ONBİRİNCİ BÖLÜM

1.6K 60 53
                                    

"Neyi telafi ediyorsun Berko?" diye bir ses duyuldu.

Kafalarını çevirip aynı noktaya baktıklarında tepelerinde dikilen Şehzade Doruk'u gördüler.

Aybike yerinden fırladı ve şehzadenin önünde eğildi. Berkte şaşkınlıkla kalktı.

"Söylesene neyi telafi ediyorum Aybike?"

"Ee, neyi telafi ediyorsunuz Berk Bey?"

"Hepimiz aynı soruyu soruyoruz galiba." dedi Şehzade Doruk. "Ama benim aklımda başka sorular da var."

"Cevaplarız. Cevaplayamayacağımız bi durum yok." dedi Berk yutkunarak.

"Mesela en yakın arkadaşımın ve haremimdeki bir hatunun muhallebicide ne işi var?"

"Şimdi şöyle... Biliyorsun biz Aybike Hatunla o kötü günde karşılaşmıştık, babama iftira attığı gün. Sonra... Sonra şey oldu..."

"Ne oldu?"

"Anlatsana Aybike." diyerek topu Aybikeye attı.

"Ee, şey oldu... Berk Bey bana çok sinirlendi, hünkarımız da bir ceza vermeyince, o günden beri attığım iftira için kendisi intikam almaya çalışıyor. Haklı olarak. Ama en son çok ileri gidince, ondan son bir kez özür dilemek ve bu mevzuyu kapatmak, bir daha sonsuza kadar görüşmemek üzere bir yerde konuşmayı teklif ettim. Telafi derken de yaptığımız kötü davranışları ve sözleri telafi etmekten bahsediyorduk."

Berk Bey içinden Aybikenin çok akıllı bir kız olduğunu düşündü. Nasıl da hızlıca kurtarmıştı durumu. Yani inşallah kurtarmıştı.

"Anladım... O gün yaşananlar senin baban kadar benimkinede zarar verdi lakin Aybike Hatun pişmansa uzatmaya gerek yok, o Asiye Hatunun kuzenidir, birazda bu yüzden affettim onu. Ayrıca sebebi ne olursa olsun sizin konuşmanız, buluşmanız kaidelere aykırıdır, biliyorsunuz. Benden yana sorun yok ancak yakalanırsanız sizin başınız yanar."

"Haklısınız, özür dilerim lütfen bağışlayın." dedi Aybike Hatun.

"Bağışlanacak bir şey yok. Sen saraya dönebilirsin. Biz Berkle biraz oturup konuşalım."

Aybike gittiğinde masaya oturdular.

"Yoksa anlattıklarıma inanmadınız mı?" dedi Berk bey sakin görünmeye çalışarak.

"Neden inanmayayım Berk? Kaç yıllık dostumun bana yalan söyleyecek hali yok ya."

Berk bey ne Aybike hatunun dudaklarına yapıştığını, ne de burda neden buluştuklarını, yani babasının şehzadenin babasının karısıyla ilişkisi yaşadığını söyleyemezdi, buna imkan yoktu. Doruk ne kadar yakın dostu olursa olsun bu felaket olurdu.

"Biraz sohbet etmek istedim sadece." dedi Doruk.

"İyi düşünmüşsün, edelim tabii."

O sırada Şehzade Kaan, Sultan Akifin odasındaydı.

"Doğru duydun baba, Doruğun olan ne varsa istiyorum."

"Sana bu akılları kim veriyor?! Kim kışkırtıyor seni?!"

"Ben sadece hakkım olanı istiyorum baba. Ben de senin oğlunum. Ben de şehzadeyim. Şimdiden benim tarafıma geçmek isteyen, beni halktan sakladığınız için size bilenen bir kitle oluşmaya başladı. Onların büyümesini istemezsiniz değil mi?"

"Sen bir de beni tehdit mi ediyorsun? Tamam veririz iki oda iki hatun. Gerçek bir şehzade böyle şeylerin peşinden mi koşar?"

"Doruk haremde bir hatundan diğerine atlarken öyle demiyorsunuz ama?"

OSMANLI'DA KARDEŞLERİM (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin