Son Perde

Sadece Bir Kez

Üzerindeki baskıyla Kutay hazla gözlerini yumarken oğlanın ay ışığıyla aydınlanan beyaz gamzeli ince belini avuçayıp "Dur...Dur...Yapma.. Sikeceğim yoksa şuracıkta!"

Uygar kıkırdayıp şirince dudaklarını Kutay'a uzatırken Kutay dayanamadan oğlanın dudaklarını karşıladı ve bacağına ve erkekliğine sürtünen oğlanın tatlı tatlı iniltilerini,hışırtılı kumaşlar arasındaki sürtünme seslerini dinledi.

S-Sadece sürtünecek ve boşalacaktı,rahatlayacaktı.

Uygar öyle güzeli inliyordu ki ve kucağında oturup kalktıkça öyle güzel savruluyordu ki ince bedeni..Kutay dudaklarını ısırıp oğlanın dudaklarını karşıladı.

"S-Sadece başkasına gitme diye..Benden sır çıkmaz."dedi Kutay sinirle.

Çünkü bu boka neden olan benim.

Ben ve salak ilaçlar...

Uygar gözlerini kapatıp hafifçe kucakta zıplarken Kutay dudaklarını ısırdı uzun ince beli nefes kesici olan oğlanın iri kalçalarına. "Bakir misin ?"diye sordu Uygar'a. "Kime soruyorum gerçi..Siktiğimin ineği.."

"B-Bakirim.."diye fısıldadı Uygar  dudaklarını Kutay'ın dudaklarına sunarken. "Ama onu almanı istiyorum.."

"Seni sikmeyeceğim güzelim zorlama."diye fısıldadı Kutay lacivertleriyle oğlanın aralık ağzından uzanan ıslak dile bakınırken.

"Ah!"diye inledi kaşları çatılan ağzı "o" biçimi alan oğlan titrek bakışlarla Kutay'ın sertliğine yaslanırken.

Kutay sabır dilenerek kendini kasarken Uygar Kutay'ın kulaklarını dişleyip sıcak nefesiyle kulağına doğru inledi yavaşça. "İçimde ol-olmanı istiyorum.."

Kutay sesli bir biçimde yutkunurken gözlerinin kontrolünü de yitirmişti...Beyninin de.. Erkekliğinin de. Oğlan altına girmek için yalvarırken kendini tutmak imkansız hale geliyordu ve Tayfun itine bir küfür savurdu.

Kutay'a deli gibi aşık olan şuan kucağındaki aciz oğlan olsaydı...Kutay nefes dahi almadan onun ayaklarına kapanırdı. Yatakları parçalayana kadar onun içine girer sonra da kendi elleriyle temizler ve sabaha kadar sarmalardı. 

Eğer biri onu Uygar gibi seviyor olsaydı Kutay hiç düşünmeden yolunda aptal bir aşık olabilirdi.

Özellikle de kimseyle kavga harici temasa girmeyen bedeni oğlanın ıslak öpücükleri ve arzu dolu iniltileriyle titrerken..Kutay kaçamak bir kaç ucuz temas ve öpücük haricinde zevk bile almadığı yüzeysel şeylerin yanında Uygar denen oğlanın teninin sıcağına bile kaldırmaya meyilliydi.

Erkek olmasını bile gözü görmeden.

Zira tek yapmak istediği sabah gün ışıkları oğlanın tenini öpene deki ay gidip güneş gelene dek onu becermek istiyordu. Sonra onu kucağında uyutmak,ona sarılmak ve onu göğsünde uyutmak istiyordu.

Ama yapamazdı.

Uygar başka bir serseriye yanıktı,serseri olduğu gerçeğini bile kabul etmeden.

Uygar'ın dilini emerken Kutay ince beli kavrayıp kendine bastırırken oğlanın sürtünmeden fazlası için yalvaran bakışlarıyla fısıldadı. "Keşke benim olsaydın Uygar.."diye fısıldadı Kutay arzuyla. "Seni gecelere sığdıramazdım.."

"Beni senin yapsana.."diye fısıldadı Uygar arzuyla oğlanın tenini öperken. "Kutay'ın olmak istiyorum..."

Bu doğru değildi. İnsan kendisinden haz etmediği düşmanına yanık olan mükemmel ateşli bir inekle yatamazdı.

Bu doğru değildi Kutay...Kalbi ona bile ait olmayacak birine kara sevdaya düşecekti.

Bir kez Uygar'a sahip olursa,her daim onu isteyecekti. Onunla olmak,onu öpmek, onunla sevişmek, onunla yemek,içmek,uyumak.

Kutay bir adım daha ileri giderse bu oğlana geri dönülemez şekilde aşkla köle olacağını ve sevdasından yatak döşşek yatacak kadar hasta hissedeceğini biliyordu.

Kutay biliyordu ki onun uğruna kapısında avare gibi gezecek kadar sırılsıklam aşık olacaktı bu gece oğlanı altında terletip kollarında uyutursa...

Kalbi başkası için çarpmaya devam ederken dahi Kutay ona aşık olacaktı.

"Siktir et.."diye fısıldadı Kutay üzerindeki tişörtü savurup atarken tek hamlede baksırını sıyırıp oğlanı altına aldı."Aç bebeğim."diye fısıldadı Kutay.

Uygar bacaklarını aralarken Kutay dudaklarını onun dudaklarına gömdü ve bacak arasına yerleşti.

Aşık olacağını biliyordu ama bu aşk onu dertten derde salsa bile...

"Güzelim.."diye fısıldadı Kutay çarpan kalbiyle.

Ve bunu sadece seks yapacakları için değil,gerçekten oğlanı güzel bulduğu için diyordu.

Zira Uygar...Çok güzeldi.

Sadece kendine baksın isteyecek kadar güzeldi...