-10- her şey bitti...

1K 78 13
                                    

Draco etrafına bakmaya başladı ve "Neredeyiz ?" diye mırıldandı Ron "İskoçya'dayız" dedi arkasında ki eve bakarken " Teyzemin evinin önünde.." Draco "Pansy ve Blaise nerede ?" diye sordu Hermione'nin yanına otururken genç kızın canı hala yanıyordu Harry onu cevapladı "Onlar Hogwarts'a döndü ve sende dönmeliydin." Draco omzunu silkti ve çantasından ağrı kesici çıkardı en azından genç kızın yarasıyla ilgilenirken canının yanmasını önlemek amacıyla.

"Ağrı kesici." dedi tüpün ağzını açarken "Ben ilgilenirken acın azalır" Herm kafasını salladı ve dudaklarını araladı. Draco yavaşça iksiri içirdikten sonra yarayı temizlemeye başladı tabi o sırada yanlarına gelen biri vardı "Ron, Harry, Hermione" dedi sesindeki şaşkınlığı ortaya koyarak.

Bu Ron'un erkek kardeşi Bill Weasley'den başkası değildi "Sizin burada ne işiniz var ve..." dedi ve Hermione'nin yanındaki Malfoy'u fark etti...

Asasını çıkarıp Draco'ya yönelttiğinde "Ve sen burada ne arıyorsun Pis Ölüm Yiyen !" Ron "Hey hey hey sakin ol Bill o bir Ölüm Yiyen değil." herkes şaşkınca Ron'a bakıyordu Draco'da dahil.

"Ne ?" - "Duydun onlardan değil bize yardım etti Harry'i ele vermedi..." -dengesizsin lan sen daha ilk bölümde sEn ArTıK oNlArDanSıN dedin yaaa-  Bill pek inanmadı ama asasını hafifçe indirdi Draco bakışlarını onlardan çekti ve Hermione'nin yarasını temizlemeye başladı.

"Çok üzgünüm güzelim daha erken gelemediğim için üzgünüm.." dedi Draco iz gittikçe bedenine işliyordu ve bu genç kızın canını daha da yakıyordu...

Hermione göz yaşlarını aldırmadı "Suçun y-yok." dediğinde Draco her şeyi yapmıştı ama hala gözüküyordu 'bulanık' yazısı...

-Daha fazla uzatmak istemiyorum o zaman başlıyoruz..."

2 Mayıs 1998

"Dinleyin. Görünüşe bakılırsa zahmetli savunma stratejilerinize rağmen hala biraz güvenlik sorunlarınız var Müdür Bey." 

Dediğinde Zümrüdüanka Yoldaşlığı büyük salondan içeri girdi Harry devam etti.

 "Özellikle savunma kısmında." - "Onun yerinde ne cüretle durursun. O gece neler olduğunu herkese anlatsana. Sana içtenlikle güvenen bir adamı gözlerinin içine baka baka öldürdüğünü anlat ! ANLAT ! "

Severus hiç vakit kaybetmeden asasını Harry'e doğrulttu Mcgonagall hemen Harry'i itti ve düelloya karşılık verdi...Snape arkasındaki iki ölüm yiyeni de sersemlettiğinde siyah bir dumanla çıkmıştı binadan.

Herkes sevinç nidaları atarken bir ses duyuldu. Voldemort'un sesi...

"Harry..."  daha dakika olmadan bir kız çığlık attı hatta iki,üç... Harry o tarafa doğru yöneldiğinde tekrar konuştu.

"Çoğunuzun savaşmak istediğini biliyorum." ve bir çığlık daha "Bazılarınız savaşmanın akıllıca bile olduğunu düşünebilir..."- "Ama aptalca." o iğrenç sesiyle konuşuyordu.

"Bana Harry Potter'ı verin bunu yapın ve zarar görmeyin." - "Bana Harry Potter'ı verirseniz bende Hogswart'a dokunmam."

"Bana Harry Potter'ı verirseniz ödüllendirilirsiniz..."- "Bir saatiniz var." Bir süre herkes durdu sanki bunu sindirmek istiyorlarmış gibi sonra bir kız bağırdı.

"Ne duruyorsunuz onu yakalayın !" dedi ve parmağıyla Harry'i gösterdi Pansy Parkinson.

Ginny beklemeden Harry'nin önüne geçti Hermione'de ve diğerleri de ta ki Filch salona girene kadar "Öğrenciler yataklarında değil ! Öğrenciler dışarıda."  dedi ve Mcgonagall'ın yanına gitti "Zaten yataklarında olmamaları gerekiyor seni sersem ama geldiğin iyi oldu." Filch kafa karışıklığıyla Profesör'e baktı...

my baby {drarry} Where stories live. Discover now