10

520 75 61
                                    

iyi okumalaar.♡

-

Beynimin içine işleyen bir acıyla gözlerimi açmıştım. Ama vücudumdaki ağrı dün geceki sarhoşluktan değil de, üzerimde yatan şahıs yüzündendi.

"Off üstümden kalksana be!"

Kendi kendine bir şeyler mırıldanırken vücudunu üstümden atmayı başarmıştım ama hâlâ kolumu tutuyordu.

"Günaydın arkadaşlaar."

Üstümdeki birden ayılırken beni itekleyerek koltuktan aşağı göndermişti. Sırt kemiklerim kırılmış gibi acırken kafamı zorlukla kapıya doğru çevirdim.

Bizimkiler ve Yeosang kollarını bağlayıp alaycı bakışlarla bize bakarken, Jongho'nun gözleri odanın duvarlarında dolaşıyordu.

"İyi ki dün gece gelmemişiz. Gözlerimiz nelere maruz kalırdı bilemiyorum."

Yerdeki yastığı Wooyoung'a fırlattım ve ayağa kalktım.

"Yunho biz gitsek mi acaba?"

Yunho koltuktan kalkıp ceketini omzuna attı. Yerdeki dağılmış şişelerin arasından telefonunu da kurtardıktan sonra arkadaşlarının yanına gitti. Onlar evden çıkarken bizimkiler de enerjileri yüksek bir şekilde benimle dalga geçmeye hazırlardı.

"Yarışlar, öpücükler, kucak kucağa uyumalar..."

"Wooyoung acaba bu iğnelemeleri ne zaman keseceksin?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Aaa daha neler! Bu iğneleme mi gerçekten?"

Diğerlerine bakıp cevap beklerken üçü de başını olumsuz anlamda salladılar.

"Yani görüyorsun bebeğim herkes aynı fikirde."

Wooyoung sırıtıp omzuma vurduktan sonra kahvaltı hazırlamak için mutfağa gitti. Ben de temizlik işini diğerlerinin üstüne yıktıktan sonra odama çıktım.

Hızlı bir duştan sonra üstümü değiştirip tekrar aşağı indim. Salonda dün geceki dağınıklığın izi bile kalmamıştı temizlik manyağı Seonghwa sayesinde.

"Mingi hadi kahvaltıya!"

Dışarıda işlerim olmasına rağmen mutfağa gidip masaya oturdum. Biraz atıştırdıktan sonra konuyu açmam gerektiğini anladım.

"Size bir şey soracağım. Yunho ile aramda ne vardı?"

"Biz nereden bilelim ne vardı?"

"Dün gece bir şeyler saçmaladı. Her şeyi unuttun falan diye. Onu önceden tanıyor muydunuz?"

Hepsi düşündükten sonra önce San fikrini söyledi.

"İlk kez sahada gördüm."

"Aynen, ben de."

"Ben de yarışlarda görmüştüm. Geçen seneki Seul Şampiyonası'nda o da vardı."

Hongjoong da fikrini söylediğinde sessiz kalan tek kişi Wooyoung olmuştu.

"Wooyoung?"

"Ben... Eskiden tanıyordum. Yaklaşık 3 yıldır tanıyorum yani."

"Nereden tanıyorsun? Yunho kim?"

"Aslında bunu söylemek benim görevim değil."

"Ne bu gizem cidden anlamıyorum. Yaşadığım çoğu şeyi unuttuğum için bana yardımcı olmak yerine kafamı daha da çok bulandırıyorsunuz."

Yunho ile tanışıyordu ve kim olduğunu biliyordu. Onun hakkında önemli şeyler bildiği de belliydi. Ama anlatmak yerine susuyordu.

"Wooyoung anlatacak mısın artık?"

fall of king | yungiΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα