24;

221 43 23
                                    

|2HaftaSonra|

"Minho hiç yardımcı olmuyorsun."

Chan bıkkınlıkla oflayıp yataktan kalkmayan çocuğa doğru biraz daha eğildi.

"İstemiyorum yürüyüş falan, hem dışarısı kalabalık."

"Minho saat gece yarısını geçiyor."

"Olabilir, istemiyorum."

"İyi evde tıkılıp tek başına ölmeyi bekle."

Yataktaki genç göz devirmekle yetindi.

Hyunjin ile çıktığı geceden sonra Chan evine gelmişti ve tedavinin daha iyi etki etmesi için onunla anlaşma yapmıştı, her iki günde bir kalabalık olmayan bir saatte yürüyüş yapacaklardı.

İlk birkaç gün güzeldi çünkü daha önce geç saatte dışarıya çıkmıştı ve az da olsa korkusunu yenmişti tabi bunu Chan'a anlatmamıştı orası başka bir konuydu.

Bir akşam yine Chan gelip onu almıştı ama bu sefer işler hesapladıkları gibi gitmemişti... Chan telefonunu arabada unuttuğunu söyleyip Minho'dan ayrılmıştı o sırada önünde durduğu yerin kafe olduğunu fark etmeyen Minho onu beklerken kafeden çıkan bir grup gençle karşılaşmıştı.

Kas kastı kesilen Minho olduğu yere yığılıp atak geçirmişti, işin kötü tarafı kafeden çıkan gençlerin de ona yardım etmek için temas ediyor olmasıydı

Minho o an öleceğini düşünmüştü ama neyse ki çok geçmeden Chan gelmişti fakat Minho çok kötü bir durumdaydı.

O geceden beridir de Minho dışarıya çıkmayı bırakın yatağından bile dışarıya adım atmıyordu.

Chan, Minho tam kendini toplamışken böyle bir şeye sebep olduğu için kendini suçluyordu ama elinden bir şey gelmiyordu.

"Changbin'i arıyacağım en azından yanında kalsın."

"Hayır! İstemiyorum."

"Ama-"

"Yalnız kalmak istiyorum Chan, neden anlayış göstermiyorsun ki? Bugüne kadar hep seni dinledim ama yaşadığım şeyi atlatmam biraz zaman alacak gibi bu yüzden lütfen anlayış göster ve beni yalnız bırak."

Chan çocuğun haklı olduğunu biliyordu bu yüzden sessiz kalmıştı.

"Peki ama dolaba yemek bırakıyorum lütfen ye ve daha fazla duş alma."

Minho anlamsızca ona bakarken Chan sözlerine devam etti.

"Sana dokundukları için sanırım duş alırken lifi vücuduna fazla bastırmışsın boğazın ve yüzün tahriş olmuş."

Minho tekrar sessizleşince Chan gitmesi gerektiğini anlamıştı sessizce odasından çıktı ve son kez evi kontrol etti. Çıkacağı esnada masanın üzerinde duran defteri gördü.

Daha önce Minho'ya okumak istediğini söylemişti ama Minho izin vermemişti belki haklıydı özeliydi ama sonuçta hastaydı ve Chan ne düşündüğünü, gerçekten ne düşündüğünü bilmeliydi.

Koltuğa oturup defteri eline aldı yaptığı neden yanlış geliyordu bilmiyordu ama bir doktor olarak okumaya başladı.

İlk birkaç sayfa onu güldürdü çünkü Minho onun kaçık olduğunu düşünüyordu sonraki sayfalar yavaş yavaş atak geçirdiği güne doğru geliyordu.

Minho ölmek istemişti ve bunu ciddi bir şekilde yazmıştı daha kötü tarafı birkaç sayfada günlük ile kavga etmişti ciddi ciddi.

Ama sonra Minho'nun ona hiç bahsetmediği bir şeyi okudu, Hyunjin'i... onun için dışarıya çıkışını hem de hiç düşünmeden kalkıp gidişini.

Chan bunu beklemiyordu, Minho'nun korkusuzca hiç tanımadığı biri için kalkıp dışarıya çıkması, hatta o kişiyi güvenli alanına alması dehşet verici bir şeydi.

Sonraki sayfada yine birlikte dışarıya çıkmışlardı Minho iki kere hiç tanımadığı biri ile dışarıya çıkmıştı. Chan defteri kapattı.

Bir süre sadece etrafa baktı. Minho, Hyunjin denen kişiye Hyunjin gelmeyene kadar ulaşamadığını yazmıştı bu onun aklını karıştırıyordu. Nasıl olurda iki kere saatlerce yanında olduğu birine ulaşacağı bir telefon vb bir şey almayı unutur ki?

Chan korktu çünkü Minho sanrı görüyor olabilirdi aslında Hyunjin denen biri olmayabilirdi. Bunu nasıl anlayacağını bilmiyordu. Kafası karmış bir şekilde evden çıktı.

Telefonunu çıkarıp bir numarayı tuşladı bir süre çalma sesini dinledi telefon açılınca karşı tarafı duymadan konuşmaya başladı.

"Felix yardıma ihtiyacım var..."

silent cry; hyunhoDove le storie prendono vita. Scoprilo ora