III.BÖLÜM || Karşılaşma

4.7K 242 87
                                    

Haksızlığa karşı çıkıp hakkını aramayan hem hakkını hem şerefini kaybeder.
Hz. Ali

Konağın duvarları Ceylan'ın sesi ile dolarken tüm bakışlar onun üzerine toplanmıştı. Ceylan ise üzerine toplanan bakışlar ile anlamsızca çattı kaşlarını. Gözlerini doğrudan üzerine sabitleyen adam dikkatini çekince bakışlarını ona bakan adama yöneltti. Karşısındaki ela gözler mavi gözleriyle buluşmuştu. Tanıyor muydu bu adamı? Abisinin karşısında duran adamı baştan sona süzdükten sonra anlam veremedi. Daha sonra görüş alanına giren kişiyle kaşlarını çattı. Bawer Aşiyan... Ceylan 6 yıldır Mardin de değildi fakat Bawer Ağayı tanıyordu. Hoş tanımaması mümkün değildi. Aşiyan ailesi ile olan münasebetleri yüzünden hep diken üstünde bir hayat geçirmişlerdi. En çok zararı gören de Ceylan olmuştu... bu yüzden o aileye karşı nefreti herkesten daha büyüktü. Babasının bakışları Ceylan'ın üzerinde sabitlenmiş karşısında gördüğü kızıyla derin bir nefes almıştı. En son 6 yıl önce görmüştü Ceylan'ı... Gittiğinden beri ne Ceylan ile konuşmuş ne de ara sıra Mardin'e geldiğinde görüşmüştü. İki yabancıdan farksızlardı. Ceylan'ın beline kadar uzanan saçları annesini andırırken mavi gözleri babasını andırıyordu. Adımlarını kapıdan avlunun ortasına yöneltti Ceylan. Ardında bıraktığı bavulları umursamazken gözleri annesini arıyordu. Konağın üzerindeki kasvetli hava onu da çoktan esiri altına almıştı.

Sert bakışlarını karşısındaki adamdan çekip babasına yöneltti. Tek kaşını havaya kaldırarak dudaklarından dökülen kelimelere izin verdi.

"Bunların burada ne işi var?" 

Seyit sert ses tonuyla konuşan kadına karşılık şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. Cesareti dikkat çekiciyken korkusuzluğu şaşırtıcıydı. Behram Ağa kızına cevap vermeden üzerini süzüp bakışlarını Ceylan'ın yüzüne çıkardı. Çok değişmiş ama bir o kadar da değişmemişti...

"Ananın yanına git." Diyerek tek bir duygu kırıntısı içermeyen sesini çıkardı.

Ceylan derin bir nefes alarak sakin kalmaya çalışıyordu. Ters bir cevap verirse tartışma çıkacağını biliyordu. İlk günden olay çıkarmak istemiyordu. Zaten bu evde bir yabancıdan farksızdı geçireceği kısıtlı zamanı da kavga gürültüyle geçirmek istemiyordu. Tabii o zamanının kısıtlı olcağını sanıyordu. Tek kelime etmeden konağın önündeki adamlara döndü.

"Bavulları odama çıkarırsınız?" Yüzüne sıcak bir gülümseme yerleştirdikten sonra adımlarını yukarı kata ilerletti. Merdivenin her bir adımını çıkarken burada geçirdiği kısa zamanları anımsamaya başlamıştı. Merdivenlerde koşup oynadığı, avlunun ortasında sabahlara kadar bağıra çağıra şarkı söylediği, terasta yıldızları izlediği o anlar gözünün önüne gelince yüzüne buruk bir gülümseme yerleşti. Burayı seviyor kurallarını sevmiyordu...

Birinci kata çıktığı zaman görüş alanına giren annesi ile olduğu yerde durdu. Ceylan bakışlarını annesinin üzerinde sabitlerken dolan gözlerine engel olamadı. Onu çok özlemişti... kızgınlığı içinde derin bir duyguyken annesine olan sevgisi de o duyguyla yarışır cinstendi. Eksikliği hep bir tarafında kalmış bunun acısını her defasında hissetmişti.

Annesi kafasını bir anlık yan tarafa çevirince Ceylan'ı görüp kocaman gülümsedi. Oturduğu yerden ayaklanarak hızlı adımlarla Ceylan'ın yanına ilerledi. Kollarını açıp hiçbir şey demeden kızına sarılarak kokusunu içine çekti. Ceylan da aynı şekilde kollarını annesine sarıp kafasını omzuna gömdü. Rojda Hanım doya doya kızına sarıldıktan sonra yüzünü ellerinin arasına alarak Ceylan'ın yanaklarını öptü.

"Ceylan'ım güzel kızım benim." Gözlerinden şırıl şırıl akan yaşlardan habersiz konuştu. "Kocaman olmuşsun annem." Ellerini kızının uzun kahverengi saçlarında gezdirdi.

GÜZ MASALI Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang