248 35 22
                                    

allahım sen aklıma mukayyet ol şu fotoğrafa her baktığımda norenmin kitabı yazasım geliyooo 🤡

-----

Erkekler kendi arasında derin bir sohbete girmiş bizde Hei ile bira içiyorduk ve aşırı sıkılmıştık. 1.5 saat film izlemiştik ve sonrasında kendi halimizde takılmaya karar vermiştik.

"Hei içerden bira getirsene."

"Kalk kendin al kızım."

"Hadi bak çok yorgunum hem getirirsem sana getirmem."

"İyi be."

Hei geçsin diye oturduğum yerden kalktım. O sırada Renjunla bakışlarımız kesişti. Geldiğinden beri bi bana acayip davranıyordu. Suratında sürekli bir değişik ifade vardı. Sevmedi herhalde beni.

İçerden gelen gümbürtüyle korkmuştum. Hei'nin sakarlığı yine üstündeydi.

"Hei iyi misin?"

"İyiyiiiim merak etmeyin."

Elinde iki şişeyle gelen Hei gergince bana gülümseyip yanıma oturdu.

"Neyi kırdın?"

"Ne kırcam canım peçeteliği düşürdüm sadece başka bir şey yok düşürmedim başka bir şey sadece peçetelikti."

Saf kızım benim. Elimdeki birayı bacağımın arasına sıkıştırıp açtığım anda suratıma patlaması bir olmuştu.

Ben birayla sırılsıklam olurken yanımdaki Hei hızla kaçmıştı. Hei'nin düşürdüğü şey belli olmuştu. Aptal kız.

"Senin ben.."

Kahkahalarla gülen Jaemin ve Hei ikilisine bakışlarımı gönderip susmalarını söyledim.

"Ne yapacağım ben şimdi?"

Ağlamak üzereydim. Rezilliğin dibine vurmuştum resmen.

"Jeno çok özür dilerim etrafı mahvettim.."

"Hey sıkıntı yok güzelim sen iyi misin?"

"Evet ama yapış yapış oldum."

"Temizlenmek için odamı kullanabilirsin hatta dolabımından bir tişört al ve giy."

Üstüme baktığımda gerçekten berbat bir haldeydim. Hızla yerimden kalkıp yukarı çıktım ve Jeno'nun odasına girdim.

Kapının sağ tarafındaki dolabı açtığımda karşıma çıkan tişörtlere baktım. Jeno bu kadar küçük mü giyiyordu? Neyse beni ilgilendirmiyordu.

Siyah bir tane tişört alıp hızla üzerimi değiştirdim. Masasının üstündeki ıslak mendilden alıp pantolonumu ve yüzümü sildim.

Odanın kapısının aniden açılmasıyla yerimde sıçradım.

"Senin ne işin var burada?"

"Jeno'nun odasındayım ne var bunda."

Kapıdan giren kişinin Renjun olacağını beklemiyordum.

"Burası benim odam."

"Ne demek benim odam??"

"Injun-shiii nereye git-.. Mi-Sun burda mı giyindin?"

Injun mu? Hayır, hayır, hayır... Dünyadaki tek Injun o olamazdı değil mi? Aman tanrım... Kart hırsızımla saatlerdir yan yanaydım ve o ben olduğumu bilmesine rağmen hiçbir şey söylemedi mi?

"Be-ben geçen parti de senin odan diye buraya gelmiştim ve ve..."

Renjun çantasına ilerleyip içinden bir şey alıp yanıma geldi. Elimi tutup içine kartımı bıraktı ve gülerek kulağıma doğru yaklaştı.

"Sanırım kartının neden yatağımdan çıkmış olduğunu anladık değil mi Mimi?"

-----

haşin renjunum benim 🦭

student ID | renjunOù les histoires vivent. Découvrez maintenant