22~Mühür~22
Aniden bağırıp evden çıktığında afallamıştım.
Eun Mi'den
Ormanın içinde nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum. Sinirliydim ve ne evime ne de Taehyung'un evine gidecektim. Ayaklarım beni nereye götürürse oraya gitmeye karar vermiştim.
Uzun bir yürüyüşün ardından bir vadiye geldim. Kenara gelip aşağı baktığımda sis yüzünden dibinin görünmediğini gördüm. Karşıya geçmek istiyordum.
Etrafa bakındığım sırada bir köprü gördüm. İptendi ve pek sağlam gibi görünmüyordu. Ama bu beni vazgeçiremezdi.
Köprüye yürüyüp dikkatlice karşıya geçmeye başladım. Köprü arada bir sallanıyor, çatırtılar geliyordu.
Nihayet karşıya geçmeyi başardım. Patikadan yürümeye devam ediyordum. Karşıma bir tepe çıktı.
Patikadan yürüyüp tepenin zirvesine ulaştığımda arkasında bir kasaba olduğunu gördüm. Herkes kendi derdindeydi. Savaşa hazırlanıyor gibi bir halleri vardı.
Yavaşça yanlarına ulaştığımda hepsinin gözü teker teker bana döndü. Aralarında fısırdaşmaya başladılar.
"Bu bir insan"
"Buraya nasıl gelmiş?"
"Kral'a haber vermeliyiz"
Birisi koşarak geldiğinde kalabalık ona yol verdi. Bu ormanda karşılaştığım adamdı.
Beni gördüğünde sırıttı.
...
Beni zorla bir yere getirmişlerdi ve bir odaya hapsetmişlerdi. Ne zamandır bu odamdayım bilmiyorum ama her yeri karıştırmıştım.
Woo Jin benim Taehyung'un sürüsünde olduğumu sanıyordu.
Kapıdan gelen kilit sesiyle oraya döndüm. Woo Jin içeri girdi ve yanıma geldi.
"Ne biliyorsan bana anlat yoksa-"
"Yoksa ne? Senin o salak vampir güçlerinden ve tehditlerinden korkmuyorum istediğini yap, bekliyorum"
Sırıttı. "Bu kadar kolay olmasını beklemiyordum"
Yaklaşıp dişlerini boğazıma geçirdiğinde çok büyük bir acı hissetmiştim. Damarlarımdaki kanın çekildiğini hissediyordum.
Taehyung'dan
Eun Mi evinde yoktu. Evi tekrar aradım ama yine yoktu. Bir anda o acıyı hissettiğimde yere yığılmıştım. Ölüyor olabilir miydim?
Ah, kesin hepsi o salak Eun Mi yüzündendi.
Gözlerim acıdan dolmuştu. Hiç bu kadar büyük bir acı hissetmemiştim.
...
Eun Mi'den
Gözlerimi yavaşça araladım. Ölmemiştim. Bu nasıl olurdu? Kafamı kaldırdığımda Woo Jin'i görmeyi beklemiyordum.
Woo Jin sinirli ve şaşkın görünüyordu. Benim uyandığımı farketmemişti ve kendi kendine konuşuyordu.
"Bu nasıl olabilir? İki mühürü aynı anda nasıl taşıyabilir? Daha önce böyle bir olayla karşılaşmamıştım. Bu kızın bilinmeyen bir gücü olmalı. Ona sahip olmalıyım. Onun gücünü kullanmalıyım. Ama nasıl yapabilirim?"
"Çok beklersin"
Aniden bana döndü.
"Sen iki mühürü aynı anda nasıl taşıyabiliyorsun? Şimdiye ölmen gerekiyordu."
"Ne?"
Elimi boynuma attığımda öbür tarafta da bir kabartma olduğunu fark ettim.
"Hem Taehyung'un hem de benim mühürümü aynı anda taşıyorsun"
YOU ARE READING
Wampire - 《 KTH 》
Fanfiction*UYARI!*: *Bu kitaptaki bilgilerin hepsi gerçektir, gerçek bilgilerden kurgulanmıştır. Rahatsız olacaksanız, ve böyle şeylerden korkuyorsanız okumayın!*
