2. BÖLÜM "KAYBEDİŞ"

Start from the beginning
                                    

Kafamı kaldırdığımda şemsiyeli bir adam gördüm. Siyah uzun kabanı, siyah boğazlı kazağı, siyah pantolonu ve siyah botları vardı. Tamamen siyahtı. 

Kirli sakalları, çene hizasına gelen kıvırcık saçları ve koyu mavi gözleri vardı. Fit ve genç duruyordu. Bana dikkatlice bakıyordu.

"Neyin var çocuk?"

"Babam gelmiyor.."

"Kayıp mı oldun?"

Başımı yavaşça sağa sola sallayıp burnumu çektim. Etrafına bakınıp diz çöktü, eli hala omuzumdayken konuştu.

"Ben seni tanıdım şimdi. Baban benim liseden arkadaşım, onun nerede olduğunu biliyorum. Benimle gelmek ister misin?"

Gözlerim büyürken hızlıca cevap verdim. "Evet! lütfen beni babama götür.."

Dudaklarında küçük bir tebessüm oluştuktan sonra doğruldu. Elini omuzumdan çekip bana doğru uzattı, tuttum ve ayağa kalktım.

"Şimdi seninle arabaya yürüyeceğiz biraz. Ondan sonra babanı görmek için yolculuğumuz başlayacak."

"Tamam."

Elimi bırakmadı, şemsiyesinin altında hızlı adımlarla yürüdük. Siyah ve oldukça büyük bir arabaya bindiğimizde bir şişe su açtı. İçine bir toz kattı, kaşlarım çatılıyken dayanamayıp konuştum.

"Bu toz ne babamın arkadaşı?"

"Bana abi diyebilirsin. Ayrıca yağmurda çok ıslandın, hasta olmamanı sağlayacak bu toz. Al iç bakalım suyu."

Yavaşça elinden şişeyi aldım, içindeki suyun yarısını tekte bitirip ona verdim ve elimin tersiyle ıslak kalan dudaklarımı sildim.

O ise bana gülümsedi, ardından arkasına yaslandı.

Araba hareket ettiğinde ben de arkama yaslandım. Dışarıyı izledim, babamı düşündüm, ikizimi düşündüm, annemi düşündüm..

Düşündüm ama her saniye daha çok uykum gelmeye başladığı için bu düşünceler yarım kaldı. Gözlerim kapanıyordu, dayanamıyordum. Kendimi uykunun kollarına bıraktım.

🌘

Gözlerimi açtığımda sırtım yumuşak bir yerdeydi ve uzanıyordum.

Yattığım yerden doğrulduğumda üşümemin geçtiğini, artık ıslak hissetmediğimi ve kıyafetlerimin değiştiğini fark ettim.

Yorganı üzerimden çekip kenara bıraktım. Yataktan indim ve odanın içinde yürüdüm, bir kapıya vardığımda o kapıyı açtım. Karşıma uzun bir koridor, onun sonunda ise merdiven çıkmıştı.

Yavaş adımlarla koridorda ilerledim. Tam merdivenlere geldiğim sırada sesler duymamla adımlarımı durdurdum.

"Bana eğitecek birinin lazım olduğunu söylemedin mi? getirdim işte. Sokakta ağlayan küçük bir erkek çocuğundan daha iyi kimi eğitebilirsin?"

Karanlık AyWhere stories live. Discover now