygar yumruk sıkarken.
"Bana bebek numaraların işlemez ! Ne istiyorsun Kutay'dan!"

"Bebek numarası mı?"dedi Kaan kaş çatıp.
"Sırf senden küçüğüm ve ufağım diye bana...Bana zorbalık mı edeceksin ?"

Uygar gevşeyen sinirleriyle bir kahkaha savururken "Sen...Sen piç misin amına koyayım ! Oynama diyorum maskenin altından görüyorum seni !"

"Daha on dört on beşsin!"diye gürledi Uygar sinirle.
"Ne işin var on sekizinde adamla ! Çocuksun...Ailen şikayet etse mahkemelik olacak mevzulara giriyorsun bide!"

Kaan dudak büzdü.
"Hep böyle sivri dilliysen,Kutay'ın senden kaçmasına şaşırmıyorum Uygar Abi. Ben sadece arkadaş olmaya çalışıyorum.."

"Bana oynama."diye fısıldadı Uygar.
"Seni bitiririm. Çocuksun demem. Seni bitiririm..."

"Çocuk mu?"diye fısıldadı Kaan tebessümle.
"Benimle mi dalaşmak istiyorsun cidden."

"Seni öyle bi döverim ki..."dedi Uygar.
"Kutay'dan uzak duracaksın !"

"Kutay benden uzak kalamazsa ?"diye fısıldadı Kaan kıkırdayıp.
"Bunun suçu yine ben de mi?"

"Sana acıyor..."diye fısıldadı Uygar oğlanı duvara itip.
"Sana merhamet ediyor. Abilikten fazlası değil..."

"Peki...Abilikten fazlası olduğunda sen ne yapacaksın?"diye mırıldandı Kaan ise tek kaşını havaya kaldırıp.
"Bütün bunları izlerken,ağlayarak kendini mi doğrayacaksın mesela?"

"Gerçek yüzün bu."diye fısıldadı Uygar alayla.
"İyi oynuyorsun ama..."

"Umarım sen de onu benimle görürken iyi oynarsın. Hem tiyatroda biliyorsun..."diye gülümsedi Kaan.
"Zor olmaz sana."

"Siktir git !"dedi Uygar ise.
"Ateş olsan cürmü kadar yer yakmazsın ufacık boyunla..."

"Ufacık boyumla..."diye gülümsedi otobüse adımlayan Kaan.
"Dev gibi bir adamın kollarında uyuduğumda,senin ağlamanı böyle gülerek izleyeceğim..."

Son PerdeWo Geschichten leben. Entdecke jetzt