OSMANLI'DA KARDEŞLERİM (+18)

BEŞİNCİ BÖLÜM

Melisa Sultan odasını toplarken eski, örme bir bileklik buldu. Eline aldı ve inceledi. Tabii ya, bu eskiden sarayda çalışan rahmetli Hatice Hanım'ın ona hediyesiydi. Aynı zamanda Kadirlerin annesiydi o kadın. Melisa Sultan iyi yürekli hoşgörülü bir sultan olduğu için hizmetlilerle çok iyi anlaşırdı. Bu bilekliği Hatice Hanımda görünce çok beğendiğini söylemişti. Hatice Hanım da kendisinin bunlardan çok yaptığını, isterse ona bir tane verebileceğini söylemişti. Melisanın gözleri doldu. Bilekliği aldı ve saray mutfağına gitti. Kadir Ağa oradaydı.

"Sultanım, yine buralara kadar gelmişsiniz."

"Evet. Size bir şey vermem gerekiyor."

"Yine bir kese altın vermek niyetindeyseniz zinhar-"

"Siz de iyice düşüncesiz bellediniz beni, istemiyorsanız zorla verecek değilim ya. Bu kadar gururlu ve tok gözlü olduğunuzu bilemedim, özür dilerim."

"Önemli değil, niyetinizin kötü olmadığını biliyorum. Allah razı olsun."

"Bende size ait olan bir şey var."

"Bana mı?"

"Daha doğrusu rahmetli validenize."

Kadir Ağa annesinin adını duyunca dikkatini ona verdi. Melisa Sultan bilekliği ona uzattı.

"Nereden buldunuz bunu?"

"Hatice Hanımı çok severdim, o da beni. Hediye etmişti bana. Çok iyi biriydi. Nur içinde yatsın."

"Amin." dedi Kadir. Gözleri dolmuştu.
"Bu benim için çok kıymetli. Annemden kalan son hatıra. Teşekkür ederim size."

"Rica ederim. Keşke daha çok şey yapabilsem. Kardeşleriniz nasıllar?"

"İdare ediyoruz çok şükür, karnımızı doyuruyoruz."

"Bu yaşınızda bir başınıza onlara bakmanız... Size hayranlık duyuyorum."

"Estağfurullah."

"Öyle ama. Ben bu sarayda hizmetlilerle, elim sıcak sudan soğuk suya sokulmadan büyüdüm. Çok özeniyorum ve takdir ediyorum sizin gibi güçlü insanları."

"Güç mü? Bizim gibileri gözünüzde fazla büyütüyorsunuz sultanım. Güç sizde."

"Bu yaşınızda aldığınız sorumluluklarla dünyayı sırtınızda taşıyorsunuz benim gözümde."

Kadir Ağa ve Melisa Sultan bakıştılar. Kısa bir sessizlik oldu.

"Sizi hiç hasbahçede görmüyorum." dedi Melisa Sultan.

"Hep mutfaktayım, vaktim olmuyor ."

"Bugün gezintiye çıkacağız. Bazı devlet adamlarının oğulları kızları da gelecek. Sizi de görmek isterim."

"Beni mi?"

"Evet, ruhunuzdaki siyah bulutları dağıtacaktır."

"Gelebileceğimi sanmıyorum sultanım."

"Ben yine de bekleyeceğim."