rutinim olmuş seni düşünmek.

27 8 0
                                    

Aynanın önündeki yeşil diş fırçasına mavi bir diş macunu sıktım. 120 ye kadar sayarken bir anda aklıma Felix geldi. Şu müthiş güzel dişleri, Kaz ayakları, Aşkla yaptığı tatlıları. Ağlayacağım sanırım. Zihnim bu çocuğu neden rahat bırakmıyor? Kapım çaldı. Misafir pek beklemem. 120 saniye olmuş muydu? Felix'i düşünürken unuttum al işte. Kapı bir kere daha çaldı. Koşarak çıktım banyodan. Ağzımda diş fırçasıyla açtım kapıyı.

'aa, Felix!'

Ağzımdaki diş fırçasını çıkardım. Felix elindeki tepsiyi gösterdi bana. Şu az önce düşündüğüm dişlerini göstererek gülümsedi. Sesini incelterek konuştu:

'chan abi benimle tatlı dağıtmak ister misin? Ayrıca tatlıdan büyük bir payın olacak.'

Bende sesimi incelttim ve konuştum:

'bunu reddetmem çok büyük kayıp olur canım.'

Felix içeri geçti. Bende donmamak için şortumu değiştirdim.

Odadan çıkınca Felix beremi alıp kendi kafasına geçirdi.

'ilk durak çocuk parkı.'

Kapıyı parmaksız eldivenleriyle açtı. Elini dışarı doğru uzatıp geçmemi bekledi. Teşekkür ederek dışarı çıktım. Şakalaşarak yürüdük bir süre. Sonra Felix yine sorular sormaya başladı. İşte Özlediğim an.

'sana aşık biri olarak söylüyorum çok mutlusun ve umarım bu mutluluk benimle alakalıdır .'

'yani. Şu aşkla yapılmış tatlılara sevinmeyeyim mi?'

Bakma o dişlere. Biliyorum çok güzel bir yüzü ve müthiş büyük bir kalbi var ama onu kırmak istemezsin.

'hey! Çocuklar, gelin birer brownie alın.'

Senin aşkın ve benim adsız duygularımTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon