silent cry; hyunho

23;

Minho şaşkınlıkla yanındaki çocuğa dönüp bir şeyler söylemeye çalıştı ama ne diyeceğini bilmiyordu.

Karşısındaki manzara o kadar güzeldi ki tarif etmeye kalkışsa kelimelerinin yetersiz kalacağını biliyordu.

"Beğendin mi?"

"Bayıldım."

Hyunjin memnuniyetle gülümserken bakışları ile salıncağı işaret etti.

"Binelim mi?"

"Sağlam mı?"

"Her gün binlerce kişi gelip biniyor sence sağlam olmasa şimdiye kadar çoktan kırılmaz mıydı?"

Bir süre tedirginlikle salıncağa baktı çünkü olası bir kırılmada uçurumdan yuvarlanıp paramparça olurlardı.

"Hyunjin... binmesek mi?"

"Korktuysan sıkıntı değil ama bu benim ilk binişim olmayacak."

Minho başını sallamakla yetindi.

"Olsun sadece oturup manzaranın tadını çıkarsak olmaz mı?"

"Olur."

Sonunda Minho rahatlamış bir şekilde yere oturdu Hyunjin de yanına oturup aşağıda küçük bir ışık tanesi gibi görünen yollara ve evlere baktılar sessizce.

"Burası ne zamandan beri var?"

Hyunjin bakışlarını yanındaki çocuğa çevirdi.

"Hiçbir fikrim yok bazı efsanelere göre Zeus Hera'ya burada aşık olmuş* yani çok uzun bir geçmişi var."

Minho şaşkınlıkla yanındaki çocuğa döndü.

"Ve insanlarda buraya salıncak mı dikti?"

Genç gülmemek için kendini tuttu çünkü karşısındaki çocuk çok ciddi bir şekilde sormuştu bu soruyu.

"Yani evet biraz öyle olmuş."

Minho aklına yeni bir şey gelmiş gibi tekrar bakışlarını yanındaki çocuğa çevirdi.

"Aslında buranın pek bir önemi yok."

"Neden ki koskoca Zeus ve Hera'nın aşkına şahitlik etmiş işte."

"İyi de bu hiçbir şeyi değiştirmez. Hera Zeus'un ilk eşi, aşık olduğu kişi olabilir ama sonrasında 8 tane daha gelmiş sonuçta."

Hyunjin anlamlandırmaya çalışarak bir süre sessizce düşündü. Minho anlamadığını anlayınca sözlerine devam etti.

"Demek istediğim burası gerçek bir aşka şahitlik etmedi çünkü Zeus Hera'dan sonra tekrar evlendi tekrar aşık oldu. Benim bildiğim aşk bir keredir-"

"Yani gerçek aşk olsaydı Hera ilk ve tek olurdu diyorsun."

"Aynen öyle diyorum."

"Ama belki hiç adını bilmediğimiz kişilerin ilk ve son kez  aşık olduğu yerdir burası."

"İyide bu şekilde düşünürsen bulunduğun her yer özel olur çünkü kimin, kime nerede aşık olduğunu bilemezsin."

"Evet mantıklı."

"Hayır aslında mantıksız."

"Minho kafamı karıştırıyosun."

"Hayır ya demek istediğim şey neden aşkı kutsallaştırıyoruz?"

"Ne yani biri sevmek sıradan bir şey mi?"

Bu sefer kafası karışan kişi Minho olmuştu. Daha önce hiç yaşamadığı bir duygu hakkında bu kadar cürretkar konuşması kendini korkutmuştu.

"Aslında, aslında daha önce bahsettikleri gibi bir his hiç yaşamadım."

"Ben de."

"Ne yani daha önce kimseyle sevgili olmadın mı?!"

Hyunjin başını eğip güldü.

"Hayır olmadım."

"Ama neden?"

"Çünkü kimse kutsal olarak nitelendirdikleri bu hissi hak etmedi."

"Etkilendim."

Hyunjin tekrar gülüp önüne döndü hava yavaş yavaş aydınlanıp güneş onları selamlarken Minho hızla ayağıya kalktı.

"İnsanlar gelmeden gidelim."

Hyunjin yerinden kalkıp başını salladı.

"Zaten üşümüştüm."

Sonunda iki genç kimseyle karşılaşmadan eve varmıştı.

"Minho benim gitmem gerek ama söz yine geleceğim."

Minho anlayışla başını salladı.

"Çok güzeldi her şey için teşekkür ederim."

"Ben teşekkür ederim."

"Ne için?"

"Beni kırmadığın için."

Minho karşısındaki gence kocaman bir gülümseme sunup son kez başıyla selam verdi. Hyunjin gittiğinde kapıya yaslanıp bir süre sakinleşmeye çalıştı. Neden heyecanlandığı hakkında hiçbir fikri yoktu.

Bir anda aklına gelen şeyle kapıyı hızla açtı ve boş koridora doğru "Hyunjin?" diye seslendi ama aldığı tek cevap sessizlikti.

Oflayıp tekrar kapıyı kapattı yine ona ulaşabileceği hiçbir şey bırakmamıştı giderken. Canı bu duruma sıkılsa bile modunu düşürmemeye çalışıp kendini odasına attı. Fazla yorgundu ve uykuyu hak ediyordu.

●●●

*Aslınd Zeus ve Hera'nın tanıştığı yer mitolojide Gargaros ya da Zeus tepesi olarak geçiyor bu da adatepe köyünde ama ben hikayeye göre uyarladım o yüzden fazla takılmayın.

Umarım beğenmişsinizdir yorumlarınızı belirtirseniz mutlu olurum❣