düşünmek sonu olmayan bir çukur

30 8 0
                                    

Çok boştu. Ben boştum. Matematik defterim boştu. Bilgisayar ekranım boştu. Her şey boştu. Çünkü düşünüyordum. Düşünmek şu ara yaptığım tek eylemdi ve bu eylemin bir sonu yoktu ne yazık ki. Kafam kopmadığı sürece. Güzel fikir gibi gelmiyor değil. Aşık çocuğu üzdüm muhtemelen. Ne diyecektim ki ona?
Dişlerimi fırçalarken bile aklıma geliyorsun, bunun adı aşk mı çünkü ben bilmiyorum. Sen bana nasıl aşık olduğunu anladın ki? Ama aşk ile ilgili bir cevabım olmadan ona gitmek doğru muydu? Etik değil.

'aldığınız notları paylaşın çoğu kişi takip edemedi sanırım dersi.'

Hocayla göz göze gelsekte şuan başka bir şey düşünmekle meşguldüm. Üzgünüm hocam aşk hayatımı çözebilirsem dönemi atlamaya odaklanacağım. Çıkışa yürüyordum geçen gün Felix'in elimden aldığı bere kafamda. Bu detayı neden hatırladım?

'hey! Chan, nasıl gidiyor?'

'iyi gidiyor. Senden naber?'

"Adını bile bilmiyorum neden halimi hatrımı soruyorsun?" bakışları atıyordum şuan. Umrunda değildi ki.

'adım Sana. Dörttür tüm tatlılarımı yiyorsun. Sayende ödülü ben alacağım sanırım.'

Gülümsedim. Felix'in olsun diye koca tepsi pastayı tek başıma boşuna mı yemiştim? O Felix'in hakkıydı. Aşkla yapılmış tatlıları ödüllendirilmeliydi.

'teşekkür için bugün derste yaptığım pankeklerden getirdim. Çilek yok.'

Şuan tüm odağım elinde bir tabak yanmış pankek olan Felixdeydi. Çok üzgündü. Yanına gitsem nasıl tepki verirdi? Sanırım gördü beni. El sallamalı mıyım?
Düşünmeyi boşver yap gitsin. Onun gibi dişlerimi göstererek gülümsedim. O da gülümsedi ama Sana'yı görünce önüne döndü. Eski yüz ifadesi geri geldi.
Sana bir bana birde Felix'e baktı.

'felix mi? Felix müthiş biri. Daha yakın olmak isterdim kendisine. Tanışıyor musunuz?'

Yine aynı duygu. Ama bu sefer daha az panik hali. Çünkü banane Sana'dan. Şuan önemli olan Felix ve aşkıydı. Burdan uzaklaşmam lazımdı. Çıkışa doğru koştum. Sana arkamdan bakıyordu. Hiç kibar olmamıştı ama kendimi çok huzursuz hissediyordum. üzgünüm Sana. Yolun üstündeki pastaneye girdim. Lezzetli bir şeyler lazım şuan.

'tarçınlı kurabiye alabilir miyim?'

'tabii bir süre bekleyin lütfen.'

'teşekkür ederim.'

Camdan yağan yağmura bakıp felixle nasıl konuşurum diye düşünüyordum.

'kurabiyeleriniz.'

Hemen bir tane çıkarıp yedim paketten. Bir şeyler kesinlikle eksikti. Telefonumu çıkardım.

Chan
Hey aşk çocuk bugün pastaneden tarçınlı kurabiye aldım. Çok güzeldi aslında ama senin yaptıklarını yerken ki gibi hissedemedim. Bana tarçınlı kurabiye yapar mısın?

Senin aşkın ve benim adsız duygularımWhere stories live. Discover now