"Ne yapsak?" dedi gülerek.

Sanki çok masum biriymiş gibi, alttan alta gözlerine baktım. Kirpiklerimi kırpıştırdım. "Aşk?" dedim. Sekse, aşk diyen de ne bilim! Ancak Ömür gibiler derdi belki. Masum girller. Bizim gibi işin içine fantezi kattığımız, hard seksler zaten sevişmeyi bile aşıyordu.

Belirgin kemikleri, bacağının üzerinde ben varken olan ağırlığıyla birlikte sağa sola kaydı. Bacaklarımı birbirine yakınlaştırdım. Şimdiden hareketleri ve baskısıyla ıslanmaya yüz tutmuştum. Konu Uğur olunca, ben şelaleydim sonuçta. Niagara'dan hallice.

Karnım içeri doğru kasıldı. Kıyafetlerimden göründüğü için çıplak göbeğim, Uğur bu hareketimi gözden kaçırmadı, aksine gülerek baktı. "Sana bayılıyorum," dedi sonra.

"Neden?" dedim muzip bakışlar atıp, hareketi devam ettirsin diye ağırlığımı diz kapağına bastırırken.

"Benim için her zaman hazırsın güzelim, en az seni istediğim kadar, sen de beni istiyorsun."

"Senden bile çok!" dedim.

Dudaklarıma yapıştı. Yeniden öpüşmeye başladık. Avcunu, ince belime sardı. Göğüslerimiz yeniden birleşti. Boşta kalan eliyle, baskıyla cropumdan taşacak gibi duran göğüslerimden soldakini avuçlamıştı. Başparmağı meme ucuma sürtündü. Anında uyarılan bedenimle, o da kıyafetimden belli olmaya başlamıştı. Kendimi bir yere sürtme ihtiyacıyla kavruldum. Dudağını dişlerken, iç çamaşırıma rağmen tenini hissetme ihtiyacıyla kendimi diz kapağına bastırmıştım. Uğur inledi. En basit hareketler bile, söz konusu biz olunca gizli fantezilere dönebiliyordu.

Göğsümdeki elini karnıma sürterek aşağı kaydırdı. İç çamaşırımın lastiğine takılan iki parmağıyla, çamaşırı biraz çekmiş, kasıklarımın iç kısmına yavaşça dokunmuştu. Halimiz hal değildi. Public seks kısmını da Atlas'a özel sergilemek istemiyorsak durmalıydık. Geri çekildim.

"Uğur, yapma şimdi."

"İstiyorum!" dedi, bir konuyu direten çocuklar gibi huysuz bir tonla. Gülümsedim. Dudaklarımı yaladım. Alev alan, içinde yangın çıkmış gibi parlayan gözleri, laciverte çalmıştı. Bakışları, hafifçe ıslanan ve şimdiden beni rahatsız eden kadınlığıma kaydı. O da dudaklarını yaladı. "Tadını özledim," dedi.

Son zamanlarda sekslerimiz ayaküstü olduğundan, ağız işi yapamıyordu. Ben de ona yapmıyordum gerçi ama bu işi, benden çok sevdiği kesindi. Tadıma bağımlı olduğu da. Çoğu insana çirkin gelen şey, kirli bir seksin en vazgeçilmez parçasıydı bence. Ben de güzelim dudaklarının, vajinamın dudaklarını parçalarcasına içimde, kıvrımlarımda gezmesine bayılıyordum. Konu aşk ve ilkel istekler olunca geri kalan detaylar pek umurumuzda olmuyordu.

İşaret ve orta parmağının tersini, vajinamın şeklini alan, iç çamaşırımın üzerine sürttü. Kasıldım. İçime çekilip, nabız gibi atan kadınlığımın hareketlerini keskin gözleri kaçırmadı. İnler gibi bir sesle, "Yapma, ya Atlas gelirse?" dedim.

Aslında beni sadece o uzun, kemikli parmaklarıyla bile dakikalar içinde doruğa kavuşturup rahatlatabilirdi ama kendimce verdiğim sözleri tutamazdım.

"Gelmez," dedi. Nasıl emin olabiliyordu? Kameralardan falan bizi izlemezdi değil mi? Yok zaten ben hiç görünürde kamera görmemiştim. Evin içerisinde yani. Dışında vardı. Belki Uğur'un çalışma odasında da vardı ama kalan yerler, iş hayatı için risk arz etmiyordu. Zenginliği için ise evden bir şey çalınsa fark etmesi belki üç ayını alırdı, o denli bir bolluk.

MAFYA BEY -TEXTING +18Where stories live. Discover now