8: KEŞKELER DENİZİ

24 1 0
                                    

Oylarınızı ve yorunlarınızı eksik etmezseniz beni çok mutlu edersiniz...

Ogün Şanlısoy - Büyüdük Aniden

Redd - Senden Vazgeçeli Çok Oldu

"Ve bir gün kimse seni sevmese bile, ben yine bu kumsalda oturmaya devam ediyor olacağım."


8: KEŞKELER DENİZİ

"Bana bak," dedi Erez Teoman'a. Elinden geldiğince fısıldamaya çalışıyor ve benim onu duymadığımı düşünüyordu ancak gözümü açtığım ilk andan beri konuştuğu her şeyi duyabiliyordum. "Kıza sen bir şey yapmadın, eminsin değil mi? Bak kız tanınıyor, ünlü. Yani bir şey yaptıysan yemin ederim kurtulamayız bu bok çukurundan."

Teoman sabırla tuttuğu nefesini dışarı verdi. Kurşun gibi gözlerini benden bir saniye bile ayırmıyordu. En son hatırladığım şey onun kollarında gözlerimi kapattığımda, gözlerimi açtığımda ise soğuk bir hastane odasındaydım. Doktor, omuzumda neyseki önemli bir şey olmadığını söylemişti. Kurşun omzumu sıyırmaktan biraz daha ileri gitmiş ancak herhangi bir damar, kemİk ya da doku zedelememişti. Dikiş ve sargıyla atlatmıştım. Bayılmamın nedeni ise kan kaybımdan kaynaklıydı. Doktor yine de kolumu çok kıpırdatmam, mümkünse birkaç gün istirahat etmemi tavsiye etmişti. Zaten şu an ne bedenim, ne de kafam çalışmaya müsait değildi.

"Yalnız," dedi, Erez'in hemen yanında oturan kız. Adı Beril'di. Teoman'ın okuldan arkadaşı, Erez'in ise sevgilisiydi. Hastanedeyken aramıştı Erez'i, ona her ne kadar durumu kimseye haber vermemesini söylesem de çoktan sevgilisine söylemiş bulunmuştu. "Gazetelerde ve internette göründüğünden daha güzelmiş. Su gibi..." Beril beni tanıyordu. Hatta hastane odasında beni görünce kısa bir şok geçirmiş ve inanamamıştı. Bana temiz kıyafet getirmişti, bunu Teoman söylemiş olmalıydı. Omuzunda biten kısacık sarı saçlara ve yeşil gözlere sahip, hafif kısa boylu ve oldukça güzel bir kızdı. Geldiğinden beri o kadar içten ve samimi davranıyordu ki varlığı beni rahatsız etmemişti. Üstümü değiştirmemde yardımcı olmuş, defalarca iyi olup olmadığımı ve karnımın aç olup olmadığını sormuştu. Çok kibar bir kızdı, yaptığım haberlerin de çoğundan haberi vardı. Bana, idolü olduğumu söylemiş ve bu biraz gururumu okşamıştı.

Gözlerim çok kısa bir an için Teoman'ı bulduğunda bedenim buz gibi oldu. Ne Beril'in, ne de Erez'in varlığı rahatsız ediyordu beni. Burada beni rahatsız eden tek kişi Teoman'dı. Orada ne işi olduğunu bilmiyordum, konuşmak da istemiyordum. Zaten Erez ve Beril'in Teoman'la tanıştığımdan haberleri yoktu. Doktor gelmiş ve omuzum hakkında yorum yapmıştı, ardından polis gelmiş ve ona ifade vermiştim ve tüm bu olanlar boyunca Teoman gözlerini benden hiç ayırmadan ne söylediysem dikkatle dinlemişti. Yanında çöpe atmak için beklettiği gömleği ve üzerindeki tişörtü kan olmuştu. Suratı buz gibiydi, gözlerindeki duyguyu bir türlü çözemiyordum. Endişeliydi. Korkuyordu. Merak ediyordu ve öfkeliydi. Çok öfkeliydi.

Polise, beni yaralayan kişiyi hayatımda ilk defa gördüğümü, orada tesadüfen iş çıkışı evime gitmek için bulunduğumu ve saldırıya uğradığımı söylemiştim. Arabama arkadan çarptığını ve aramızda yaşanan küçük bir arbede sonucu hemen ateş ettiğini söylemiştim. Ne boğazımı sıktığından, ne de beni yerde sürükleyişinden bahsetmemiştim. Robot resim çizdirip çizdiremeyeceğimi sormuşlardı fakat yüzünü görmediğimi söylemiştim. Oysaki görmüştüm. Bana nefretle bakan o gözleri hafızama çok iyi kazımıştım ama o adam her kimse, benim onu polislerden önce bulmam gerekiyordu. O adam Melisa'yı tanıyor ve benim hakkımda çok şey biliyordu. Çok fazla şey. Ondan daha fazlasını öğrenmeliydim. Ne pahasına olursa olsun, o adamı bulmalı ve öğrenmeliydim. Melisa'nın benden neden nefret ettiğini öğrenmeliydim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 06, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DENİZİN DİBİNDEKİ GÜNAHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin