Cadılar bayramı

84 8 5
                                    

Medyadaki benim kocam

***

Uzun zaman sonra Williamsburg mahallesine ilk kez bu kadar çok insan vardı. Cadılar bayramı  için bir çok insanlar, turistler bu mahalleye gelmişti. Mahallenin sokaklarında olan cadılar bayramı süsleri ve bir kaç korkunç yüzlü balkabakları vardı. Balkabaklarının içlerine küçük bir mum koydukları için geceleri o mum azda olsa olduğu sokağı aydınlata biliyordu. Cadılar bayramına son bir gün kalmıştı. Bir çok kişi bunun içinde heyecanlansada en çok sevinen kişi hatta kişiler y/n ve arkadaşları olmuştu. Tüm mahalle onları tanır ve severdi. Hatta mahallenin yarısı bu arkadaş grubuna bir isim takmıştı.

Efsane haylazlar

Mahallenin o arkadaş grubuna taktığı isimden de anlaşılıyor bu arkadaşların nasıl haylaz oldukları. On dört yaşlarının olmasına rağmen kendi yaşıtları gibi sakin değiller. Aksine bir araya geldiklerinde dünyanı sonunu bile berlirliye bilirler. 

Bu efsane haylazlar cadılar bayramı için baya bir hazırlık görmüştüler. Kendilerine kostüm hazırlamış, yarınki olan bayramda sabah erkenden uyanıb kostümlerine uygun makyaj yapıcaklardı. Erkekler makyaj konusunda kararsız kalsalarda kızlar onları ikna etmeyi başarmıştı. Erken saatlerde gidip diğer mahalle sokaklarını  gezicektiler. Akşam olduğundaysa bazı mahallelere gidip 'şeker mi? şaka mı?' diye sorucaklardı. Çocuklar cadılar bayramını sevmelerinin yanı ise buydu. 

Çocuklar hemen vedalaşıb evlerine dağılırken y/n yarın olacakları düşünüyordu. Oda diğerleri gibi heyecanlıydı ve bu arkadaşları ile ikinci defa cadılar bayramı kutlayışı olucaktı. Bu günün yine onun için unutulmaz bir anı olmasını istiyordu. O yüzden yarın şekermi şakamı oyununu ormanda olan evlere gidip sormayı planlıyordu. Bir kere aklına takmıştı. Eğer o aklına taktıysa mecbur diğerleride onun dediği şeyi yapmak zorunda kalıcaktı. Kendi odasına geçib yatağında uzandıkdan sonra derin bir nefes aldı y/n. Heyecanlılığını indirmeye çalıştı ama yinede olmuyordu. Işıkları kapattıkdan sonra gözlerini kapadı ve çok geçmeden kendini uykunun kollarına verdi.

---

"Y/n kızım hadi uyan bu gün bayram"

Mutfakdan gelen ince ve o güzel ses sayesinde y/n gözlerini yavaş yavaş açmıştı. Açar açmaz anında yatağında doğrulmuştu. Bu gün o gündü yani cadılar bayramı günüydü. Hemen yatağından inib tualete gitti. İşlerinide hallettikden sonra kıyafetini giyib yatağınıda topladıkdan sonra mutfağa doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. Mutfağa vardığında kahvaltı sofrasını gördüğünde sevincine dahada sevinç katılmıştı. Sofrada neredeyse tüm yiyecekler cadılar bayramı konseptine uygundu. Sofranın diğer ucunda oturmuş gazetisini okuyan y/f (babanız) sizi gördüğünde gülümsedi. Ocağın önünde ise çaydanlığın aldıtını söndüren y/m ise sizin sofraya olan bakışınızı görünce sırıttı.

"Günaydın kızım" - y/f & y/m

"Günaydın anne, günaydın baba" - y/n

"Hadi kızım hemen sofraya otur yoksa omletin soğuycak" - y/m

"Hemen oturuyorum annecim" - y/n

Gülümseyerek masada olan yerine oturdun ve önüne koyulan o muhteşem omlete kocaman gözlerinde bakmaya devam ettin. Omlet o kadar güzel görünüyordu ki, sen bir ısırıkda bile onu yiyib bitire bilirdin. Eline çatal ve bıçağını alıb omletini dilimlere ayırmaya ve yemeye başladın. O sırada ise annende sofraya oturmuş babanla sana katılmıştı. Bu güzel ve güneşli havada aile kahvaltısı yapmak bir çok kişinin arzusuydu. Malesef bu günleri yaşamayan küçük çocuklarda vardı. Bu gün hava güneşli olsada onlar için hep bulutlu ve güneşsiz hava olarak görünüyordu. Bazıları ebeveyinlerinin tartışmalarına alışsada diğerleri alışamıyordu. Böyle ailelerde olan çocuklar çoğu zaman kötü yollara sürükleniyordu. Y/n'nin annesi ve babası tek çocukları olan y/n'ni mutlu etmek için tartışsalar bile bunu çocuklarından gizli yaparlardı. Y/n onlar için değerliydi. Ne olursa olsun çocuklarını korumak için dünyanın sonuna kadar dayanırlardı. Çocuklarının akşam arkadaşları ile birlikde ormana gidip şeker mi şaka mı oyununu oynayacaklarını bilmiyordular. Y/n'ninde onlara söylemek diye bir fikri yokdu. Hatta gidecekleri ormanın bile nasıl bir yer olduğu hakkında da bir bilgisi yoktu. Sadece eğlenmek istiyordu ve eğlenmek için o ormana gidecekti. Arkadaşlarınında aileleri izin vermese bile onları zorla götürecekti. Ama bilmiyordu. Bu işin sonunda onun zararlı çıkacağını.

---

Bir kaç dakikadır Alex'lerin evindeydin. Kahvaltını yaptıkdan sonra hazırlanıb onların evine gitmiştin. Arkadaşlarının çoğusu gelmişti ve son kişiyi bekliyordunuz hepiniz. O geldiği gibi işe başlıycaktınız. Kostümlerinizi makyajlarınızı hazırlayıb sokaklarda gezicektiniz. Kapı çaldığında herkesin gözü kapıya gitmişti. Alexsin annesi kapıyı açar açmaz içeriye Della girdi ve arkadaşlarına güzelce gülümsedi. Onunda gelmesi ile herkesin yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. Artık işe koyulmaları gerekiyordu. Bu gün onlar için harika geçicekti, öylede geçmesi gerekiyordu. 

Y/n hemen oturduğu koltukların ayağa kalktı ve Alexsin annesinin onların hazırlanması için düzenlediği odaya girdi. Y/n'nin arkasıyca diğerleride geliyordu. Y/n ilk önce kostümünü giyindi ve aynada kendine bakmaya başladı. Diğerleride ya makyaj mazemelerini çıkarıyor ya da kıyafetlerini giyiniyordu. 

"Khloe benim saçımı yaparmısın?" - y/n

Khloe eline saç düzleştiriciyi aldı ve sana bakarak gülümsedi.

"Tabikide evet! Hadi gel buraya y/n senin saçın düzleştereyim" - Khloe

Kendine bakarak gülümseyen kıza kendi gülümsemesini sundukdan sonra aynanın karşısına konulan küçük tabureye oturdu. Khloe ise saç düzleştiricisini çalıştırıb y/n'nin saçını düzleştirmeye başladı. O sırada ise diğerleri kendileri için uğraşıyordu. Alex Cedric'in makyajını yaparken Emery Gale'nin kıyafetini düzeltiyordu. Della kıyafetinin iplerini bağlamaya çalışıyor, David ise kendine biraz dar gelen kostümü giymeye çalışıyordu. Cara çokdan kostümünü giyinmiş kendi makyajını güzelce yapıyordu. Alvin desen kolyelerini takıyordu. Y/n arkadaşlarının bu hallerini aynadan izlerken hafif gülüyordu. Khloe ise aynadan diğerlerine bakarak gülen y/n'ye bakıb sırıtıyordu. 

Khloenin işi bittikden sonra y/n ayağa kalkıb kostümünü giyinmeye başladı. Khloede aynısı yapmak için saç ısıtıcını kenara koydu. Diğerleri azdan çokdan hazır görünüyordular. Y/n ise üstüne giydiği kostümü düzeldikden sonra aynanın karşısına gidip cadılar bayramı makyajı yapmaya başladı.

Bir kaç dakika sonra artık herkes tamamen hazır olmuştu. Hayalet olan Alex, korkunç cadı Cara, zombi Cedric, vampir David, rahibe Della, korkunç paylaço Alvin, ölü peri Gale, hayalet gelin Emery, melek Khloe ve aralarında en normali olan kırmızı başlıklı y/n. Diğerleri tamamen korkunç görünmeye çalışsada y/n her zamanki gibi sadeliği ile zirvede kalmıştı. Aynada son kez kendine baktıkdan sonra seni kapıda bekleyen arkadaşlarının yanına gittin. Ellerinize toplayacağınız şekeleri koymanız için aldığınız küçük balkabağı kablarını aldınız. Alexsin annesi ile vedalaştıkdan sonra hafifden batan güneşe baktınız ve iç çektiniz. Sokaklarda çok fazla kişi vardı ve hepsi bir birinden güzeldi. Biraz eğlendikden sonra ve bir kaç sokakdaki evlerden şeker topladıkdan sonra arkadaşlarınla birlikde ormana gidicektiniz. Sen en çok onun için sabırsızlanıyordun. Her zaman merak edipde gidemediğin ormana bu gün arkadaşlarınla birlikde gidicektin. 

Koşmaya başlayan arkadaşlarının arkasıyca sende koştun. Gün daha senin için yeni başlıyordu.

---

Aslında bu bölümü paylaşmıycaktım aklımda bu kitaba sadece bir bölüm yazmaktı ve bu 5000 kelimede falan biticekti ama düşündüm ki, siz okurken sıkılırsınız hem bende bu kitabı paylaşmak için sabırsızlanıyorum ve artık dayanamadım. Uzun zamandır bir kitab yazıcam yazıcam diyordum. İşte o kitab bu.

Cadılar bayramnın üzerinden geçti biliyorum ama aklıma senaryo geldiği için yazmak istedim. Umarım seversiniz üşenmezsem yb yazıb atarım haydi bismillah

| Happy Halloween | Creepypasta | Ailurnophile |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin