student ID | renjun

èr shí yī

---

Çalan zille salondan çıkıp kapıya ilerledim. Karşımda 32 diş sırıtanları görünce bende gülümsedim.

"Hoşgeldiniz."

Sırayla içeri Hei, Jeno ve en arkada kucağında kocaman çiçekle boğuşan Jaemin girdi. Jaeminden çiçeği alıp salona yönlendirdim.

Herkes selamlaştıktan sonra Heeyung elimdeki çiçeği alıp büyük komidinin üstüne koydu.

"Çiçek için teşekkürler çocuklar. Hiç gerek yoktu."

"Ne demek unnie, senin gibi bir insana daha iyileri lazım ama.."

Hei yine her zamanki gibiydi..

"Daha fazla bunun yağcılığını çekmeden sofraya oturalım bence."

"Eminim ki sen daha hiçbir şey almamışsındır Mi Sun o yüzden çok konuşma."

Herkes yemek salonuna geçmiş Hei ile biz bize kalmıştık.

"Heeyung Renjun'u da davet etmiş."

"Evet haberim var. Maalesef gelmedi ama."

"Niye?"

"Madem bu kadar merak ediyorsun arayıp sorsana Mi Sun."

"Ha-"

"KIZLAR HADİ GELİN SİZİ BEKLİYORUZ."

Abimin sesiyle konuşma yarım kalmış içeri geçmiştik.

---

Yemeğimizi yemiş salonda sohbet ediyorduk. Bu arada Young Hee de uyanmış bizimkilerin kucağında gülücükler saçıyordu.

"Unnie kafe işin noldu? Hallettin mi?"

"Evet canım hallettim. Fotoğraflarını göstereyim size."

Heeyung telefonunu alıp Jaemin ile Hei'nin arasına oturdu.

"Kafe mi açıyorsunuz?"

"Evet Jeno. Uzun ısrarlarım sonucu Doyoung izin verdi, Mi Sun ile de hemen mekan seçmeye gittik."

"Umarım her şey istediğin gibi olur Heeyung unnie. Yardıma ihtiyacın olursa her zaman yardım ederiz."

"Şu anlık yok ama birkaç elemana ihtiyacım olacak. Eğer bir iş arıyorsanız benimle çalışabilirsiniz veya etrafınızda işe ihtiyacı olan birileri varsa.."

"Aslında.. Benim bir arkadaşımın işe ihtiyacı var."

"Kim Jaem?"

"Hani kafede buluştuğumuzda bir olay olmuştu. Orda tanıştığım kız Hayoon. Sende kabul edersen unnie ona söyleyebilirim."

"Tabi kabul ederim Jaemin."

Uzun zamandır aramızda olmayan abim telefon konuşmasını bitirmiş ve yanımıza gelmişti.

"Kusura bakmayın önemli bir telefondu."

Hep bir ağızdan önemli olmadığını söylerken herkes kalan sohbetlerine devam ediyordu.

"Bir şey soracağım?"

"Evet abi?"

"Renjun neden aramızda yok? Davet etmediniz mi yoksa?"

---