ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM

1.7K 76 34
                                    

"Doruk nasıl yapar bunu? O köleyi nasıl azat eder? Haremdeki diğer hatunların isyan çıkarabileceğini akıl edemiyor mu?" dedi Harika Sultan.

"Senin derdin isyan mı, yoksa Asiye mi?" dedi Melisa Sultan. İkisi Melisanın dairesinde oturmuş sohbet ediyorlardı.

"Ya mantıklı mı bu? Nerede görülmüş böyle bir şey? Onun gibi değersiz bir köleyi azat etmek, bizimle eşit hale getirmek ne demek?"

"Böyle konuşma lütfen Harika. Asiye iyi bir kız. Hem, her insan değerlidir. Soylu olsa da olmasa da."

"Onun tarafını mı tutuyorsun? Senin arkadaşın benim ben! Bi kere de benim yanımda ol!"

"Ben kimsenin tarafını tutmuyorum. İkiniz de benim arkadaşımsınız. Lakin sende gereksiz yükleniyorsun kıza. Bırak, kendinide onuda yorma. Zihnini kötü düşüncelerden arındır."

Harika gözlerini devirdi. "Çok sıkıcısın Melisa."

Harika oradan çıktığında koridorda Asiyeyle karşılaştılar. Asiye yürüyüp gidecekken Harika önünü kesti. Cariyeler neredeyse eline çekirdek alıp kavgalarını bekleyecekti.

"Azad edildin diye kendini sakın benimle eşit görme." dedi Harika.

"Siz yine neyden bahsediyorsunuz? Çekilin yolumdan."

"Sen buraya köle olarak geldin, iki hizmetçinin kızısın. Doğuştan eziksin. Bense gerçek bir sultanım. Rahmetli Sultan Kenan Han'ın kızıyım. Damarlarımda hanedan kanı akıyor."

"İyi, ne mutlu size. Sultanlığınız umrumda değil lakin anne babama laf söyleyemezsiniz. Söyletmem."

"Ben senin anne babana ne söyleyebilirim ki? Onlar benim sarayımda çalışan iki hizmetçiydi. İşte bu kadar."

Sonra da yürüyüp gitti.

"Bu kızın bu havası nerden geliyor? Sultan Kenan Han kim?" dedi Aybike Hatun sinirle.

"Siz bu saraya gelmeden önce vefat etti." dedi cariyelerden biri. "Hünkarımız Ataman İmparatorluğunu onunla birlikte kurmuşlardı. Lakin sonra ikilik çıktı, Sultan Akif Han tek adam olabilmek için Kenan Han'ı katletti. Sonra Suzan Sultanı kendi haremine, Harika Sultanı da oğlunun haremine aldırdı. İstese ikisini de öldürürdü. Ama Suzan Sultana meftun olmuş. Başından beri yasak aşk yaşıyorlarmış. Kulu kölesi oldu Suzan Sultanın."

"Ama Harika Sultanımız ne güzel haddini bildirdi Asiyeye." dedi başka bir cariye.

"Şehzademiz büyük ayıp etti. Onu azad ettiyse bizide etmeli. Daha bir evlat bile vermedi, bizden ne farkı var?"

"Kıskanmayın hatunlar." dedi Aybike Hatun. "Şehzademiz nasıl uygun görürse öyle yapar."

"Yok öyle bi dünya. Valide Nebahat Sultana gidelim. Meramımızı anlatalım. İtiraz edelim."

Diğer cariyelerde destek verdiler. Ayşe Hatunun sözcü olarak onları temsilen Nebahat Sultana gitmesini kararlaştırdılar.

Nebahat Sultan oğlunun bir köleyi azad ettiğini öğrenince çok sinirlenmişti. Hem de asi, terbiyesiz, hadbilmez, edep adap bilmez fakir bir cariyeyi. Hemen Şehzade Doruğu odasına çağırdı.

"Doruk sen bunu nasıl yaparsın?! O kız seni yavaş yavaş avcunun içine alıyor görmüyor musun? Zaten o kız geldiğinden beri başka hatunla halvete girmedin, bu çok tehlikeli. Bu yetmezmiş gibi şimdi onu azat ettiğini öğreniyorum! Benim, hünkarının iznini bile almadan bunu nasıl yaparsın? Diğer cariyelerin isyan çıkaracağını düşünmez misin? Sen de baban gibi basit bir kadının kulu kölesi mi olacaksın?"

OSMANLI'DA KARDEŞLERİM (+18)Where stories live. Discover now