1. BÖLÜM

51 8 0
                                    


Herkese merhaba, nasılsınız?

Lütfen oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın, benim motivasyonum sizlersiniz.

...

HOPE LARSEN,

   Herkesin var olmasının bir sebebi vardır aslında. Hayat bizi belli amaçlar doğrultusunda taşır, yönlendirir ve zamanı gelince sonumuzu getirir. Hayatım boyunca çok tuhaf şeylerle karşılaştığımda oldu elbette. Mesela bir keresinde internette 6 bacaklı inek görmüştüm. Tamam belki de mutasyon çokta garip değil. Durun durun bir tane daha var elimde! Bir keresinde annesini tokatlayan küçük bir yavru maymun görmüştüm. Ne? Bence bu oldukça garip. Kim annesini tokatlamak ister ki?

   Ah! Her neyse. Uzun lafın kısası annesini tokatlayan maymun bile şuan karşımda duran manzarayla yarışamazdı.

   Burası da neresiydi yahu?

   En son abimin peşinden koştuğumu hatırlıyordum ve ardından küçük bir sakarlık yaparak düştüğümü ve uyandığımda kendimi burada bulduğumu. Normalde kesinlikle sakar bir insan değildim. Neden bugün sakarlıklar peşimi bırakmamıştı anlamıyordum. Her şey en olmaması gereken anda beni bulmak zorunda mıydı gerçekten? Ah! Lanet dünya ve insanları!

   Ben Hope Larsen. 19 yaşında zengin bir ailenin kız çocuğuyum. Evet bir abim var ve ben ondan bir yaş küçük olduğum için bana işkence etmeye bayılır. İki kardeş olmak ise işleri her zaman daha zor bir hale sokuyordu elbette. Başka bir kardeş olmayınca, önüne atabileceğim benden küçük birisi olmuyordu. Aman ne büyük dert dediğinizi duyar gibiyim ama gerçekten öyle! İngiltere’de üniversite okumak kesinlikle oldukça eğlenceli. Özellikle de bu küçük tatlı kasabada. Tamam küçük tatlı bir kasaba olma-sa daha eğlenceli olabilir. En azından en sevdiğim topuklu ayakkabılar mahvolmaz değil mi?

   Kitap okumaya bayılırım ama alışveriş yapmak benim için büyük bir tutku. Özellikle de abimin çaldığım kartı ile alışveriş yapmak daha da büyük bir tutku. Ne? Bana yaptığı tüm işkenceler yanına kalacak mı sanıyordunuz? Asla! Bana yapılanı asla unutmam, unutturmam.

   Ve maalesef ki bu özelliğim yüzünden buradaydım. Abim son zamanlarda bir şeyler karıştırıyormuş gibi hissettiğim için onu takip etmiş ve gördüğüm garip bir manzara sonucu onu takip etme kararı almıştım. Bence siz, siz olun ve abinizi yaptığı garip şeyler sonucu takip etmeyin. Kesinlikle bu hayatım boyunca yaptığım en büyük ahmaklık olurdu. Evet, kesinlikle öyle oldu da.

   “Merhaba dünyadan gelen,” duyduğum sesle gözlerimi irice açarak etrafa baktım. “Lütfen Alison’un sarayını bul ve acele et.” Bir kahkaha sesi. “tabi yaşamak istiyorsan.” Gözlerim irice açılırken adamın
Kahkahaları benden uzaklaşmaya ve ormanda yankılanmaya başladı.

   Tamam. Lanet olsun!!! Nereye geldim ben? Fudo! Seni elime geçirdiğim an bittin sen, seni bitireceğim sevgili ağabeyim! Kesinlikle benden bir kurtuluşun olmayacak, mahvedeceğim seni! Aptal herif!

   Ben ne yapacağım şimdi ya?

İki saat önce,

   Başıma çektiğim beyaz kapüşonlu hırka sayesinde daha iyi gizlenebildiğimi düşünüyordum. Sonuçta Fudo’ya yakalanmayı istemezdim. Eğer o lanet beni yakalarsa bir daha bırakmayacağından ve benimle mutlaka uğraşacağından emindim. Sahi bu aptal ne işler karıştırıyordu gizli gizli? Ayrıca neden şuan El Hamra sarayına gelmiştik? O tarihi yerleri sevmeyen ve genelde başı boş takılan birisiydi. Ayrıca onun yanında ki o hatunda kimdi? Kız arkadaşı olmadığına kalıbımı basabilirdim.

ASİZA VÂRİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin