0.9

1.2K 173 93
                                    

(TW: bu bölümde bazı okuyucular için rahatsız edici olabilecek içerikler bulunmaktadır.)

(gece 02.47)

jisung: hyung sen gelmiyorsun...

jisung: nefes almak iyice zorlaştı benim için, ayakta bile duramıyorum. o ilaçlar ayrı ağrıtıyorlar başımı.

jisung: hyung aldığım ilaçların isimlerini arattım, hepsi çeşitli antidepresanlar ve sakinleştiriciler. çok güçlü dozlar üstelik.

jisung: ben sorunlu muyum?

jisung: annem korkarak yaklaşıyor bana, her gün hayatın güzelliğinden falan bahsediyor. neden korkuyor bu kadar? veya ne yapmamdan?

jisung: bilmiyorum, kafam o kadar karışık ki. sensizlik beni sadece bir uçurumun kenarına itti. hiçbir şey yolunda gitmiyor artık.

jisung: ilk başlarda ağlıyordum sakinleşene kadar, başım ağrıyıp bayılana kadar. ama sonra ağlamaktan vazgeçtim. çünkü sen bana ağlama, geleceğim dedin. ağlamazsam gelirsin değil mi?

jisung: sadece iki papatya kalmış solmayan...

jisung: lütfen...

********

(ertesi gece 11.53)

jisung: hyung... özür dilerim.

jisung: bu sabah gözümü açtığımda yalnızca bir papatya kalmıştı.

jisung: papatya kaldı vazoda... ama benim gücüm kalmadı hyung. sen gideli tam 12 ay oldu bugün.

jisung: sana her gece, her gün yazdım. hiçbiri bir cevap alamadı senden.

jisung: senin elbet geleceğine inandırdım kendimi. o yüzden bir yalanın içinde yaşadım uzun süre.

jisung: senin verdiğin papatya buketi ilk ayın sonunda soldu hyung.

jisung: her yıl bugün parka gidip yeni bir buket topladım. onları suya koyup daha uzun yaşamaları için dilek diledim kayan yıldızlardan. oysa hiçbirisi bir aydan fazla yaşamadı.

jisung: mutluluğumuz 12 saat bile sürmemişken ben 12 ay bekledim seni.

jisung: ama bekleyemiyorum daha fazla...

jisung: garipten sesler duyuyorum son zamanlarda, senin asla gelmeyeceğini haykırıyorlar. annem de senin gelmeyeceğini ve hayatıma devam etmem gerektiğini söylüyor.

jisung: ben... ben sensiz yaşamak istemiyorum ki...

jisung: affet beni minho. affet beni sevgilim.

jisung: sadece senin gülüşün sayesinde dayandım bu zamana kadar, ama artık inan gücüm kalmadı.

jisung: seni çok seviyorum ve ölsem bile sevmeye devam edeceğim. çünkü sen benim ilkim, tekim ve sonumsun.

jisung: sen bana papatya veren tek kişisin minho. beni sevindiren, kalbimi hızla attıran sensin.

jisung: seni seviyorum sevgilim. hep çiçekli yollarda yürü. ve papatyaları benim yerime de sev, olur mu?

jisung: teşekkür ederim sevgilim, bana papatyaları verdiğin için...

(çevrim dışı.)

***************
Jisung'un annesi telaşla evde koşuşturuyordu.

Normalde bir şey olmasından korktuğu için evden çıkarmadığı, pamuklara sardığı oğlu evden kaçmıştı bu gece. Kadın endişeyle telefonuna baktı. Saat gece yarısını geçiyordu.

Belki nereye gittiğini öğrenebilirim umuduyla Jisung'un odasına bakmaya karar verdi.

Telaşla odaya giren kadının umutsuz gözleri etrafa gezindi.

Bakışları masanın üzerinde duran vazoya takıldı aniden. İçindeki tüm papatyalar ölmüş ve yapraklarını yere dökmeye başlamışlardı.

Jisung o gece eve gelmedi. Ertesi gece de. Ailesi korkuyla polise haber verdi, her yer didik didik arandı. Ülkenin haberleri bir süreliğine Seoul'de kaybolan genci tanıttı.

Arama çalışmalarının dördüncü gününde Jisung'un cansız bedeni, yanında boş bir ilaç şişesiyle eski okulunun bahçesinde bir ağacın altında bulundu.

Ailesi Jisung'un kendi isteğiyle gittiğine inanmak istemedi, savcılığa soruşturma talebinde bulundular. Ama şişenin üstünde sadece Jisung'un parmak izleri vardı. Sonrasında alınan kamera kayıtlarıyla Jisung'un intiharı onaylandı.

Kamera kaydına göre Jisung elinde şişesiyle gece geç saatte gelmiş, etrafa bakınıp bir ağacın altında oturmuş ve bir süre telefonundan bir şeyler yapmıştı. Ardından elindeki şişenin içindekilerle son vermişti hayatına.

Aile yasa bürünürken Chan aldığı bu haberi nasıl Minho'ya vereceğini düşünüyordu.

*******

amk ne şerefsizim ben

tatlı rüyalar aşk tanelerim

daisies | minsung ✓Where stories live. Discover now