nerede başladık biz?

164 14 5
                                    

Tam karşımda durup bana bir yumruk attı. Bir yumruk daha. Henüz ne için dayak yediğimi bilmesemde öyle bir hırsla patlatıyordu ki yüzüme içindeki öfkeyi dışarı açık ve net şekilde yansıtıyordu.

'senden nefret ediyorum.'

'sanırım biliyorum.'

'hayır bilmiyorsun. Şafağın siktiğiminin her sabahı uyanıp hala burda mısın diye mahalleyi gözlüyorum. Odaklanamadığın için ağlayarak verdiğin o kitapları sana bir gün okurum diye ben alıyorum. Aşka inanmadığını bilerek sana doğru düşüyorum. Aptal ne demek aşk yok. Var işte. Ben niye yanıyorum? Seni görmek niye beni heycanlandırıyor?Kelebekleri boşver, ağzımdan tırtıllar çıkmak üzere ve sen inkâr ediyorsun bu duyguyu.'

Ve bir yumruk daha. Ama o kadar güçsüz ve sevgi dolu ki içimde bir şevkat uyandırıyor.

'bak, aşk var tabii ama bilimsel olarak-'

'sus bi ya. Yeter gerçekten. Yirmi beşinci Kez aynı şeyi dinliyorum. Aynen aşk hormonsal olayların romantize edilmiş adı falan filan. '

Sesimi taklit etmeye çalışarak söyledi. Komikti aslında ama gülemedim. Bir yumruk daha yerdim kesin.

'ya! senin gibi bir oduna nasıl aşık olmuş olabilirim? Tek derdin o bilgisayar ve içindeki aylardır uğraştığın şu oyun. Ne sikimse işte. Duygusuz bir piçin yaptığı oyun ne kadar iyi olabilir ki. Of! Eminim muhteşemdir her şeyin kusursuz geliyor ve ben bundan nefret ediyorum. Senden nefret ediyorum ama seni gördüğümde hissettiğim şeyler bana çok iyi geliyor. Hayır senden nefret bile edemiyorum. Bilmiyorum. Aşk işte. İnanmazsın sen ama garip bir duygu bilirsin.'

'ben emin değilim belkide aşk vardır.'

'beni kandırmana gerek yok öyle düşünmediğini biliyorum.'

Uzun bir süre konuşmadık. Sonra söze başladı.

'sana aşkın varlığını kanıtlamalıyım. Ağzımdaki tırtılların üstüne tırmanma zamanı geldi de geçiyor.'

Burnumdaki kanı sildim.

'sahne sizindir.'

Senin aşkın ve benim adsız duygularımWhere stories live. Discover now